80’den fazla hastalığa tedavi şansı sunan kordon kanı ve kordon dokusunun önemi her geçen gün artıyor. 20’den fazla ülkede kordon kanı ve dokusu saklayan FamiCord Group çatısı altındaki Yaşam Bankası, 60’a yakın hastalıkta deneysel tedavi çalışmalarını yürütüyor. Yaşam Bankası’nın Türkiye Temsilcisi Serdar Burku, 3.300’den fazla bağışa açık kordon kanı sakladıklarını belirterek, Avrupa’nın en büyük aile biyobankası olduklarını söyledi
Lösemiden doku ve organ hasarlarına, bağışıklık sistemi rahatsızlıklarından kalp kusurlarına, felçten Akdeniz anemisine kadar 80’den fazla hastalığın tedavisinde günümüzde kordon kanı ve kordon dokusu kullanılıyor. Avrupa’nın en büyük aile biyobankası FamiCord Group çatısı altında çalışmalarını sürdüren Yaşam Bankası, ülkemizde kordon kanı ve kordon dokusu saklanması konusunda faaliyet gösteriyor. Yaşam Bankası Türkiye Temsilcisi Serdar Burku, doğumdan hemen sonra gerçekleştirilecek sadece 2-3 dakikalık bir işlemle, ailelerin çocuklarının kordon kanı ve kordon dokusunu saklayarak, çocuklarının sağlığı için yapılabilecek en değerli yatırımı gerçekleştirdiklerini belirtti.
20’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor
15 yıllık deneyimi ile FamiCord Group’un, 7 kök hücre işleme laboratuvarı, 5 anlaşmalı laboratuvarı, 20’den fazla ülkede temsilcilikleri bulunduğunu söyleyen Burku, 3 bin 300’ü kordon kanından olmak üzere 215 binden fazla bağışa açık kök hücre sakladıklarını ifade etti. 700’den fazla nakil tecrübesi olan FamiCord Group’un Avrupa’nın en büyük biyobankacılık zinciri olduğunu kaydeden Burku, “30’dan fazla ülkeden kordon kanı topladık. Türkiye, İspanya, Polonya, Macaristan ve Letonya’da pazar lideriyiz. Yaklaşık 20 klinik ile gelecek tedavi seçeneklerini oluşturmak adına iş birliği halindeyiz. Bu kliniklerde 60’a yakın hastalıkta deneysel tedavi çalışmaları yürütüyoruz. Hematoloji alanında 29, oftalmolojide 70, nörolojide 476, ortopedide 57 uygulama sayımız bulunuyor” dedi.
Avrupa’da gebeleri bilgilendirme zorunlu
80 milyonluk nüfusa sahip Türkiye’de güncel verilerle sadece 30 bin bebeğin kordon kanının saklandığına dikkat çeken Burku, sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa’da tüm gebelere zorunlu olarak konu hakkında bilgilendirme yapılıyor. Ne yazık ki ülkemizin bu konuda gelişmesi gerekiyor. Avrupa’daki doğumlarda kordon kanı saklanma oranı ortalama yüzde 2, Türkiye’de ise bu oran sadece yüzde 0,5. Yaşam Bankası olarak kordon kanının önemini anlatmak için sürekli tanıtım toplantıları düzenliyoruz.”
3 bin 300 bağış kanı var
Kordon kanı bankalama maliyeti hakkında da bilgi veren Burku, “Bu işlem için bir seferlik 2 bin 750 lira işlem ve 100 euro yıllık saklama bedeli alınıyor” dedi. Kordon kanı ve dokusunu saklamayanlara da kapılarının açık olduğunun altını çizen Burku, “FamiCord Group bünyesinde tüm dünyadan 3 bin 300 bağış kordon kanı bulunuyor. Özellikle ilik nakli bekleyen uygun hastaları bu kanlardan faydalandırmak istiyoruz. Uyumlu donörü bulmak için ilgili hekim talebi ile Türkiye’deki nakil merkezlerine destek vermeye hazırız” diye konuştu.
35 bin nakil gerçekleşti
Burku, dünyada 160 kamu bankasında yaklaşık 700 bin ünite kordon kanı kök hücresi ve 210 özel bankada yaklaşık 5 milyon ünite kordon kanı kök hücresi bulunduğunu kaydederek, “Son 25 yılda 35 binden fazla kordon kanı nakli gerçekleştirildi. Tüm bu nakillerin neredeyse hepsinin başarılı sonuçlanması, kordon kanının çağımızın tedavisi olarak değerlendirilmesine neden oldu” sözlerini kaydetti.
80 çeşit hastalığa tedavi şansı sunuyor
Bu alanda sürekli gelişmeler yaşandığını söyleyen Burku, “Dünya üzerinde 400’den fazla klinik, bu alandaki yeni tedavi olasılıklarını araştırmaya devam ediyor. Biz de önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’de artan yatırımlarımızla hem lider konumumuzu güçlendirmek hem de içinde bulunduğumuz kordon kanı bankacılığı sektörünü en az 2 katına çıkarmak için çalışmalarımıza tüm hızıyla devam edeceğiz” dedi.
Burku, kordon kanı yöntemiyle tedavi edilebilmesi mümkün olabilen 80’den fazla hastalıktan bazılarını şöyle sıraladı:
- Lösemi (kan kanseri) ve Lenfoma (lenf kanseri) gibi ciddi kanser türleri
- Akdeniz Anemisi, Orak Hücreli Anemi ve Aplastik Anemi gibi kan hastalıkları
- Bağışıklık yetmezlikleri
- Metabolik hastalıklar
- Solid tümör.
Ayrıca yenileyici tıp alanında;
- Serebral Palsi ve Otizm gibi nörolojik hasarlar
- Tip 1 Diyabet, Omurilik Zedelenmesi ve İşitme Kaybı gibi tedavisi güç olgularda umut vadeden sonuçlar oluşturmaktadır.