Geçinmek için gereken asgari koşullar sağlanamadığında bir sonraki aşamanın genleşme ya da esneme olacağından geçen hafta bahsetmiştik. Bu geçinmekten kastedilen giderleri karşılayan ama birikim yapamayan durumdur. Kabullenme doğru olsa bile uygulamaya konulduğunda ikilem oluşturur. Benim kendim için ürettiğim seçenek doğrudan sağlık hizmeti vermekten çok bir sağlık danışmanlığıdır. Aslında bunun için çalıştığım konumdan bağımsız talep vardır, ama özel piyasanın şartları devletle karşılaştırılamayacak kadar farklıdır.
Dr. Yavuz Dizdar
Örnekle açıklamaya çalışayım, devlet memuru doktorken aldığınız maaş 6400 lira civarındadır, oysa duruma göre bir hastadan 1500-2000 lira bile talep edebilmektedir, dolayısıyla aslında verilen maaş yaklaşık dört hastaya karşılık gelir. Siz kendi özel koşullarınızda bunu aşağı çekebilirsiniz, ancak belli rakamın altına düşürülmesi söz konusu olmaz. Pek çok özel koşullarda çalışan doktor ister istemez aslında gerektiğinden çok daha fazlasını kazanır. Doktorların çoğu için açmaz bu aşamada ortaya çıkar, çünkü para kazanıldıkça daha fazlasının kazanılabileceği olasılığını doğurur. Olası kazancın bir kısmını ücretsiz hasta görerek telafi edebilirsiniz.
Ama bundan daha iyi yapılabilecek şeyler de vardır:
Yaptığınız işe değer olan görüş farklılıklarınızı, devlet koşullarında yapılamayacak tetkiklerle sınayabilirsiniz. Bu tetkikler bir yerde sizin görüşlerinizi sınamanıza olanak vererek mesleki tatmininizi güçlendirir, ama beri yanda bilimsel bilgi birikimine katkınızı da artırır. Dolayısıyla devlet koşullarında yapılamayacak olana dolaylı kapı açabilir.
Kamudaki çalışma şartlarının olumsuzluğu nedeniyle bilgi ve deneyiminizden mahrum kalan, ama görüşünüzü yine de isteyen bir kesim böylelikle kapsanmış olur.
Özel koşullarda paranın birikimi daha kolaydır, ama bunun bir kısmı da yine topluma geri dönecek şekilde yönlendirilebilir. Bunun en basit uygulaması bazı meslektaşlarımızın yaptığı gibi öğrenci bursu verilmesidir. Ama seçenekler pratik olarak daha fazlasını da getirebilir. O halde belki bir şeffaflık kuralı bile işletilebilir.
Ama bir de işin püf noktası vardır, bunları da sıralayayım:
İstisnai durumlar dışında danışmanlık ve sağlık işi karıştırılmamalıdır. Bunu en çok algılaması gereken de hastalardır, zira “ne gerekiyorsa yapalım” derken aslında işlerinin devlette kolay yürümesi beklentisiyle gelirler. Çoğu sıranın öne alınması, gerekirse yatış garantisi gibi talepler öne sürerler. Oysa sağlık danışmanlığının bununla bir alakası yoktur. Sağlık danışmanlığı koşullara göre garantiyi kapsamaz, sadece sizin işinizi istediğiniz gibi uygulamanızı olanaklı kılar.
Talebin beklenenin üstünde olması iş yükünüzü ancak bir yere kadar artırmalıdır, zira kendinizi sadece danışmanlığa verirseniz bu kez okumak gibi lüksleriniz kalmaz. Muayene hekimliği yapan meslektaşların önemli bir sorunu da iş yükünün kendini geliştirme kapasitesini baskılar hale gelmesidir. Dolayısıyla denge iyi kurulmalıdır.
Yaptığınız diğer iş gerçek işinizi engellememeli, mesela “hasta kabulünü yavaşlatmak” gibi yan yollara başvurulmamalıdır. Bu örnek aslına genel geçer kanundur, ama hem sizi sıradanlaştırır, hem de meslek ilkeleriyle örtüşmez.
Geçen yazıda değindiğimiz genleşme ya da esneme kavramı temel olarak bunlardır; yani iş yükünüz bir miktar artarak genleşirsiniz, ama ancak kendinizi kırmayacak kadar esneyebilirsiniz.
Dualite nasıl açmaza dönüşür? (Garip bir doçentlik hevesi hikayesi)