Günler günleri, haftalar haftaları kovalıyor ve zaman olanca hızıyla ilerliyor. Her mevsimin kendine has güzellikleri var, ancak Nisan ayı ile birlikte kara kıştan kurtulup baharı karşılamaya başladık. Bahar ile birlikte doğa kendini yenileme sürecine girdi. Doğa kuş cıvıltıları ile birlikte kuru dalları filizlendirip, yeşertti. Tabiat yeni güzelliklerini sergilemeye başladı. Ben de baharın eş zamanlı olarak mesleğimize de baharı getirmesini ve yeni güzelliklere vesile olmasını diliyorum.
Bildiğiniz üzere 14 Şubat tarihi itibari ile İlaç Fiyat Kararnamesi’nde değişiklik yapılarak, ilaç fiyatlandırmasında kullanılacak dönemsel Avro değeri belirlendi. Yapılan yüzde 26,4’lük artış ile 2.69 olan kur, 3.40’a çıkarıldı. Yapılan bu değişiklik de 20 Şubat tarihinde yürürlüğe girerek, ilaç fiyatları güncellendi.
Avro kurunun belirlenmesi sürecinde sektörün tüm paydaşları ve yetkili otoriteler ilaç fiyatlarına ilişkin görüşlerini belirtti. Ancak bu süreçte asıl önemli olan konu, ilaçların piyasada bulunamamasıydı. Sayısal olarak kaç kalem ilacın piyasada bulunmadığından daha önemli olan, ilaçların o dönemde piyasada olmamasından dolayı halkımızın yaşadığı mağduriyetti.
Bu dönemde bizi en çok üzen konulardan biri eczacıların stokçuluk ile suçlanmasıydı. Eczanesinde ihtiyacının biraz üzerinde ilacı olan eczacılarımız stokçuluk ile suçlandı. Ancak bu durumun eczane işletmeciliğinin gereği olduğu ve bunun ilaç stokçuluğu ile karıştırılmaması çok önemlidir. Eczacılarımıza arasında piyasada kriz yaratmak için etik dışı davranış gösterecek yapıda kişiler olmadığı gibi, bu büyüklükte bir kriz çıkarılmasına neden olacak ekonomik güce sahip bir eczacının olması da mümkün görünmemektedir.
İlaçların yeni fiyatları ile piyasaya sunulmasının üzerinden neredeyse iki ay geçti ve bazı ilaçları bulmakta hem hastalarımız hem de eczacılarımız sıkıntı yaşıyor. Bu sıkıntıdan da anlaşılacağı üzere, piyasada bulunmayan ilaçların sorumlusu eczacı değildir!
Değerli Meslektaşlarım,
Bildiğiniz gibi mesleğimizde zaman zaman sıkıntılar yaşamaktayız. Yukarıda da bahsettiğim üzere piyasada bulunmayan ilaçlar uzun süre gündemi meşgul etti. Bununla birlikte yaşanan bir diğer problem ise, Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar ile Tarım ve Orman Bakanlığı izinli ilaç dışı bazı ürünlerin internet üzerinden satışıydı.
Özellikle, reçete dışı ürünler olarak tanımladığımız çoğu üründe (hijyenik ve kozmetik ürünler, gıda takviyeleri vb.) ticari kazanımlarını artırmak isteyen bazı firmalar, ürünlerini internet üzerinden de satmaya başlamıştır. Bu durum en yakın sağlık danışmanı olan biz eczacıların bilgi ve birikimini yok saymak ve halkımızı yanıltarak ticari kazanımlarını artırma amacından başka birşey değildir. Bizleri yok sayan bu zihniyete karşı gerekli tedbirlerin alınması şarttır.
İnternetten yapılan usulsüz işlemlerin önüne geçmek için Ankara Eczacı Odası olarak bizler de önlemler almaya devam ediyoruz. Odamız internet sitesinde oluşturduğumuz “Şikayet Et” butonu ile vatandaşı yanıltma yoluna giden firmaları bildirmenizi sağlayan bir bölüm yer alıyor. Sizlerden de gereken hassasiyeti göstererek, geri bildirimlerde bulunmanızı rica ediyoruz.
Unutmayalım ki sağlık konusunda danışman olan ve en güvenilir nokta, “ECZANENDİR” ve “ECZANEN GÜVENDİR”.
Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Mesleğimiz ile ilgili bazı güzel gelişmelerin de olduğunu belirtmek isterim. Türk Eczacıları Birliği’nde de etkin rollerde yer almış, Dr. Ecz. Harun Kızılay Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nda başkan yardımcılığı görevine atanmıştır. Sayın Kızılay’a bu zorlu görevde başarı ve şans dileklerimi iletiyorum.
Sektörün tam içinden gelen, piyasa ve eczane koşullarını çok iyi bilen Sayın Kızılay’ın, mesleğimizle ilgili sorunları ve gereklilikleri yetkili otoriteye en doğru şekilde ileteceğine ve sonuç odaklı yaklaşımlarla, mesleğimizi daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum. Böylelikle; “Piyasada ilaç var mı, yok mu?”, “Sorumlusu eczacı mı, firmalar mı, yoksa depolar mı?”, “Yoksa bu durumun başka nedenleri mi var?” sorularına yanıt bulmak artık çok daha kolay olacaktır.
Değerli Meslektaşlarım;
Bütün yazılarımın sonunda Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün geleceğimize ışık tutan bir sözünden bahsederim. Bu yazımda farklılık yaparak, Atatürk ile ilgili söylenmiş bir cümleyle sonlandırmak isterim.
“Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir.” (Timpul Gazetesi – 12 Kasım 1938)
Gelecek günlerin mesleğimize ve ülkemize güzellikler getirmesi dileklerim ve saygılarımla…
ANKARA ECZACI ODASI BAŞKANI
