Hemen her gün sağlık çalışanlarının COVID-19 testlerinin pozitif çıktığını ve yaşamlarını kaybettiğini öğrenir hale geldik. Pandemi mücadelesinde bugüne dek 9 eczacımızı ve 2 eczane çalışanımızı kaybettik.
Vakalar artıyor, salgın gün geçtikçe ağırlaşıyor. Bu süreç, sağlık çalışanlarının omuzundaki yükü de artırıyor. Sürecin en başından bu yana Türkiye’nin her yerindeki eczanelerimizde, gece gündüz demeden canla başla çalıştık. Yeri geldi şiddete uğradık, yeri geldi haksız ithamlarla suçlandık, yeri geldi ailemizi aylarca görmedik. Ancak geldiğimiz noktada, en büyük yükü üstlenen sağlık çalışanlarının tükenme riski ile karşı karşıya olduğunu görüyoruz.
Tükenmek istemiyoruz, sağlık çalışanlarının ölümlerine alışmak istemiyoruz, görmezden gelinmek istemiyoruz. Sesimizin duyulmasını ve taleplerimizin karşılık bulmasını istiyoruz.
Salgın sürecinin en başından bu yana sıraladığımız talepleri yineliyoruz:
– Nasıl ki futbolculara ve siyasetçilere düzenli aralıklarla test yapılıyorsa eczacılarımızın ve eczane çalışanlarımızın da düzenli aralıklarla testten geçirilmesini talep ediyoruz.
– Eczanelerimize ve eczane çalışanlarımıza ücretsiz koruyucu ekipman sağlanması için destek bekliyoruz.
– Eczanelerimizde bulaş riski çok yüksek durumda ve kağıt reçeteler bu riskin artmasına sebep olmakta. Kağıt ortamda düzenlenen reçetelerin tamamen kaldırılarak elektronik reçete sistemine geçilmesini istiyoruz.
– İlaç Fiyat Kararnamesi’nin acilen güncellenmesini ve konu hakkındaki belirsizliğin ortadan kaldırılmasını istiyoruz.
– Bilim Kurulu’nda Türk Eczacıları Birliği’nin temsiliyetinin sağlanmasını talep ediyoruz.
– Yerel ölçekli pandemi kurulunda eczacı odası başkanlarımızın yer almasını talep ediyoruz.
– Salgın sürecinde bozulan eczane ekonomilerine katkı sağlanabilmesi amacıyla koruyucu tedbirlerin ve teşviklerin başlatılmasını istiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