Kanser tedavisinde etkisi yüksek, yan etki profili düşük olan akıllı moleküller ve immünoterapi ilaçlarının önemli bir kısmı Türkiye’de SGK’nın ödeme kapsamında değil. Hastanın hem yaşam kalitesini arttıran hem de ömrünü uzatan Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar piyasada var ancak geri ödeme listesinde olmadığı için çok sayıda hasta bu ilaçlardan yararlanamıyor, çünkü maliyetleri çok yüksek. Yeni ve pahalı kanser ilaçlarına erişimin sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu belirten onkologlar, bu durumun onkoloji literatürüne “finansal toksisite”, yani ekonomik yan etki şeklinde bir terim eklediğini söylüyor.
Kanser tedavisinde çok önemli avantaj sağlayan bazı akıllı molekül ve immünoterapi ilaçları SGK’nın geri ödeme kapsamında bulunmuyor. Bu nedenle çok sayıda hasta, kemoterapiden daha fazla yarar göreceği ve yan etki yükünden önemli oranda kurtulabileceği bu ilaçları alamıyor, mağdur oluyor. Çünkü söz konusu ilaçlar çok pahalı.
Örneğin meme kanserinde hormonal terapilerle akıllı moleküllerin beraber kullanılmasının etkinliği ve hastalık kontrolünü çok önemli oranda artırdığını belirten İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir, “Maalesef immünoterapi ajanlarının veya akıllı ilaçların önemli bir kısmını SGK karşılamıyor. Türkiye’de bu ilaçlar piyasada var, yani Sağlık Bakanlığı onay verdi ama geri ödeme kurumu geri ödemeye almadı. Bu nedenle birçok hastamız mağdur oluyor. Hasta, göz göre göre progrese oluyor, yani hastalığı ilerliyor ama bu akıllı ilaçları veremediğimiz için etkinliği onlardan daha az, yan etkileri ise daha fazla olan kemoterapi veriyoruz” dedi.
Doktor Gökhan Demir, etkin ama pahalı ilaçların onkoloji literatürüne bir terim de eklediğini söyledi: Finansal toksisite:
“Biz eskiden ilaçların hep vücuda yaptığı bir toksisiteden, bir yan etkiden söz ediyorduk, mide bulantısı, saç dökülmesi, halsizlik, iştahsızlık gibi. İşte bu toksisitenin yanına bir de finansal toksisite eklendi. Finansal toksisite bugün bütün dünyada konuşulan bir şey. Çünkü yeni çıkan ilaçlar, hedefe yönelik tedaviler ve akıllı moleküller, çok korkunç maliyetler oluşturuyor ve bu ilaçların uzun yıllar kullanılması finansal toksisiteyi daha fazla artırıyor. ABD başta olmak üzere birçok gelişmiş ülke bütçelerinde bu yeni kuşak ilaçlara nasıl bir pay ayıracakları konusunu tartışıyor.”
İstanbul Tabip Odası Başkanı ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Pınar Saip de finansal yan etki konusunda farkındalığın giderek arttığını, iş kaybı, çalışamama, tedaviye erişememe gibi konuların da “finansal toksisite” kapsamında olduğunu söyledi, “Finansal yan etkiyi önlemek kanser araştırmacılarının ve sağlık sistemlerinin önemli görevlerinden olmalıdır. Finansal yan etkinin önlenmesi hem kanser kontrolünü hem de kanserde sağkalımı arttırır” ifadelerini kullandı.
“FİNANSAL TOKSİSİTE SADECE TÜRKİYE’NİN SORUNU DEĞİL”
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Mahmut Gümüş ise finansal toksisitenin sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu olduğunu, her ülkede yeni ve pahalı ilaçlara erişimde sıkıntı yaşandığını söyledi, “Bu, öyle bir hal aldı ki artık Amerika veya Avrupa’da yapılan onkoloji kongrelerinde konuşmacılar ilacı anlatırken, ‘şu kadar etkilidir, şu kadar faydalıdır’ dedikten sonra bir de ilacın ekonomik maliyeti ile ilgili konuşma yapıyor” dedi.
tamamı için kaynağa bknz