Global Coalition Against Child Pneumonia (çocuk zatürresine karşı küresel koalisyon) tarafından 2009 yılında ilk kez “Dünya Pnömoni Günü” ilan edilmiştir. Bu tarihten sonra her yıl 12 Kasım günü “Dünya Pnömoni Günü” olarak anılmakta ve pnömoniye, pnömoniden korunma yöntemlerine dikkat çekilmektedir.
Halk arasında ‘zatürre’ olarak bilinen pnömoni, akciğer dokusunun çeşitli mikroorganizmalar tarafından iltihabıdır. Pnömoni gelişiminden en sık bakteriler olmak üzere virüsler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalar sorumlu olabilir.
Pnömoniler, tüm dünyada hastane başvurularının, tedavi giderlerinin, iş-okul günü kayıplarının ve ölümlerin önemli bir kısmından sorumludur. Pnömoni, Dünya’da ve ülkemizde en sık ölüme neden olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafınca Ağustos 2024’de açıklanan 2021 yılı global ölüm nedenleri arasında COVID-19 2. sırada, pnömoniler 2.5 milyon ölüme neden olarak ölüm nedenleri arasında 5. sırada yer almaktadır (1, 2). En ölümcül bulaşıcı hastalıklar alt solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Pnömoni COVID-19 ile birlikte, kalp hastalığı da dahil olmak üzere diğer tüm nedenlerden daha fazla ölüme neden olmuştur (10 milyon ölüm).
İklim değişikliği solunum yolu hastalıklarının yükünü ve başka bir solunum yolu enfeksiyonu salgını riskini artırmaya devam ederken, pnömoni, milyonlarca kişiyi enfeksiyon ve ölüm riski ile karşı karşıya bırakan bir tehdit olmayı sürdürmektedir. En çok risk altında olan gruplar ileri yaştaki erişkinler ve çocuklardır. Özellikler 65 yaş ve üzeri erişkinler başta olmak üzere risk gruplarında pnömokok aşılama hayati önem taşımaktadır. Aşılama oranlarının düşük ve yetersiz beslenmenin arttığı bölgelerde, yemek pişirme/ısınma için kirletici yakıtlar kullanan evlerde yaşayan çocuklar özellikle savunmasızdır. Dış ortam hava kirliliğine maruz kalan yaşlılar da risk altındadır. 50 yaş üstü yetişkinler arasında tahmini 1.5 milyon pnömoni ölümünün neredeyse yarısının hava kirliliğine ve sigara içmeye atfedilebileceği bildirilmiştir (3).
Türk Toraks Derneği