Her 2,8 saniyede 1 kişi sepsis nedeniyle hayatını kaybediyor
Dünyadaki her beş ölümden biriyle ilişkilendirilen ve tüm hastane ölümleri arasında ilk sırada yer alan Sepsis konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Baxter’ın desteğiyle düzenlenen bilgilendirme toplantısı Türk Yoğun Bakım Derneği(TYBD) Başkanı Prof. Dr. Oktay Demirkıran sözcülüğünde Ankara’da gerçekleştirildi. Dünya Sepsis Günü kapsamında düzenlenen toplantıda Covid-19 pandemisi nedeniyle yaşanan kayıpların çoğunluğunun, enfeksiyonu şiddetli geçirenlerde gözlenen sepsisten kaynaklanması sebebiyle sepsis vakalarında önemli ölçüde artış görüldüğüne dikkat çekildi.
Sepsisin Covid-19’ın olası sonuçlarından biri olabileceği düşünüldüğüne vurgu yapan Prof. Dr. Oktay Demirkıran, Covid-19 kaynaklı sepsis vakalarının önlenebilmesi için aşılamanın önemine dikkat çekti. Sepsis konusunda farkındalık yaratmanın önemine dikkat çeken Demirkıran “Tüm dünyada gerçekleşen her 5 hastane ölümünden 1’i sepsis nedeniyle gerçekleşiyor. Dünyada her yıl yaklaşık 50 milyon sepsis vakası görülürken ve bu vakaların yaklaşık 11 milyonu hayatını kaybediyor. Her 2,8 saniyede 1 kişiyi sepsis nedeniyle kaybediyoruz. Bu nedenle karşılaştığımız vakalarda sepsisi doğru anlamak ve semptomları takip etmek, erken tanı ve tedavi çok önemli. Bu süreçte TYBD olarak başlattığımız “Farkına Var, Hayat Kurtar” farkındalık kampanyası ile kamuoyunu bilinçlendirmeye gayret ediyoruz” diye konuştu.
Global ilaç ve tıbbi ürünler şirketi Baxter, sepsis hastalığı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla TYBD ile birlikte 3 yıl önce başlattığı ‘Farkına Var, Hayat Kurtar’ kampanyası çerçevesinde 13 Eylül Dünya Sepsis Günü’nde Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Demirkıran sözcülüğünde Ankara’da bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda dünyada her beş ölümden birinin ilişkilendirildiği ve tedavi edilmezse sebep olduğu septik şok ve çoklu organ yetmezliği ile dünyadaki gerçekleşen tüm hastane ölümlerinin bir numaralı sebebi olan sepsisin özellikle Covid-19 pandemisi döneminde yarattığı tehlikeye dikkat çekildi. Covid-19 nedeniyle yaşanan kayıpların çoğunluğunun, enfeksiyonu şiddetli geçirenlerde gözlenen sepsisten kaynaklandığının altı çizilirken, erken tanı ve tedavinin yanı sıra aşılanmanın önemi vurgulandı.
Sepsisin vücudun enfeksiyonlarla savaşan bağışıklık sisteminin vücudun kendi doku ve organlarında zarar vermesi durumunda ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Oktay Demirkıran, “Sepsiste erken tanı çok önemlidir, aksi durumda çoklu organ yetmezliği sonucu sepsis ölüme yol açar. Bu sebeple sepsiste her saniye değerlidir.
Tüm dünyada gerçekleşen her 5 hastane ölümünden 1’i sepsis nedeniyle gerçekleşiyor. Bu da hastane ölümlerinin yüzde 20’si sepsise bağlı demek oluyor. Dünyada her yıl yaklaşık 50 milyon sepsis vakası görülmekte olup ve bu vakaların yaklaşık 11 milyonu hayatını kaybediyor. Her 2,8 saniyede 1 kişiyi sepsis nedeniyle ölmekte” ifadelerini kullandı.
Covid-19’u şiddetli geçiren vakalarda yaşanan ölümlerin çoğunluğunun sepsis kaynaklı olduğunu biliyoruz. Her Covid-19 hastası sepsis olmaz ancak Covid-19 hastalarının yaklaşık yüzde 2 ila 5’inde ortalama 8-10 gün sonra sepsis organ fonksiyon bozukluğu belirtileri ortaya çıkabilir. Özellikle Covid-19’un olası sonuçlarından biri olabileceğini belirten Prof. Dr. Demirkıran, “Şiddetli Covid-19 hastası Covid-19’u ağır geçirenlerin %60‘ının sepsis nedeniyle hayatını kaybettiği görülüyor” diye konuştu.
