Singapur Ulusal Üniversitesi’nden (NUS) araştırmacılar, yaklaşık yirmi yıl boyunca 13 bin 738 katılımcının verilerini inceledi ve orta yaşta günde yaklaşık üç porsiyon veya daha fazla meyve yiyen kişilerin, takip eden yıllarda “depresif semptomlar” geliştirme riskinin tahmini yüzde 21 daha düşük olduğunu buldu. Ve bu semptomlar sadece depresif olmak değil, gecikmiş bilişsel işlev, uykusuzluk, zayıf konsantrasyon ve artan yorgunluktu.
Association between consumption of fruits and vegetables in midlife and depressive symptoms in late life: the Singapore Chinese Health Study
Araştırmanın ilk aşaması, ortalama yaşı 51 olan katılımcıların günlük meyve tüketimlerinin değerlendirildiği 1993 ile 1998 yılları arasında gerçekleşti. Daha sonra 2014-2016 yıllarında, katılımcıların yaş ortalamasının 73 olmasıyla birlikte araştırmacılar Geriatrik Depresyon Ölçeği’ni kullanarak onların ruh sağlıklarını araştırdılar. Yaklaşık 3 bin 180 (%23,1) katılımcı ankette belirtilen semptomlardan beş veya daha fazlasına sahip olarak yanıt verdi.
Araştırmacılar, sigara içme, fiziksel aktivite, uyku kalitesi ve yaşa bağlı diğer durumlar gibi olağan yaşam tarzı faktörlerini ayarladıktan sonra, günde üç veya daha fazla porsiyon meyve tüketenlerin önemli ölçüde daha düşük depresif semptomlar bildirdiğini buldular.
Boosting fruit intake during midlife can ward off late-life blues: NUS study
Araştırmayı yürüten Prof. Dr. Woon-Puay Koh. “Çalışmamız, yaşlanmayla ilişkili depresyona karşı önleyici bir önlem olarak meyve tüketiminin önemini vurguluyor. Günde en az üç porsiyon meyve yiyen katılımcılar, günde bir porsiyondan az yiyenlere kıyasla, yaşlanmayla ilişkili depresyon olasılığını en az yüzde 21 oranında önemli ölçüde azaltabildiler. Diyabet hastaları kan şekerlerini yüksek indeksli meyveler kadar yükseltmeyecek düşük glisemik indeksli meyveleri seçebilirler.”
Çalışmada, en sık tüketilen 14 meyvenin; karpuz, portakal, mandalina, muz ve elma, bir fincan çilek olarak belirtildi.
Araştırmacılara göre, anahtar nokta, gelecek on yıllarda ruh sağlığını korumak için 40 ila 65 yaşları arasında meyve tüketimini sürdürmek olduğu belirtildi.
Ekip, meyvelerde bulunan flavonoidler, karotenoidler ve C vitamini gibi yüksek antioksidan ve iltihap önleyici özelliklerin oksidatif stresi azaltarak ve beyni dejenerasyondan korumaya yardımcı olarak bir rol oynayabileceğine inanıyorlar.
Araştırmacılar şimdi, meyvenin yaşlandıkça ruh sağlığımızı nasıl koruyabileceğini anlamak için ilişkiyi daha yakından incelemeyi planlıyor.