W- Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Genel Sekreteri Dr.Uğur Baran ile özel sağlık işletmeleri özelinde sohbet edeceğiz.
Dr. Uğur Bey sizi tanımakla başlayabilir miyiz?
U.B.- 1987 İstanbul Tıp Fakültesi mezunuyum. 1992 yılında Haseki Eğitim Araştırma Hastenesi’nde Aile Hekimliği ihtisasımı tamamladım. Sonraki süreçte çeşitli sağlık tesislerinin kuruluşunda ve yönetiminde yer aldım. Halen Bağcılar Safa Hastanesi ve Yenibosna Safa Hastanesinin bağlı bulunduğu şirketlerde yönetici olarak çalışmaktayım. İstanbul Ticaret Odası’nda bir dönem komite bir dönem Meclis üyesi olarak görev yaptım, Güneşli Akademi’de İş yeri Hekimliği Eğitim Sorumlusu olarak dersler vermekteyim. 2011 yılından itibaren de OHSAD Yönetim Kurulunda görev almaktayım. 2017 yılında gerçekleştirilen Genel Kurul ile bu görevimi Dernek Genel Sekreteri olarak sürdürmekteyim.
W- OHSAD’ın misyonundan bahseder misiniz ve etkinlikler hakkında bilgi alabilir miyiz?
U.B.- Derneğimizin ana hedefi etkili, verimli ve kaliteli sağlık hizmet sunumu sağlayarak, hem ülkenin kıt sağlık kaynaklarını en iyi şekilde kullanılmasını sağlamak, hem de sağlık sektörünün geliştirilmesi yoluyla toplumun sağlık düzeyinin arttırılmasına yardımcı olmaktır. Bunun yolunun da, üyelerimizin verdiği güçle ülkemizde sağlık sektöründe yaşanan değişimlerin doğru bir zemine oluşturulmasını sağlamaktan geçtiğine inanıyoruz.
Dernek olarak Kamu ve özel kurumlar ile sürekli istişarelerde bulunmakta, Özel Sağlık sektörünü ilgilendiren toplantılara, kongrelere katılım sağlamakta, sektör ile ilgili konularda resmi kurumlarla mevzuat ve sözleşme konusunda çalışmalar yapmakta ve görüşlerimizi sunmaktayız.
Yine Özel Sağlık sektörünün karşı karşıya kaldığı sorunların çözümü için profesyonellerle çalışılmakta, gerekmesi halinde sektörün problemleri için sektör adına yargısal süreçlere girişilmekte ve süreçlerin sonuna kadar takibi sağlanmaktadır.
Ayrıca geçtiğimiz yıl içerisinde OHSAD Akademiyi faaliyete geçirdik. Sektörümüze yönelik sertifikalı ve sertifikasız eğitim faaliyetlerimize de başladık.
W- OHSAD’ın üye sayısı ve istihdam ettiği hekim ve diğer sağlık personeli gibi hacminizi ifade eden rakamlarınızı paylaşır mısınız?
U.B.- Ülkemize hali hazırda özel sektör tarafından verilen sağlık hizmetlerinin yaklaşık %80 i Derneğimiz üyesi özel sağlık sunucuları tarafından verilmektedir. Bu anlamda sektörümüzü temsil eden en kapsamlı yapı olduğumuzu iddia ediyoruz.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki biz ister kamu ister özel tarafından verilsin sağlık hizmetinin kamu hizmeti olduğunu düşünüyoruz.
Gerek Sağlık Bakanlığı gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu yöneticilerimizin de bazı etkinliklerdeki konuşmalarından bu konuda bizimle hemfikir olduğunu görüyoruz.
Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer verilere göre ülkemizde özel sektörde görev yapan hekim sayısı yaklaşık 30 bin, toplam sağlık personeli sayısı de yaklaşık 200 bin. Ülkemizdeki tüm hastanelerin yatak sayısının yaklaşık %20 si özel sektörde, ameliyatların %32 si özel hastanelerde gerçekleşiyor. Tüm bu rakamlara baktığımızda özel sektörün iş hacminin küçümsenemeyecek durumda olduğunu ve vatandaşımıza kamu adına önemli bir hizmet sunduğunu söyleyebiliriz. TÜİK tarafından 2017 yılı için açıklanan verilerde Sağlık Hizmetlerinden Genel Memnuniyet Oranı %84.7 olarak tespit edilmiş. Bu oran OECD ülkelerindeki bir çok ülkenin oranından daha yüksek. Bunda da özel sağlık sektörünün de payı var.
W- Sayın Sağlık Bakanımız OHSAD Yönetim Kurulu üyeniz ve kendilerini görevine başladıktan sonra ziyaret ettiniz; görüşme konuları ve akabindeki gelişmeler neler olmuştur?
U.B.- Sayın Bakanımız Derneğimizin uzun yıllardır yöneticisi ve görevine başladıktan sonra birkaç kez ziyaretimiz oldu. Kendisi zaten sektörümüzün içinden gelme olduğu için sorunlarımız konusunda bilgi sahibi. Biz ziyaretlerimizde yine de kendisine dosya halinde sektörümüzün sorunları ilettik. Bakanlığımızla ortak işbirliği içerisinde çözüme yönelik aşama kaydedeceğimize inanıyoruz.
W- Resmi gazetede 2018 temmuz ayında yayınlanan SUT’a yönelik eleştirileriniz oldu. Hizmetlerin sağlıklı verilmesi bir anlamda “sürdürülebilirlik” yönündeki eleştirilerinizin odağında maliyetler mi yatmakta dadır, süreçte iyileştirmeler oldu mu?
U.B.- Eleştirilerimizin odağında tabii ki maliyetler var. Sonuçta her türlü giderin sürekli arttığı bir ortamda SUT a ilişkin herhangi bir gelişme kaydedemedik.Sağlık Bakanlığı ve Devlet Üniversiteleri için SUT bazlı ödemeler dışında Genel ve Özel Bütçeden yapılan mali katkılar ile artan harcamalar finanse edilirken, özel sağlık kurumları için SUT fiyatları ve bu fiyata dayalı hastadan alınmasına yasal açından izin verilen fark tutarları sabit kalmıştır. Bu durum artık sürdürülebilir olmaktan çıkmış, sektörümüzü zora sokmuştur. Bir çok tıp merkezi ve hastane mali sorunlar ile baş etmeye çalışmakta, bir kısmı ise kapanmaktadır. Artık bu sorunun daha fazla mağduriyete meydan vermeden çözülmesi beklenmektedir.
W- Döviz kurlarındaki spekülatif dalgalanmalar, Tabipler Odasının hekimler için açıkladığı %26 ücret artışı vb maliyetlerinizdeki artışlar OHSAD üyelerinin yatırım planlarını etkiledi mi? Maliyet artışları için ne gibi önlemler aldınız?
U.B.- Şu an itibariyle sektörde büyük zincirler de dahil olmak üzere yatırım planı yapan hiçbir kuruluş kalmamıştır. Devam eden yatırımlar da durmuştur.
W- OECD ülkeleri GSMH ya sağlık harcamalarının oranı %10 , uç örnek olan ABD de %17 yi bulmuş durumda iken ülkemizde %4,5 civarında. Bütçenin arttırılması yönünde girişimleriniz oldu mu?
U.B.- Siyaset ve bürokrasi ile yapılan görüşmelerin temel başlıklarından biri bu orandır. Bu oranın yükseltilmesine yönelik alınacak kararların sağlık sektörünün bütün paydaşlarının nefes lamasına, yatırımların devamına, ilaç, tıbbi cihaz ve benzeri sektörlerde yerlileşme çalışmalarına ciddi katkısı olacağını ısrarla dile getiriyoruz.
W- Sağlık turizmi sektörünüz için bir çıkış yolu mudur? Bu alanda paydaşlara düşen sorumluluklar ve kamudan beklentilerinize yönelik düşünceleriniz nelerdir?
