W- G. Kore İlaç Endüstrisi profesyoneli Sayın Dünya Küçükçetin ile ilaç ve sağlık alanında son derece gelişmiş olan G.Kore özelinde sohbet edeceğiz. Sn.Küçükçetin sizi yakından tanıma adına çalışmalarınız ve sorumluluklarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
D.K.- Merhaba, kariyerime denetim ve danışmanlık alanında başladım. İşletme yüksek lisansını (MBA) New York’da tamamladıktan sonra ilaç sektöründeki ilk görevim onkoloji alanında Ürün Tanıtım Uzmanı’ydı. Yaklaşık yirmi yıldır uluslararası ilaç şirketlerinde satış, pazarlama ve pazar erişim alanlarında görev yapıyorum. Bu süre içerisinde, hem Türkiye hem de Ortadoğu ülkelerini kapsayan bölge yönetim ofisinde çalışma fırsatı buldum. Son üç yıldır da G. Kore’de satış ve pazarlama faaliyetlerinden sorumlu İş Birimi Direktörü görevini yürütüyorum.
W- G.Kore tarihsel bağlarıyla, kültürel yakınlıklarıyla Türkiye’de çok sevilen bir ülke. Çalışmaya başlarken bunların etkileri oldu mu? Benzer bakış açısı G. Kore’de de mevcut mu?
D.K.- Evet, kesinlikle oldu. Aynı şekilde, burada Türkiye ‘kardeş ülke’ olarak değerlendiriliyor. Kore Savaşı için Türkiye’nin verdiği destek için her fırsatta şükranlarını iletiyorlar. Ayrıca yüzlerce yıl önce Orta Asya’dan, Kore’lilerin doğuya Türk’lerin ise batıya göç ettiğine ve ortak geçmişimizin çok daha eski zamanlara dayandığına işaret eden tarih çalışmaları da bulunuyor. G. Kore hem toplumsal hem de kültürel olarak ortak değerlerimizin bulunduğu bir ülke.
W- G.Kore sağlık ve ilaç sektörü hakkında özet bilgi alabilir miyiz?
D.K.- Nüfusu elli milyon kişinin üzerinde olup, kişi başı gayrisafi milli hasılası 30.000 Dolar’ı aşan dünyadaki sayılı ülkelerden burası. Devlet, özel sektör ve üniversitelerin işbirliğinde yürütülen kalkınma planları mevcut. G. Kore ilaç sektörü toplam değeri yaklaşık 21 milyar Dolar. Özellikle, biyoteknoloji alanında son yirmi yıldır ar-ge faaliyetleri hız kazanmış durumda. Önümüzdeki beş yıl yenilikçi ve teknoloji yoğun ürünlere 1.8 milyar Dolar yatırım yapılması planlandı. Üniversite laboratuvarlarındaki araştırma kapasitelerini artırmaları hızlı yol almalarında önemli rol oynuyor. G. Kore, yürütülen klinik araştırma sayısı bakımından ise dünyada altıncı konumda.
W- G.Kore’nin Covid-19 güncel tablosu nedir?
D.K.- Burada ilk Covid-19 vakası 20 Ocak tarihinde teşhis edildi. Toplam vaka sayısı 11,000’in altında bulunuyor. Nisan ayının ilk yarısında ise artık yeni teşhis edilen vaka sayısı günde 30 hastanın altına düştü. Süreç kontrol altına alındı gibi gözükse de kimse tedbiri elden bırakmıyor.
W- Covid-19 salgını tüm ülkeleri olduğu gibi Kore’yi de etkiledi fakat çok hızlı kontrol altına alındı. Bu konuda bizimle paylaşacaklarınız olabilir mi?
D.K.- G. Kore’yi Covid-19 salgını sırasında diğer ülkelerden farklı kılan temel unsur hızlı ve etkin bir şekilde çok fazla test uygulaması oldu. Ayrıca, teknolojiyi de kullanarak teşhis edilen vakaların bulaş riski taşıdığı yerleri ve kişileri hızla tespit edip salgının daha da yayılmasının önüne geçtiler.
Buna ek olarak, devletin vermiş olduğu korunma talimatlarına halk harfiyen uyum gösteriyor. Sokağa çıkma yasağı, berber ya da kafelerin kapanması gibi konular G. Kore’de söz konusu olmadı. Yol üzeri mobil test uygulama merkezleri, testlerin sonuçlarını hızla sonuçlandırmaları, şirket binalarına, alışveriş merkezlerine yerleştirilen termal kameralar ile yakın takip başlattılar. Ek olarak, vakit kaybetmeden, postaneler ve eczaneler üzerinden tüm halka maske dağıtmaları önemliydi. Ayrıca olabilecek her türlü iletişim mecralarında halkı konu ile ilgili eğittiler. En önemlisi de ne yapmak istediklerini, nasıl yapmayı planladıklarını ve hangi sonucu elde etmeyi hedeflediklerini şeffaf bir şekilde her gün halk ile paylaştılar.
W- Ülkemizde özellikle SARS tecrübesine sahip ve Covid-19 test sayısı başarısı ile gündemde olan G.Kore’nin Covid-19 ile mücadelesinde ki başarısının altında yatan başlıklar nelerdir?
