Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nin (TGRD) düzenlediği, Girişimsel Radyoloji’nin değerlendirildiği 14. TGRD Yıllık Toplantısı, EVIS 2019 (EndoVascular and Interventional Symposium) toplantısı ile ortak olarak İstanbul’da gerçekleşti. Toplantıda Girişimsel Radyoloji alanında son gelişmeler, karşılaşılan sorunlara karşı üretilen çözümler ve Girişimsel Radyoloji’nin ABD’deki durumu gibi konular ele alındı. ABD’de Girişimsel Radyoloji Ana Dalı’nın kurucularından olan Prof. Dr. John Kaufman da toplantıya onur konuğu olarak katıldı.
“TÜRKİYE’DE GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ’NİN ULUSLARARASI DÜZEYDE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Kaufmann, Amerika’da Girişimsel Radyoloji’nin ana dal olma süreci hakkında bilgiler verdi ve global düzeyde Girişimsel Radyoloji’deki gelişmelerden bahsetti. Türkiye’de Girişimsel Radyoloji’nin gidişatını takdir ettiğini söyleyen Kaufmann, “Girişimsel Radyoloji global bir uzmanlık dalı. Türkiye’de meslektaşlarımızın yaptıklarını, bu toplantı sayesinde gördüm ve çok beğendim. Türkiye’deki örnekleri izliyorum. Türkiye’nin uluslararası bir düzeyde olduğunu düşünüyorum.” dedi.
ABD’de bilim dalı olarak kabul edilme sürecinin Türkiye’yle benzer aşamalardan geçtiğini belirten Kauffman, “Geçtiğimiz yıllarda Radyoloji’nin üzerine 1 sene girişim eğitimi alarak Yandal uzmanlığı şeklinde yapılabilen bir daldı. Ama şu an Amerika’da ayrı bir uzmanlık dalına çevrildi” dedi.
Kaufmann, Türkiye’de yaşanan Girişimsel Radyoloji’nin bilinirliğinin az olması sorununun Amerika ve tüm dünya için geçerli olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti “Girişimsel Radyoloji dünyada maalesef kimsenin bilmediği bir dal. Çoğumuzun, yani girişimsel radyologların anneleri bile ne iş yaptığımızı bilmiyor.”
“AMERİKA’DA GİRİŞİMSEL RADYOLOJİYE TALEP ŞU AN BİRİNCİ SIRADA”
Toplantıda, Girişimsel Radyoloji’nin dünyada görüntülemeyle yapılan girişimlerin en kapsamlısı olduğu açıklandı. Şu an Amerika’da bir hastaneye gelen hastaların neredeyse hepsine servis verebilen tek dalın Girişimsel Radyoloji olduğu söylenerek, günümüzdeki önemine bir kez daha dikkat çekildi.
Kaufmann, Amerika’da bir hastanenin Girişimsel Radyoloji bölümü olmadan çalışamayacağını söyleyerek, “Girişimsel Radyoloji Amerika’da ana dal olduğundan beri tıp fakültelerinden gelen öğrencilerin talebi en yüksek oranda. Açılan kadroların iki katı başvuru var. Tıptan çıkıp uzmanlık yapmak isteyen öğrencilerin tercihinde 1. sırada. Şu anda Amerika’da Girişimsel Radyoloji klinik bir dal olarak kabul edilmiş durumda. Girişimsel Radyoloji olmadan bir hastanenin fonksiyon göstermesi mümkün değildir. Girişimsel Radyoloji olmadan bir hastane belli bir travma statüsü kazanamıyor. Bir hastanenin en yüksek travma seviyesinde olabilmesi için Girişimsel Radyoloji bölümünün sürekli çalışıyor olması gerekiyor.” dedi.
“GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ’NİN ANA DAL OLMASI HASTALARIN MENFAATİNE”
Girişimsel Radyoloji’nin, cerrahiye göre çok daha kolay ve konforlu olduğu ve çağımızda gelişen teknolojiyle ayrı bir bilim dalı olmasının önemi vurgulandı. Ciltte açılan küçük kesiden ince iğne veya plastik borularla girerek operasyon yapan girişimsel radyologlar, bu alanın Sağlık Bakanlığınca ana dal olarak kabul edilmesini talep ediyor. Bu sayede zaman kaybı yaşanmayacağı ve Girişimsel Radyoloji’nin ayrı bir dal olarak kabul edilmesinin hastaların her türlü menfaatine olacağını söyleyen Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk ise, konuyla ilgili şöyle konuştu:
“Türkiye’de Girişimsel Radyoloji eğitimi, Radyoloji ihtisasının üzerinden veriliyor. Girişimsel Radyoloji ana dal olmadığı için hastaların bize direk başvurabilme şansı yok. Girişimsel Radyoloji ana dal olduğu zaman ayrı bir poliklinik ayrı bir servis olacak vatandaş bize direk başvurabilecek. Şu anda hastalar mevzuat gereği ancak diğer branşlar eğer uygun görürse, yönlendirirlerse bize ulaşabiliyorlar. Hastalarımız önce başka bölümlere giderek zaman kaybediyor. Hastaların direk Girişimsel Radyolojiye başvurabilmeleri için Girişimsel Radyoloji’nin ayrı bir branş olarak tanımlanması ve dünyanın gidişatı da göz önüne alındığında bunun ana dal olması gerekiyor. Girişimsel Radyoloji’nin ana dal olması hastalarımızın menfaatinedir. Girişimsel radyologlar çok ciddi tedavileri yapıyorlar ancak kendi hastasını takip etme hakkı verilmiyor. Diğer yandan, Girişimsel Radyoloji’nin ana dal olması, bu alandaki eğitimin daha kapsamlı verilebilmesi için de gereklidir.”