Yeni yapılan bir araştırmada, genç nesillerin daha büyük bir beyine sahip oldukları ve bunun da demansa karşı koruma sağlayabileceği ileri sürüldü.
Human brains are getting larger. That may be good news for dementia risk
UC Davis Health tarafından yapılan araştırmada, daha önceki çalışma olan Framingham Kalp Çalışması (FHS) ile aynı veri seti kullanıldı. 1948’de başlatılan, Framingham, Massachusetts’te 15 binden fazla birey üzerinde yapılan toplum temelli nüfus araştırması, kalp ve beyin sağlığı eğilimlerini belirlemek için üç nesilden oluşan katılımcıları inceledi.
1999 ile 2019 yılları arasında FHS katılımcılarının beyin MR’ları çekildi ve araştırmacılar, 1930 ile 1970 yılları arasında doğan, bilişsel bozukluk veya felç öyküsü bulunmayan 3 bin 226 kadın ve erkeklerin taramaları inceledi.
Trends in Intracranial and Cerebral Volumes of Framingham Heart Study Participants Born 1930 to 1970
Araştırmacılar, 1930’larda doğan insanların MRI’larını 1970’lerdeki insanlarla karşılaştırdıklarında, çeşitli beyin yapılarının boyutunda kademeli ancak tutarlı artışlar buldular.
Birincisi, intrakranyal hacim (ICV) veya kafatasının içindeki hacim 30’lu yıllarda ortalama 1.234 mL/41.7 fl oz iken, 70’lerde 1.321 mL/44.7 fl oz’a, yani %6.6’ya, on yıllar boyunca artarak %6.6’ya yükseldi.
Her ne kadar insanlar 1970’lerde 30’larda olduğundan daha uzun olsa da, boya göre ayarlandıktan sonra ICV’deki farklılıklar devam etti. Çalışmalar, daha büyük bir ICV’nin daha büyük bir “beyin rezervine” işaret ettiğini ve bunun demansa karşı koruma sağlayabileceğini ileri sürmektedir.
Beynin en dış yüzeyi (korteks) ve zihinsel işlevler, hafıza, duygular ve hareket için önemlidir. Felç, Parkinson hastalığı ve Alzheimer hastalığı gibi çeşitli durumlar gri maddeyi etkileyebilir. Beyaz madde, gri maddenin altında yer alır ve milyonlarca sinir lifi demetini içerir.
1930’lar ile 1970’ler arasında araştırmacılar beyaz madde hacminin yüzde 7,7, kortikal gri maddenin ise yüzde 2,2 daha fazla olduğunu gözlemlediler. En büyük görevi kısa süreli anıları tutmak ve uzun süreli depoya aktarmak olan hipokampusun hacmi de yüzde 5,7 oranında arttı. Ve kırışık görünümlü görünür gri madde tabakası olan kortikal yüzey alanı yüzde 14,9 arttı.
Genetiğin önemli etkisini kabul eden araştırmacılar, bulgularının yaşamın erken dönemlerindeki çevresel etkilerin daha büyük beyin yapılarına ve demans riskinin azalmasına katkıda bulunduğunu gösterdiğine inanıyor. .