Ana Sayfa Tıp&Sağlık Gelecek Vaat Eden Yeni Obezite Tedavisinin  İlk Çalışmalarda Hiçbir Yan Etki Görülmedi

Gelecek Vaat Eden Yeni Obezite Tedavisinin  İlk Çalışmalarda Hiçbir Yan Etki Görülmedi

Obezite genetik, gıda ortamı, davranış ve diğer faktörlerden etkilenen karmaşık bir durumdur. Geçmişte hayatta kalmaya yetecek kadar gıda bulmak zordu, ancak bugün çoğu insan için bu, buzdolabını açmak kadar basit.

SH2B1 adı verilen bir genin gıda alımının düzenlenmesinde önemli bir rol oynadığı gösterilmiştir. İnsanlardaki SH2B1 mutasyonları obezite, tip 2 diyabet ve daha önce alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı olarak bilinen metabolik fonksiyon bozukluğuyla ilişkili steatotik karaciğer hastalığıyla ilişkilidir.

SH2B1 Defends Against Energy Imbalance, Obesity, and Metabolic Disease via a Paraventricular Hypothalamus→Dorsal Raphe Nucleus Neurocircuit

U-M Tıp Fakültesi Moleküler ve Bütünleyici Fizyoloji Bölümü ve Elizabeth Weiser Caswell Diyabet Enstitüsü’nden Ph.D. Liangyou Rui, ” Bu gen beslenmeyi ve enerji harcamasını kontrol ediyor. Obezite iki zıt eksenden kaynaklanır: Çok fazla yerseniz yağ kazanırsınız. Çok az enerji harcarsanız yağ birikir”

Ph.D. Liangyou Rui ve ekibi tarafından yürütülen bir çalışma, bu genin beyinde, paraventriküler hipotalamus veya PVH olarak adlandırılan ve kan basıncının ve sıvı dengesinin düzenlenmesinde rol oynayan bölgenin nerede etki ettiğini tespit etti.

Ek olarak ekip, SH2B1’i eksprese eden nöronların, beyin sapında yer alan dorsal raphe çekirdeği olarak bilinen bir bölgedeki aşağı yöndeki nöronlarla konuşan bir devre oluşturduğunu keşfetti. Bu alan enerji dengesi, vücut ağırlığının korunması ve duygu güdümlü davranışlarla ilişkilidir.

SH2B1’in Kilo Yönetimi Üzerindeki Etkisi

Bu devrenin uyarılması farelerde iştahı bastırır. Tersine, PVH’de SH2B1 eksprese eden nöronların susturulması obeziteye yol açar. Ekip ayrıca SH2B1’in, kısmen gelişim sırasında beyin büyümesini destekleyen ve olgun bir beyinde beyin sağlığını koruyan BDNF/TrkB sinyalini güçlendirerek kilonun korunmasına nasıl yardımcı olduğunun ardındaki moleküler mekanizmayı da ortaya çıkardı. Bu sinyal ters gittiğinde obezite ve metabolik hastalıklar gelişir.

Rui’ye göre teorilerden biri, kilo alımıyla ilişkili inflamasyonun bu yolu dolaylı olarak olumsuz etkileyerek yemeyi bırakma sinyallerini zayıflatabileceğidir.

Rui, “Meyve sineğinden insanlara kadar türler arasında yüksek oranda korunduğu için SH2B1 eyleminin önemli olduğunu biliyoruz. Bir tür evrensel para birimi gibi işlev görüyor; yalnızca hücre sinyallerini güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda iştahı ve metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olan leptin ve insülin hormonlarını da güçlendiriyor.”

Ayrıca, şu anda popüler olan ilaçların aksine, şimdiye kadar SH2B proteinini arttırmaya yönelik tanımlanmış bir yan etki görülmemiştir.

Rui, “SH2B aktivitesini artırmanın bir yolunu bulabilirsek, obezite ve bununla bağlantılı hastalıkların tedavisi için büyük umutlar var.”

Çalışma, metabolik hastalıklara yönelik, yan etkileri azaltan yenilikçi tedavilerin önünü açabilir.