Yeni yapılan bir çalışmada, Sirozu olmayan metabolik ilişkili steatotik karaciğer hastalığı (MASLD, olan hastaların her gün düşük dozda salisilik asit alınımının karaciğer yağlanmasını azalttığı ve karaciğer sağlığını iyileştirdiği ortaya çıktı. Plasebo alan benzer hastalarla karşılaştırıldığında ise 6 ay boyunca karaciğer yağ içeriğinde anlamlı azalmalar olduğu görüldü.
Boston’daki Massachusetts Genel Hastanesi’nde nakil hepatoloji uzmanı olan Dr. Robert M. Wilechansky, Sirozu olmayan MASLD’de, günde 81 miligramlık düşük dozda salisilik asitin, karaciğer yağlanmasında azalmaya ve hepatik inflamasyon ve fibrozis belirteçlerinde iyileşmeye yol açtığını belirtti.
Amerikan Karaciğer Hastalıkları Araştırma Derneği (AASLD) çalışmasında “Bu çalışmada güvenliydi ve iyi tolere edildi, ancak salisilik asitin histolojiyi iyileştirme ve MASLD’de olumsuz sonuçları önlemedeki etkinliğini test etmek için daha büyük, uzun vadeli klinik çalışmalar görmek istiyoruz.” denildi.
Yapılan araştırmaya MASLD’li 80 yetişkin katıldı. Katılanlara rastgele olarak 6 ay boyunca günde bir kez 81 mg salisilik asit veya plasebo verdi. Başlangıçta siroz veya başka bir karaciğer hastalığı olan, ağır içki içenler, 6 ay içinde salisilik asit kullanmış olanlar veya diğer antitrombosit veya antikoagülan ajanları kullananlar, ciddi böbrek veya kardiyovasküler hastalığı olan, aktif kanseri olan, hamileliği olan, emziren hastalar hariç tutuldu.
Dr. Robert M. Wilechansky, klinik öncesi çalışmalarda salisilik asitin, sikloksijenaz-2 ve trombosit kaynaklı büyüme faktörü sinyallemesinin inhibisyonu ve ayrıca biyoaktif lipitlerin modülasyonu yoluyla karaciğerde hem anti-inflamatuar hem de antitümör etkilere sahip olduğunun gösterildiğini belirtti.
Gözlemsel çalışmalarda, salisilik asitin kullanımının MASLD hastalarında hepatik steatoz ve fibroz progresyonu prevalansında bir azalma ile ilişkili olduğunu ve viral hepatitli hastalarda hepatoselüler karsinom ve karaciğere bağlı mortalite insidansında bir azalma olduğunu belirtti.
Aspirinin MASLD’li hastalar için potansiyel etki mekanizmasına gelince, Wilechansky, steatozda bir miktar azalma olabileceğini ve “iltihapta bir azalma varsa, steatohepatitte bir miktar azalma görebileceğimizi” kaydetti.