Dünya Sağlık Örgütü, 14 Aralık 2023 tarihinde “Çocukları korumak ve e-sigara kullanımını önlemek için acil eylem gerekiyor” başlığıyla yayınladığı basın bülteninde, e-sigaraların tütün kullanımını bırakmada etkili olduğuna dair kanıt olmadığına, buna karşın olumsuz toplum sağlığı etkilerine ilişkin endişe verici kanıtların ortaya çıktığına işaret etti.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 34 ülkede elektronik sigara satışı yasak. Türkiye elektronik sigara ithalini ve satışını yasaklayan, elektronik sigarayı diğer tütün ürünleri gibi sınıflandıran ülkeler arasında. Buna karşın bazı muhalefet partilerinin parti beyanlarında ve söylemlerinde “zarar azaltma” kisvesi altında elektronik sigara üretimi ve kullanımına yeşil ışık yakıldığı da görülmekte.
“Türkiye e-sigara satışına izin vermemeli”
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, “Elektronik sigaraların satışını yasaklamayan ve bunları diğer tütün ürünlerinden ayrı tutan ülkelerin başı dertte. Dünya Sağlık Örgütü’nün de bildirdiği üzere 74 ülkede insan sağlığına ve halk sağlığına zararlı bu ürünlerle ilgili çocuk ve gençleri ve akabinde insanları koruyucu, ülkelerin ve Dünyamızın sağlıklı geleceğini teminat altına alacak herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Endüstrinin ‘zarar azaltımı ya da kaçak ürünle mücadele’ gibi yalanlarına inanan veya sarılan, ekonomileri kifayetsiz veya sallantıda olan ülkelerin e-sigara satışlarına izin verdikleri ve bu ülkelerde bu ürünlerin gençlere agresif bir şekilde pazarlandığı görülmekte. Türkiye hiçbir zaman bu ülkelerden biri olmamalıdır.” dedi.
DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Çocuklar erken yaşta e-sigara kullanmak üzere hedefe alınıyor ve tuzağa düşürülüyorlar, böylece nikotine alıştırılıyorlar” dedi ve ülkeleri vatandaşlarını, özellikle çocukları ve gençleri elektronik sigaradan, nikotin bağımlılığından korumak amacıyla sıkı önlemler uygulamaya davet etti.
DSÖ’nün açıklamasında, e-sigaraların bağımlılık yapıcı ve sağlığa zararlı olduğunun belirtildiği, kanser, kalp ve akciğer rahatsızlıkları riskini artırdığı, beyin gelişimini de etkileyerek gençlerde öğrenme bozukluklarına neden olduğu, hamile kadınlarda fetüsün gelişimini olumsuz yönde etkilediği ve e-sigaralardan kaynaklanan emisyonlara maruz kalmanın da çevredekiler için risk oluşturduğuna işaret edildi.
“Tütün Endüstrisi E-Sigaraların Zarar Azalttığını İddia Eden Sahte Kanıtları Finanse Ediyor”
“Tütün endüstrisi elektronik sigaraların zarar azalttığını iddia eden sahte kanıtları finanse ediyor.” diyen DSÖ’nün, tütün endüstrisinin sağlığa zarar veren ürünler üzerinden kar elde ettiğine, bir yandan milyarlarca sigara satışı yaparken diğer taraftan e-sigara gibi yeni ürünleri kullanarak ülkelerin sağlık politikalarına ‘zarar azaltma’ adı altında müdahale etmeye çalıştığına işaret etmesi dikkat çekti.
DSÖ ‘acil eylem çağrısı’ yaptığı açıklamasında, yeterli kanıt olmadığı gerekçesiyle e-sigaraları sigara bıraktırma ürünleri olarak değerlendirmemeleri konusunda ülkeleri uyardı.
DSÖ Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Direktörü Dr. Ruediger Krech, “En az 16.000 çeşit aroması bulunan e-sigaralar sosyal medya ve influencerlar aracılığıyla çocukları hedef alıyor. Bu ürünlerin bir kısmında çizgi film karakterleri kullanılırken şık tasarımlara sahip ürünler genç neslin ilgisini çekiyor. Çocuklar ve gençler arasında e-sigara kullanımında, birçok ülkede yetişkinlerin kullanımını aşan oranlarda endişe verici bir artış var” dedi.
“E-Sigaraya Başlayan Gençlerin İlerleyen Yaşlarında Sigara Kullanma Olasılığı Üç Kat Daha Fazla”
Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Osman Elbek ise, “DSÖ’nün basın açıklamasında kullandığı ‘13-15 yaş arası çocuklar, tüm DSÖ bölgelerinde yetişkinlere göre daha yüksek oranlarda e-sigara kullanıyor. Kanada’da 16-19 yaş arası gençler arasında e-sigara kullanım oranları 2017-2022 arasında iki katına çıktı ve İngiltere’de (Birleşik Krallık) genç kullanıcı sayısı son üç yılda üç katına çıktı’ verileri son derece anlamlı. Bu beyanda adı geçen ülkelerde e-sigara satışı serbest. Ülkemizde de serbest bırakılması durumunda başımıza gelecek olan aynen budur. Bu sebeple DSÖ’nün acil eylem çağrısına kulak verilmesi, bir kere piyasaya sürüldü mü bir daha kontrol edilmesi mümkün değil gerçeği karşısında, e-sigaraların ülkemizde satışının serbest bırakılmaması gereklidir. Çocuklarımızın sağlığı devletimizin kararlılığına emanettir.” dedi.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer hususa da DSÖ’nün basın açıklamasında yer verildiğini söyleyen Elbek, “Sosyal medyada sürekli paylaşımda tutularak gençler arasında e-sigara kullanmayı yaygınlaştırma çalışmaları sürdürülmektedir. Araştırmalar e-sigara kullanan gençlerin ilerleyen yaşlarda sigara kullanma olasılığının neredeyse üç kat daha fazla olduğunu gösteriyor.” dedi.
DSÖ, e-sigara satış yasağı olan ülkeleri endüstri baskılarına ve müdahalelerine karşı uyardı ve yasağın uygulanmasını güçlendirmek, halk sağlığı politikalarını geliştirmek ve güçlü yaptırımlarla müdahalelere dur demek üzere donanımlarını artırmayı tavsiye etti.