En sık karşılaşılan kronik hastalıklardan biri olan astım dünyada 350 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 7 milyon kişiyi etkiliyor. Özellikle çocuklarda görülme sıklığı yıllar içinde giderek yükselen astımın hem anne hem babada bulunması, çocukta astım görülme riskini yüzde 60 oranında artırıyor. Astım uygun tedavi planlaması ve hasta- doktor işbirliği sayesinde başarılı bir şekilde kontrol altına alınabiliyor. Halk arasında astım hastalığı ile ilgili doğru bilinen yanlışların hastalığın seyrine olumsuz etki ettiğine dikkat çeken Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Metin Özkan, bu hastalıkla ilgili en çok merak edilen konular hakkında bilgi verdi.
Nefes daralması ve öksürük ile belirti veriyor
Astım, çeşitli nedenlere bağlı olarak akciğerlerde bronş adı verilen hava yollarının daralması ile kendini gösteren bir hastalıktır. Nefes yollarında daralma, öksürük, hırıltı, hışırtı, ıslık sesi gibi seslerle belirti veren astım, egzersiz yapılmasının ardından ortaya çıkabildiği gibi, mesleki nedenlere bağlı olarak da gelişebilmektedir. Alerjik astım ise mevsimsel değişkenlik göstermektedir. Özellikle polenlerin, tozun yoğun olduğu veya hayvan alerjisi durumunda kedi köpek gibi hayvanlarla temas edildiği zaman bu belirtiler ortaya çıkabilmektedir.
En önemli unsur hastanın hikayesidir
Astım tanısı fiziki muayene bulguları, hastanın hikayesi ve solunum fonksiyon testleri ile konulmaktadır. Ancak teşhiste hasta hikayesi en önemli unsur olmaktadır. Kontrolleri tamamen normal çıkan hastalarda, tozlu ortamlarda ya da bahar aylarında nefes daralması, hırıltı, hışırtı şikayetlerinin artması gibi astımı destekleyen bulgulara rastlanabilmektedir.
Astım ile ilgili en çok sorulan sorular
Toplumda yaygın olarak görülen hastalıklardan biri olan astım ile ilgili en çok sorulan sorular ve yanıtları şöyle:
1.Astım tedavisinde kullanılan kortizon zararlı mıdır?
Astım tedavisinde kullanılan en önemli ilaç kortizondur. Astım tedavisinde nefes yoluyla alınan kortizon, ağızdan ya da damar yoluyla alınan kortizondan farklı olmaktadır. Özellikle düzenli olarak kullanımında kilo alımı, kemik erimesi ya da iştah artışı gibi yan etkiler göstermemektedir. Çünkü nefes yoluyla alınan kortizon, daha çok bronşlarda etkisini göstermektedir. Kortizonun yan etkilerinden tedirgin olup düzenli ilaç kullanmayan hastaların ise atak geçirmeleri sonucunda acil servise başvurmaları kaçınılmaz olmaktadır. Bu hastalar atak dönemlerinde en az bir hafta on gün ağızdan kortizon kullanmak durumunda kalırken, kaçındıkları yan etkileri fazlasıyla yaşayabilmektedir.
2.Astım ilaçları bağımlılık yapar mı?
Astım tedavisinde kullanılan ilaçların bağımlılıkla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bu ilaçlar sigara gibi bağımlılık yapmaz ve istenildiği zaman kesilebilmektedir. Ancak bazı hastalar psikolojik olarak kendilerini ilaç kullanmaya şartlayabilmektedir.
3.Astım ile bronşit aynı hastalık mıdır?
Astım hastalığında ortaya çıkan bronşların iltihaplanması durumu mikrobik kaynaklı olmamaktadır. Ancak bronşit hastalığında ortaya çıkan iltihaplanma ise mikrobik kaynaklı gerçekleşmektedir.Dolayısıyla astımda görülen iltihaplanmanın tedavisinde antibiyotiklerin yeri bulunmazken, bu iltihaplanma kortizon tedavisi ile ortadan kaldırılabilmektedir.
4.Astım bulaşıcı mıdır? Genetik geçiş gösterir mi?
Astım bulaşıcı bir hastalık değildir. Ancak bu hastalığın genetik geçiş gösterdiği bilinmektedir. Ailesinde, anne ve babasında astım veya alerjik rinit gibi hastalıklar olan kişilerde astım görülme olasılığı diğer kişilere göre biraz daha yüksek olmaktadır. Hem annede hem babada astım bulunması ise çocukta astım görülme olasılığını yüzde 60 oranında artırmaktadır.
5.Astım hamileliğin önünde engel midir?
Astım hastalığının varlığı hamileliğe engel olmamaktadır. Astım hastası olanların gebelik döneminde kullanabilecekleri güvenli ilaçlar bulunmaktadır. Hamile olan astım hastalarının, ilaçlarını kesmesi doğru değildir.Astım atakları sırasında dokulardaki oksijen değerleri oldukça azalmaktadır. Dolayısıyla anne karnındaki fetüsün oksijensiz kalması çok daha fazla risk taşımaktadır. Gebe olanlara atak sırasında mutlaka uygun tedavinin verilerek, oksijenasyonun sağlanması gerekmektedir.Atak sırasında ilaçların aşırı verilmesi de kalp atışının hızlanmasına neden olarak fetüste ayrı bir stres yaratabilmektedir. Bu sebeple düzenli ilaç kullanımı ihmal edilmemelidir.
6.Astım ataklarına yol açan nedenler nelerdir?
Kilo fazlalığı astımın dengesini ve tedavisini bozan etmenlerden biri olmaktadır. Astım hastalarının kiloları mutlaka kontrol altında tutulmalıdır. Bununla birlikte aşırı heyecan, aşırı sevinç ya da aşırı üzüntü astım ataklarına yol açabilmektedir. Gribal enfeksiyonlar, ağır hava kirliliği, tozlu ortamlarda çalışmak astımı tetikleyen unsurlar arasında yer almaktadır.
7.Astım hastalığında doktor kontrolünün önemi nedir?
Astımda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta mutlaka doktor kontrolünün olmasıdır. Doktor kontrolü olmazsa sık ataklar yaşanması kaçınılmaz olmaktadır. Normalde astım kalıcı bir hastalık değildir. Tedavi ile kontrol altına alınıp bronşların açık tutulması sağlanabilmektedir. Ama kontrol altına alınmayan ve tedavi edilmeyen kişilerde havayollarındaki darlık kalıcı ve sabit hale gelebilmektedir.
Astımlı hastaların alması gereken tedbirler:
- Nemli ve rutubetli evlerde oturulmamalı
- Hamamböceği gibi haşereler evde bulunmamalı
- Evlerde halı, kilim, tüylü oyuncaklar gibi mite’ları tutabilecek eşyalar evlerde tutulmamalı
- Ev temizliğinde torbalı değil, sulu sistem süpürgeler kullanılmalı
- Alerjik olduğu bilinen evcil hayvan evde bulundurulmamalı, alerji durumu olmasa bile evcil hayvanlar yatak odasına alınmamalı
- Alerjiye neden olabilecek yün yogan, yastık, döşek vb kullanılmamalı
- Çok fazla parfüm kullanılmamalı, ağır kokulu yerlerde bulunulmamalı
- Deterjan, çamaşır suyu, tuz ruhu gibi kimyasal maddelerden uzak durulmalı,
- Gıdalarda nitrat gibi koruyucu maddelerden uzak durulmalı
- Çok sık atak geçiren astım hastaları mutlaka grip ve zatürre aşısı yaptırmalıdır.