“COVID-19 pandemisi ile mücadelede 14 ayı geride bıraktık. Öte yandan biz eczacılar için simgesel ve önemli bir gün olan 14 Mayıs Eczacılık Günü geride kaldı. Pandeminin ilk günlerinden bu yana taleplerimizi dile getirdik. Ancak ne yazık ki taleplerimiz karşılık görmedi.
Bunları bir kez daha hatırlatmak istiyoruz:
- COVID-19 aşısı, salgınla mücadelede elimizdeki en büyük kozumuz. Aşı tedarik süreçlerine hız verilmeli, ülkemizde uygulanan aşı çeşidi artırılmalıdır.
- Ücretli COVID-19 aşısı, eşitsizliği derinleştirecek bir uygulamanın önünü açacaktır. Aşılar, kamu tarafından ücretsiz bir şekilde sağlanmalıdır.
- Bu süreç bize yerli ilaç ve aşının değerini bir kez daha gösterdi. Yerli ilaç ve aşı politikaları bir an evvel önceliklendirilmeli, dışa bağımlılık azaltılmalıdır.
- Bir kişiyi bile arkada bırakmadan, topyekûn bir mücadele vermemiz gerekirken üretilen aşıların büyük çoğunluğu bazı ülkelere gidiyor. Pek çok ülkeye ise aşı gitmiyor, ya da sembolik sayılarda gidiyor. Burada ahlaki bir çöküşün varlığını görüyoruz. COVID-19 aşılarını bir uluslararası ticaret malı haline gelmesi, patentinin olması kabul edilebilir bir durum değildir. Aşılar insanlığın ortak mirasıdır ve aşıda patent kabul edilemez.
- Eczacılarımız, eczane çalışanlarımız, stajyerlerimize düzenli tarama testleri yapılmalıdır.
- Stajyer eczacılarımız bir an evvel aşılanmalıdır.
- Yaygın eczane ağını korumak için ekonomik destek ve teşvik paketlerinde eczacılarımız da yer almalı, ilaç Fiyat Kararnamesi bir an evvel güncellenmelidir.
- Bulaş riskini önlemek adına bir an evvel, tam anlamıyla elektronik reçeteye geçilmelidir.
- Eczacılarımıza ve eczane çalışanlarımıza koruyucu ekipman desteği sağlanmalıdır.
- Eczacıların eğitim alarak, gönüllülük esasına dayalı bir şekilde bağışıklama hizmetlerine etkin katkıda bulunması sağlanmalıdır. Örneğin; İrlanda, ABD, İngiltere ve Fransa’da eczacılar COVID-19 aşılama çalışmalarına katılmaktadır.
- Güvenilirliği kanıtlanmış tanı kitlerinin, yine gönüllülük esasına dayanarak, eczacılar tarafından uygulanmasının yolu açılmalıdır.
- Son olarak ise COVID-19’un tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde meslek hastalığı olması adına gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı ve illiyet bağı aramaktan vazgeçilmelidir.”
Ecz. Erdoğan Çolak
Türk Eczacıları Birliği Başkanı