D.K.- Geçmiş pandemilerden ders alınması kritik rol oynadı. Covid-19 ve benzeri yaşanabilecek salgınlar için olası senaryoların provalarının yapılmış olması alınacak aksiyonların önceden belirlenmesi başarının arkasındaki en önemli unsurlardan birisiydi. G. Kore, virüse maruz kalan ilk ülkelerden biriydi. 2015 yılındaki Ortadoğu kökenli salgın sırasında 38 kişi ölmüştü. O salgından büyük ders çıkardılar. Ulusal virüs salgın stratejisi geliştirdiler. Çin’de virüs ortaya çıkınca hemen bu planı hayata geçirdiler. İlk iş olarak ülkenin en büyük dört ilaç şirketine lisans verdiler. Finans desteği sağladılar. Haftada 140 bin test kiti üreterek, günde 20 bin kişiye, ücretsiz test yaptılar. Bu virüs testleri için 24 saat aralıksız çalışan 96 tane dev laboratuvar kurdular.
Sadece şehir merkezlerine değil, yoğun bulaşma riski olabilecek semtlere bile mobil laboratuvarlar kurdular. Yol kenarlarına test istasyonları kuruldu. Arabadan inmeden testler yapıldı ve ertesi gün test sonuçları telefon ile bildirildi. Yaşlıların evleri ziyaret edildi ve test uygulaması yapıldı. Her pozitif çıkan hasta kendi evinde izole edildi. 48 saat takip sonrası durumu ağırlaşanları hastanelere aldılar. Böylece hastanelerdeki yığılmalar önlendi. Yurtdışından gelenler 14 gün boyunca kredi kartlarından, gittikleri yerlerden takip edilerek başka kişilere bulaştırma riskleri izlendi. İlk virüslü hastayı yakaladıkları andan kısa süre sonra derhal okulları kapattılar. 136 ülke ile uçak seferlerini durdurdular. Yurtdışından deniz ulaşımını kapattılar.
W- G.Kore’nin Covid-19 ile mücadelesinde bundan sonraki süreçte stratejisi nedir ve hayatın normale dönüşü için bir tarih var mı?
D.K.- G. Kore kaynaklı yeni teşhis vaka sayısından çok azalma olsa da yakın zamanda Amerika ve Avrupa ülkelerinden buraya gelen Kore’liler hala risk oluşturuyor. Sonuçta hala aktif vaka sayısı mevcut ve yeni teşhis sayısı sıfır olana kadar mücadele devam ediyor. G. Kore artık salgının psikolojik ve ekonomik yaralarını sarmak için mücadele aşamasına geçti. Bunun için ayrılmış ciddi maddi destekler bulunuyor. Aslında, çözümler çok benzer. Burada fark yaratan önemli konu ise sunulan çözümlerin nasıl uygulandığı, ne kadar hızlı hareket edildiği ve iletişiminin nasıl yapıldığı ile ilgili. G. Kore bu konuda iyi iş çıkarıyor.
W- Covid-19 için G.Kore’de yapılan aşı ve ilaç çalışmalarından bilgi alabilir miyiz?
D.K.- G. Kore devlet otoritesi himayelerinde yarı özerk bir Covid-19 aşı ve ilaç geliştirme çalışma grubu kuruldu. Üyeler arasında sağlık, bilim, ticaret, finans bakanlıklarından ve özel sektörden temsilciler bulunuyor. İlaç ve aşı geliştirme aşamasında, yaklaşık ikibinbeşyüz tane farklı moleküle hücre çalışması gerçekleştirildi. İlk aşamada devlet bu faaliyet için yaklaşık 200 milyon Dolar ayırdı ve gelecek için de destek sözü verdi.
W- İlaç sektöründe Covid-19 önlemleri nelerdir, saha personeli tanıtım çalışması yapmakta mıdır? Sektöre yönelik kamu desteği var mıdır? Sektörün İK açısından küçülmesi bekleniyor mu?
D.K.- Bu süreç sırasında, ilaç şirketleri tanıtım faaliyetlerine uzaktan devam etti. Doktorların iletişim tercihlerine göre kişiye özel oluşturulan yollar izlendi. Bunu özel teknolojiyi de içeren çözümler ürettik. Hatta bu uzaktan tanıtım faaliyetlerinde G. Kore “iyi uygulama” olarak örnek ülke seçildi. Şirketlerde, genel olarak, çalışan sayıları ile ilgili değişiklik planları ise şu anda söz konusu değil.
W-G.Kore biyoteknolojide dünyanın birçok ülkesine örnek olabilecek başarıya ulaştı. Bu nasıl başarıldı? Ve daha bir çok merak ettiklerimiz hakkında değerli görüşlerinizi sonraki paylaşımlarda almak isteriz. Çok değerli paylaşımlarınız için teşekkür eder yeniden görüşmeyi dileriz.
D.K- Elbette, Türkiye, doğru modeller, iyi planlama ve yetişmiş işgücünün de desteği ile çok büyük başarılara imza atacak güçtedir. Ben de sürece katkıda bulunmak ve destek sağlamaktan her zaman mutluluk duyarım.
W- Değerli Dünya Bey görüş paylaşımı için teşekkür eder, başarılar dileriz.