ABD’li araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışmada, ette bulunan ‘E coli’ bakterisinin idrar yolu enfeksiyonlarının önemli bir kaynağı olduğu belirtildi.
ABD’de yapılan araştırmada çiğ hindi, tavuk ve domuz ürünlerinden 3.000’den fazla Escherichia coli izolatına karşılaştırmalı genomik analiz ve yeni bir modelleme yöntemi uyguladı. Analizleri, çoğunlukla idrar yolu enfeksiyonları olan kişilerden gelen klinik ‘E coli’ izolatlarının %8’inin et kaynaklı olduğu belirtildi.
Çalışmanın bulgularının, E coli’nin bakterisinin potansiyel olarak tehlikeli suşlarının gıda sistemi yoluyla hayvanlardan insanlara geçtiğine dair kanıtlar bulundu.
George Washington Üniversitesi Milken Halk Sağlığı Enstitüsü’ndeki Antibiyotik Direnç Eylem Merkezi’nde yapılan araştırmada, ekip, bir hastaneden (1.188 izolat) ve çeşitli perakende marketlerdeki et örneklerinden (1.923 izolat) toplanan 3.111 E coli izolatını analiz etti. 2012’de Flagstaff, Arizona’da. İnsan izolatları ve et izolatlarıyla ilişkili E coli dizi tiplerini (ST’ler) ve mobil genetik elementler (MGE’ler) olarak bilinen DNA parçalarını tanımlamak için tüm genom dizilimini kullandılar.
2012’de Flagstaff, Arizona’da. İnsan izolatları ve et izolatlarıyla ilişkili E coli dizi tiplerini (ST’ler) ve mobil genetik elementler (MGE’ler) olarak bilinen DNA parçalarını tanımlamak için tüm genom dizilimini kullandılar. Gıda kaynaklı E coli genellikle gastrointestinal hastalıklarla ilişkilendirilir ve ishale neden olan bazı suşlar, gıda tedarikini kirletmediklerinden emin olmak için ABD sağlık yetkilileri tarafından izledi. Ancak araştırmacılar, enterik bakterilerin aynı zamanda İYE’lerin bir nedeni olabileceği fikrinin 60 yıldan uzun bir süre önce önerildiğini ve daha sonra sporadik salgın araştırmalarıyla desteklendiği kaydedildi.
2018’de mBio’da yayınlanan bir çalışmada daha fazla kanıt eklediler. Aynı E coli izolatları koleksiyonunu kullanan bu çalışma, komplike İYE’lere neden olan çok ilaca dirençli bir E coli suşunun bir soyu olan ST131-H22’nin klinik örneklerde ve tavuk ve hindi etinde yaygın olduğunu buldu. Bu çalışmadan elde edilen bulguları doğrulayan keşiflerden biri, bu E coli suşunun hem insanlarla hem de kümes hayvanlarıyla ilişkili izolatlarının, muhtemelen kümes hayvanlarından kaynaklanan bir MGE’yi paylaşmasıydı.