U.B.-Ülkemizin sağlık hizmeti sunumunda marka ülke konumuna yükselmesinde özel sağlık kurumlarının başarısı çok önemli bir rol üstlenmiştir. Sektörümüzün girişimleri ile 2010 yılında başlatılan sağlık turizmi teşvikleri önemli bir katalizör rolü üstlenmiştir. Ayrıca hizmet sektörü ihracatçı birliği kurulması, keza kamu şirketi statüsünde sağlık ve eğitim turizmine yönelik Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş nin kurulması, Cumhurbaşkanlığı 2019 yılı Hükümet Programında sağlık turizmine yapılan vurgu çalışmalarımızın kamu tarafından da desteklendiğinin göstergeleri arasındadır.
Bu konuda özel sağlık kurumları olarak en önemli beklentimiz, tıbbi tedavilerdeki başarı hikayemizin uluslararası pazarda en etkili şekilde tanıtılması ve fiyat rekabetine değil hizmet rekabetine dayalı bir yapı kurulmasına azami özen gösterilmesidir.
W- Sektörünüzde hala nitelikli iş gücü problemi var mıdır?
U.B.-Sağlık Bakanlığı’nca 15.2.2008 tarihinden itibaren uygulanan planlama ile 10 yılı aşkın bir süredir, yeni yatırım yapmasına izin verilmezken, özellikle hekim istihdamına getirilen kısıtlamalar çözülmesi gereken en öncelikli sorunların başında gelmektedir. Yayımlanan mevzuat ile kamuya da uygulanması gereken planlama hükümlerinin, sadece özel sağlık kurumlarını kapsaması bir mevzuat sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Ayrıca hemşire, ebe ve diğer yardımcı sağlık personelleri konusunda da nitelikli iş gücü sorunumuz hala devam etmektedir.
W- Özel sağlık işletmelerinin güncel sorunları özetle nelerdir ve bunlara yönelik çözüm önerilerinizi alabilir miyiz?
U.B.- Şu anda en temel sorunumuz sektörümüzün yaşadığı finansal sorunlardır. 10 yılı aşkın süredir artmayan SUT fiyatlarında düzenleme yapılması, ayrıca her yıl enflasyon oranında artış yapılacak şekilde belirlenmesi en öncelikli talebimizdir. Bir diğer talebimiz planlama ile kısıtlanan yatırım ve kadro istihdamı konusunda özel sektörün sıkıntılarını giderecek bir düzenleme yapılmasıdır.
W- 2019 yılından beklentileriniz ve yakın döneme ait planlarınızı alabilir miyiz?
U.B.-Ülkemiz son onbeş yılda sadece yurt içinde değil yurt dışında da sağlık hizmetleri alanında bir başarı hikayesini sürdürmek durumundadır. Yurt içinde Sağlık Bakanlığı, Üniversite ve özel sağlık kurumları için izlenen politikaların ve uygulamaların sektör ayrımı yapmaksızın uygulanması, özel sağlık kurumlarının da en az kamu sağlık kurumları kadar vatandaş ve hasta memnuniyeti için çaba gösterdiği bilincinde yürütülmesidir. Bundan sonraki hedefimiz ise, kamu ve özel el ele ülkemizin Dünya sahnesindeki kazanımlarını maksimize etmek için işbirliği içerisinde çalışması için gerekli ortam ve fırsatların sağlanması olmalıdır.
W- Dr.Uğur Bey “14 Mart Tıp Bayramı” özelinde düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
U.B.- Ülkemizde başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık personelleri işlerini fedakarca yürütmektedir. Buna rağmen sağlık personellerine yönelik yaşanan şiddet olaylarını üzüntüyle izliyoruz. Sağlık Bakanlığımızın konuya ilişkin ciddi çalışmaları var. Biz de bu çalışmaları çok önemsediğimizi ve üstümüze düşeni yapmaya hazır olduğumuzu bildirmek isteriz.
Bu vesile ile de tüm hekimlerimiz ve diğer sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını kutluyorum.
W- Değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür eder başarılar dileriz.