W- AHB başına düşen nüfusun 2000’e çekileceği basına yansımıştı, mevcut durum nedir? I. Basamak ideal sağlık hizmeti sunumu, koruyucu hekimlik olabilmesi için AHB başına düşen nüfus size göre kaç olmalıdır?
A.E.- Dünyada iyi aile hekimliği uygulanan ülke modelleri incelendiğinde aile hekimine kayıtlı nüfusun 1600 ile 2000 arasında değiştiğini görmekteyiz. Bir hekimin nüfusuna ve bu kayıtlı kişilerin kayıtlarına hâkim olabilmesi ve iyi bir aile hekimliği ile koruyucu hekimlik yapabilmesi için bizim ülke modelinde de bu rakamlara ulaşmak gerekir. Burada bizler açısından sorun olacak konu kayıtlı kişiler üzerinden almış olduğumuz ücretlerin bu düşüşe bağlı olarak düşmemesidir.
Sağlık Bakanlığı’nın 2023 projeksiyonun da hedeflenen kayıtlı nüfusun 2000 olması hedef olarak gösterilmiştir.
W- Aile hekiminin günlük mesaisinin iş dağılımı konusunda bir çalışmanız oldu mu, oranlar nelerdir?
İş yükünü azaltmaya yönelik önerileriniz nelerdir?
A.E.- Bu uygulamaların iyi örneklerinde aile hekimlerinin en önemli işlevi, iyi çalışmakta olan bir birinci basamak sağlık hizmeti bileşeni olarak sadece ‘’Aile Hekimliği Tıp Disiplini’’ çerçevesinde üzerine düşen koruyucu hekimlik görevlerini gerçekleştirmeleridir.
İşte bizim ülke modelin de şu ana kadar Aile hekimliğinden kaynaklı tüm hizmetler yanında, Aile Hekimliği dışında yapmaya zorlandığımız hizmetler hem iş yükümüzü arttırmakta hem de Aile Hekimliğini doğru bir şekilde yapmamızı engellemektedir.
En önemli sorun ise Aile Hekimliği Kanununda olmayan görevlerin, yönetmelikler ve yönergeler ile aile hekimlerine görev olarak verilmesidir.
Bu yönetmelikler ile adeta kapatılan sağlık ocaklarınca yürütülmekte olan neredeyse tüm birinci basamak sağlık hizmetleri, aile hekimlerine görev olarak verilmiştir. Yetmezmiş gibi türlü türlü bakanlıklarca her gün bizlerden yeni bir şey istenmektedir. Bu konuda Sağlık Bakanlığımızın daha etkin ve yetkin olmasını ve istenen bu yeni görev tanımlarına bir dur demesini beklemekteyiz.
Nüfus düşüşü yanında aile hekimliği dışında görev tanımımıza sokulmaya çalışılan tüm işler, her türlü raporlar ve ucu açık verilen diğer görev tanımı düzeltilerek iş yükü ve iş çeşitliliği azaltılmalı, koruyucu ve önleyici hekimlik işlemleri ö plana çıkartılmalıdır.
W ASE’ler ASM’nin ve sistemin asli unsurları, ASE’lerin Aile Hekimleri ile aralarında gelişen problemleri sistemsel mi/kişisel midir? Bu konuya yönelik çalışmalarınız nelerdir?
A.E.- Uygulamanın en başından beri birlikte omuz omuza görev yaptığımız Aile Sağlığı çalışanları ile kader birlikteliği yapmış durumdayız. AHEF olarak yapmış olduğumuz kurumsal görüşmelerde ASÇ meslektaşlarımızın özlük hakları ve ücretlerinin artırılması ve geliştirilmesi noktasında da çalışıyoruz. Bir ekip olmanın bilinci içinde bunu önemsiyor ve destekliyoruz. Ama son dönemde bazı kişisel söylemler ve farklı beklenti ile hareket eden söylemlerde olmadı değil. Bunlar kişisel bakış açısından kaynaklı, geneli ilgilendirmeyen ve Aile Hekimi ile ASÇ’nın adeta etle tırnak gibi olmuş ekip ruhuna uymayan söylemler.
