26 Mart Dünya Epilepsi Farkındalık Günü’nde, epilepsi hastalığına ve epilepsi hastalarının, yaşamın her alanında karşılaştıkları sorunlara bir kez daha dikkat çekmek üzere Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk ve Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Nerses Bebek açıklamalarda bulundu.
Türk Nöroloji Derneği adına yapılan açıklamada hastalığı tanımanın önemine vurgu yapılarak Epilepsiyle yaşayan bireylere destek olmanın topluma da olumlu değer katacağı belirtildi.
Ayakta tedavi başvuruları içinde baş ağrısından sonra en sık görülen ikinci nörolojik hastalık Epilepsi
Epilepsi hastalığı kendini çeşitli türde nöbetlerle belli eden ve toplumdaki yaygınlığının genellikle gerçek oranlardan daha az tahmin edildildiğini belirten Prof. Dr. Şerefnur Öztürk Dünyada 65 milyon, ülkemizde 750 bin civarında epilepsi hastası olduğunu ifade etti. Her yıl yaklaşık 2,4 milyon yeni epilepsi hastası eklendiğini
söyleyen Prof. Öztürk ayakta tedavi başvuruları içinde baş ağrısından sonra epilepsinin en sık ikinci nörolojik hastalık olduğunu vurguladı. Prof. Şerefnur Öztürk, Epilepsinin, bu kadar yaygın bir hastalık olmasına karşın toplumda yanlış anlama, bilgilendirme ve algılama nedeniyle yüzyıllardır var olan damgalamayla karşılaştığını eleştirerek “Epilepsi hastaları ne yazık ki toplumda saklanmakta, bu durum da etkin tedaviye ulaşamamalarına neden olmaktadır. Toplumun yanlış önyargıları nedeniyle de bu hastaların yaşam kaliteleri daha da düşmektedir. Hastaların yaşam kalitesini, nöbetlerden çok toplumdaki yanlış inanış ve algılamalar düşürmektedir.Bunu da hiç unutmamalıyız” dedi.
“Epilepsi hastası çocukları sosyal hayattan uzak tutmayın”
Düşük ekonomik gelir düzeyine sahip ülkelerde hastaların % 80’inin tedaviye ulaşamadığına değinen Öztürk epilepsi hastası çocukları olan ailelere uyarılarda bulunarak “Ülkemizde ise epileptik nöbetlerin tam olarak tanınamaması, epileptik çocuğu olan anne babaların çocuklarını gizleme, sosyal hayattan uzak tutma çabaları hem bu çocukların tedavilerini engellemekte hem de eğitim alma, iş sahibi olma, aile kurmalarına engel olmaktadır. Oysa biliyoruz ki epilepsi hastalığı tek bir antiepileptikle bile büyük oranda tedavi edilebilir, bu hastalar günlük hayatlarını iyi bir şekilde sürdürmekle kalmaz, hatta sanat, bilim, yöneticilik gibi önemli alanlarda büyük başarılar elde
edebilirler. Günümüz ve tarih çok başarılı, çağa alanlarında damga vurmuş örneklerle doludur” diye konuştu.
Yeni girişimsel yöntemler başarılı
Epilepsi hastalığı hiçbir neden olmadan ortaya çıkabildiği gibi, beyin ve beyin zarlarını etkileyen enfeksiyonlar, kaza ve travmalar, kanamalar, damar hastalıkları, beslenme bozuklukları, metabolik hastalıklar ve genetik bazı hastalıklarla ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Öztürk akraba evlilikleriyle de yaygınlaşabileceğine dikkat çekti. Günümüzde elektronik ortama aşırı maruz kalmanın da özellikle çocuklarda riski arttırabileceğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Şerefnur Öztürk Epilepsi tedavisi hakkında da şu bilgileri paylaştı: “ProEpilepsi alanında, hastalığın nedenlerine yönelik ve tedavi amaçlı çalışmalar sürdürülmektedir. Geliştirilen yeni antiepileptik ilaçlar cerrahi ve yeni girişimsel yöntemlerle klasik ilaç tedavisine cevap vermeyen epilepsi
“Düzenli ilaç kullanımıyla sorunsuz hayat yaşamak mümkün”
Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nerses Bebek de günümüzde epilepsi nöbetlerinin gelişmesini önlemeye yönelik ilaç tedavi seçeneklerinin geliştirildiğini belirterek “Hastaların %60-70’i düzenli ilaç kullanarak, doktor kontrolünde kalarak, ilaç tedavisine özen göstererek sorunsuz bir hayat yaşayabilirler. Burada esas nokta ilacın düzenli kullanılmasının yanı sıra sağlıklı yaşam kurallarına özen gösterilmesidir” dedi.
Prof. Dr. Nerses Bebek sözlerine şöyle devam etti:
Epilepsi hastaları beklenen uzunlukta bir hayatı yaşayabilir, evlenebilir, çocuk sahibi olabilir, eğitimlerine devam edebilir ve çalışabilirler. Kişilerin düzenli olarak takip edildikleri sağlık merkezi ve hekimleri tarafından bilgilendirilmesi, karşılaşabilecek sorunlar, sosyal destek, olası yan etkilerin takip edilmesi, evlilik ve çocuk sağlığı konusunda danışmanlık verilmesi son derece önem taşımaktadır. Bireyin hastalığını tanıması, olası sorunlar, riskleri bilmesi, doktoruna değişiklikleri bildirebilmesi ve tedavi sürecinde aktif rol alması en az ilaçlar kadar etkili görünmektedir.
“Epilepsi nöbeti geçirenlerin zarar görmesini engelleyin”
Nöbet geçirmekte olan bireyin kasılmasını zor kullanarak durdurmak mümkün değildir. Kişinin zarar görmesini, düşmesini, yaralanmasını önlemek, sivri cisimleri uzaklaştırmak, başını güvene almak, henüz dişlerini sıkmadan dişlerinin arasına boğazına kaçmayacak ve zarar vermeyecek sertlikte bir eşya koymak, sağlık görevlilerini haberdar etmek uygundur. Israrla dişlerini aralamak, su dökmek, çekiştirmek yaralanmalara yol açmaktadır.
Türk Nöroloji Derneği adına;
Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, Türk Nöroloji Derneği Başkanı
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD Başkanı, Dekan Yardımcısı