Herkesin sepsise yakalanabileceğini ancak özellikle kronik hastalığı olanlar, 1 yaş altı çocuklar, 60 yaşın üstündeki yetişkinler, dalağı olmayanlar ve bağışıklık sistemi baskılanan kişilerin sepsis konusunda daha yüksek risk grubunda bulunduklarına dikkat çeken Prof. Demirkıran, “Özellikle pandemi sürecinde sepsis risk grubundaki kişilerin aşılanmaları hem Covid-19’a hem de ondan kaynaklanabilecek sepsis vakalarına karşı kıymetli bir önlem olacaktır. Özellikle bu gruplar içindeyseniz, pandemide riski değil hayatı seçmek ve aşılamaya önem vermek, aşılanmayı ihmal etmemek gerçek anlamda hayat kurtaracaktır. Aşı olmuş ve son yapılan aşı üzerinden minimum 3-4 ay geçen kişilerin de hatırlatma dozu yapmaları çok önemlidir” dedi.
“Kısa bir süre önce Covid yoğun bakımların tek tek kapandığını konuşurken şimdi tekrar Covid yoğun bakımlarını aktif olarak kullanmaya başladık” diyen Prof. Demirkıran “Düşük kapasiteye getirdiğimiz Covid yoğun bakımların bu kapasiteleri tekrar dolmaya başladı. Türk Yoğun Bakım Derneği’ne Türkiye’den gelen verileri değerlendirdiğimizde, Covid için ayrılan yoğun bakımlardaki doluluk oranlarında zaman zaman artışlar gerçekleşmektedir.
Covid yoğun bakım doluluk oranlarında şu anda İstanbul başı çekiyor ve hastaların büyük çoğunluğu hatırlatma dozuna ihtiyacı olan 65 yaş üstü kronik hastalığı olan risk grubu kişilerden oluşuyor. Bağışıklık sistemini baskılayan rahatsızlığı olanlar ya da bağışıklığı baskılayıcı tedavi görenler (kanser hastalarında kemoterapi, radyoterapi gibi) risk grubunda olan hastalar. Aşılanma konusuna verilen önem sayesinde ölümlerin büyük boyutlara ulaşması önlenebildi. Covid’ in ilk dalgalarında aşı henüz geliştirilmemiş iken tüm dünyada yaşanan korkunç tablo, modern tıbbın çaresizliği aşı ile birlikte yerini vakaların kontrol altında tutulabilmesini sağladı.
Sepsisi önlemenin en önemli yolunun enfeksiyonu önlemek olduğunu belirten Prof. Demirkıran; “Aşılanma, temiz su kullanımı, el hijyeni, hastane kaynaklı enfeksiyonların önlenmesi ve farkındalık başlıca önlemler arasında yer almaktadır. Sepsis gelişen durumlarda ise enfeksiyon odağının hızla kontrol altına alınması ve yoğun bakımlarda uygun organ destek tedavilerinin verilmesi hayat kurtarır” dedi.
Sepsisin belirtilerinin farklı zamanlarda çeşitli durumlarda ortaya çıkabileceğinin altını çizen Prof. Demirkıran, “Vücut ısısındaki değişimler (ateş veya düşük sıcaklık), aşırı titreme ve kas ağrısı, konuşma bozukluğu ve zihin bulanıklığı, şiddetli nefes darlığı, bir gün boyunca idrara çıkamama ve cildin beneklenmesi sepsisin başlıca belirtileri arasındadır. Bu durumlardan herhangi biriyle karşılaşılması durumunda acil olarak doktora başvurulmalıdır. Basit bir diş absesi ciddi bir boyun bölgesi enfeksiyonuna dönüşerek hayatı tehdit edebilir. Erken tanı ve doğru tedavi hayat kurtarıcı olacaktır. Sepsis tedavisinde her saniye değerlidir.” diye konuştu.
Dünya Sepsis Günü Hakkında
Dünya Sepsis Günü, 2012 yılında Global Sepsis Alliance tarafından başlatıldı. GSA, dünya çapında sepsis yükünü azaltmak için küresel liderlik sağlama misyonuna sahip, kar amacı gütmeyen bir yardım kuruluşudur. Her yıl 13 Eylül haftası çeşitli etkinliklerle dünya çapında sepsis konusunda farkındalık yaratılmakta.
Daha fazla bilgi için: https://www.worldsepsisday.org