Biz hekimler kadar ASÇ’nın da iş yükünün azaltılmasını, özlük haklarının düzeltilmesi, ücretlerinin artırılması gerektiğini ve aile sağlığı merkezlerine ek personel verilmesi gerektiğini savunuyoruz.
Bu konuyu dramatize eden ve farklı şekilde lanse edenleri de aynı gemide olduğumuzu hatırlamaya davet ediyorum. Kişisel bakış açılarının geneli ilgilendirmeyen konular olduğu hatırlatarak aklı selim olmaya davet ediyorum.
W– Aile hekimliği sistemi ile sağlıkta gelen başarılar nelerdir, paylaşır mısınız?
A.E.- Aile Hekimliği uygulamasının başlamasıyla birlikte ana çocuk sağlığı hizmetlerinde, bağışıklama yani aşılamalarda çok önemli başarılar yakalandı. Kişilerin artık her istediğinde ulaşabileceği kendisini, ailesini ve sosyal durumunu bilen adeta sağlık alanında bir avukatı var. Uygulamayla birlikte doğumdan sonra beklenen yaş ortalamaları da yükselmeye devam etti. Kanser taramalarında ve kronik hastalık takiplerinde ciddi başarılar var. Maliyet etkin hizmet sunumu noktasında verimliliğimiz ortada. Yeter mi ?
Elbette değil önümüzdeki süreçler de bakanlığımızın desteklediği ölçüde yani başarı öyküleri yazmaya aile hekimleri olarak bizler açığız.
W- Kongreniz hakkında bilgi alabilir miyiz; ana konular neler olacak, katılımcı beklentiniz ve kongreye yönelik hedefleriniz nelerdir?
A.E.- AHEF ‘in bir markası olan AHEKON-2018 kongresi ile karşınızdayız. Aile hekimlerinin en büyük kongresi olan AHEKON-2018 bu sene 21-25 Kasım 2018 tarihleri arasında Titanic Deluxe Otel Antalya’ da düzenlenecektir.
Kongremizin bu seneki teması “Sağlıklı Yaşayan, Sağlıkla Yaşlanan Türkiye” olacaktır.
Aile hekimliğinin temelini oluşturan koruyucu sağlık hizmetleri ve kronik hastalıkların takibi ile tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetleri konuları kongremizde ele alınacaktır.
Türkiye’nin en iyi hocalarından oluşan bir bilimsel kurul ile panelleri, sunumları, kursları içinde barındıran çok zengin bir bilimsel programı sizler için hazırlıyoruz. Tabi ki bu toplantıların en önemli kazanımlarından biri olan meslektaşlarımızın birinci basamakta yaptıkları çalışmaları hep beraber tartışma imkânı da bulabileceğiz, klinik uygulamalarımızı da birbirimizle paylaşacağız.
Ayrıca Sağlık Bakanlığımız ile birlikte Kongremizin içinde yapacağımız “ koruyucu sağlık hizmetleri, kronik hastalık takipleri ve aile hekimliğinin geleceği panelleri ” aile hekimliğine yön verecektir.
Uluslararası Katılımlı olarak düzenleyeceğimiz kongremize, Avrupa’dan da aile hekimliğinin temsilcileri ve hocaları katılacaktır. Ayrıca bu sene AHEF’ in 10. kuruluş yıl dönümünü, AHEF’ e üye il derneklerimiz ve aile hekimleri ile birlikte, AHEKON-2018 kongremizin içinde sosyal programlarla da kutlayacağız.
W- Ülkemizin hekimler adına üye sayısı olarak en büyük organizasyonusunuz, bu geniş kitleye yönelik iş yükünüz de fazladır, bizimle vizyonel hedeflerinizi, önceliklerinizi paylaşır mısınız?
devam edecek…..