Her yıl kasım ayının üçüncü çarşambası Dünya KOAH Günü olarak anılıyor. Önemsenmeyen, doktora gidilmeyen, bazen de astım ile karıştırılan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın (KOAH), Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada en fazla ölüme yol açan 5 hastalıktan biri olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez, “Öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı gibi şikayetleri yıllar içinde sinsice ilerleyen KOAH’lı hastalar hekime başvurmakta gecikiyor ve bu da tedavi sürecinin daha zorlu geçmesine neden oluyor. Erken tanı ve uygun tedavilerle ilerlemesini yavaşlatmak mümkün” açıklamasında bulundu.
KOAH, akciğerlerdeki hava yollarının daralmasına bağlı olarak, nefes alıp verme sırasında hava akımının kısıtlanması ile karakterize bir hastalık. KOAH’ın toplumda çok yaygın olsa da yeterince tanınmadığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Sönmez, “Oysa önemli bir sorun; kalıcı işgücü kayıplarına neden oluyor, hastayı başkalarına bağımlı hale getirebiliyor” dedi. Dr. Esra Sönmez, en sık sigara kullanımının yol açtığı ve dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda görülen KOAH’ı 7 soruyla özetledi.
Hangi durumlarda KOAH’tan şüphelenmeliyiz?
Kış aylarında daha belirgin olan öksürük, sabah balgam çıkarma, nefes darlığının giderek artması, yaşıtlarına göre efor kapasitesinde düşme yaşayan bir kişi risk faktörlerini de taşıyorsa KOAH’tan şüphe edilmelidir.
Sigara dumanına maruz kalanlarda da KOAH gelişebilir mi?
Sürekli pasif olarak sigara dumanına maruz kalan kişilerde de KOAH gelişebiliyor. Ayrıca KOAH’ın, kimyasal dumanlara ve organik tozlara maruz kalma sonucu da oluşabildiğini belirtelim.
KOAH tedavi edilmediğinde ya da tedavisinde geç kalındığında neler yaşanıyor?
Öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı gibi şikayetler sigaraya bağlı masum değişiklikler olarak algılandığı için hastalığın teşhisinde geç kalınıyor. Tedavi edilmediğinde yavaş yavaş ilerleyip orta ve ileri evrede alevlenmelerle kendini gösteriyor. Hastanın doktora gidiş sebebi de çoğu kez bu alevlenmeler. Hızla kötüleşen çoğu hasta ya hastaneye yatıyor ya da yoğun bakıma ihtiyaç duyuyor. Solunum fonksiyon testleri, akciğer grafisi gibi görüntüleme yöntemleri sayesinde hastalığın şiddeti, evresi belirlenerek, en uygun tedavi ve takip planı hazırlanmalıdır.
Tedavisinde nasıl bir yol izleniyor?
Eğer hastaya ilk kez tanı konuyorsa ve hasta erken evrede ise, yapılabilecek en önemli tedavi sigarayı bıraktırmaya yönelik olacaktır. Hasta ileri evrede ise, o zaman ilk olarak hastayı, hastalığı ve oluşabilecek komplikasyonlar konusunda bilgilendirmek önemli. İlaç tedavisi, gerekirse oksijen tedavisi ya da solunum desteği, solunum fizyoterapisi, beslenme ve diyet, uygulanan tedavi yöntemlerinin başında geliyor. Tabii bu dönemde hastalara, KOAH’ın her evresinde olduğu gibi sigarayı bıraktırmak çok önemli.
KOAH hastaları COVID-19’u daha ağır mı geçiriyor?
KOAH’ta gerek bronş duvarlarında yer alan koruyucu bariyerlerdeki yıkım, gerekse akciğer dokusundaki hasar kişiyi enfeksiyonlara daha açık kılıyor ve gelişen enfeksiyonların iyileşme süreci de daha uzun oluyor. COVID-19 çalışmalarında, KOAH varlığının COVID-19 enfeksiyonunun daha ağır ve daha ölümcül seyri için önemli bir risk faktörü olduğu gösterildi. Çalışmalarda 45 yaş üzeri, sigara içen KOAH’lı hastalarda KOAH’ın şiddetiyle orantılı olarak ölüm oranları yüzde 55-60’a kadar tırmanabiliyor.
KOAH hastaları COVID- 19’dan nasıl korunmalı?
KOAH hastaları kişilerle güvenli mesafelerini korumalı ve en kısa süre içinde en az insanla temas ederek eve dönmelidirler. Sigara kullanmaya devam eden KOAH’lı hastaların bir an önce sigarayı bırakmaları gerekir. Enfeksiyonlarla savaşta bağışıklık sisteminin güçlü olması çok önemli; bu sebeple bağışıklığı artıran sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, düzenli ve yeterli uyku gibi temel unsurlara da dikkat edilmelidir.
Bir KOAH hastası yaşam kalitesini nasıl yükseltebilir?
- Sigara içmeyerek
- COVID-19, grip ve zatürre aşılarını yaptırarak
- KOAH ilaçlarını aksatmayarak
- Düzenli, hafif egzersizler yaparak Sağlıklı ve dengeli beslenerek
- Stresten mümkün olduğunca uzak durarak
- Doktor öneriyorsa sürekli oksijen tedavisi alarak
- Atakları azaltıcı önlemler alarak