Sigara kullanımı yüzünden kadınlarda akciğer kanseri arttı
Eskiden daha çok erkeklerde görülen akciğer kanserinin sigara kullanımı nedeniyle kadınlarda da arttığına dikkat çeken Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Faysal Dane, “Sigarayla mutlaka çok ciddi mücadele edilmesi gerekiyor. Tüm dünyada sigara tamamen bırakılırsa kansere karşı bugüne kadar geliştirilmiş tüm ilaçlar, radyoterapi, ameliyatlar gibi yöntemlerin hepsinden daha fazla kansere bağlı ölümleri engelleme şansı bulunmakta” dedi. 8 kadından birinin meme kanserine yakalandığını belirten Dane, erken teşhisin önemine dikkat çekti.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Faysal Dane, Kanser Haftası nedeniyle Merck İlaç ofis çalışanlarına kanser oluşumu, teşhis ve tedavi yöntemleri ile önleyici tedbirler konusunda bilgiler verdi. Merck’in “Hastalar İçin Hep Birlikte” (As One For Patients) temalı global iç iletişim projesinin Türkiye uygulamalarından birisi olarak belli aralıklarla gerçekleştirilen sohbet ve bilgilendirme toplantılarının sonuncusuna, Kanser Haftası nedeniyle Prof. Dr. Faysal Dane konuk oldu. Merck İlaç Onkoloji Departmanının ev sahipliğinde geçtiğimiz günlerde gerçekleşen söyleşide Dane,kanser hastalığı, korunma, tanı, teşhis ve tedavi süreçleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Bağışıklık sistemi kanserleşen hücreyi yok ediyor
Kanserle mücadelede bağışıklık sisteminin önemine işaret eden Prof. Dr. Faysal Dane, “Bizim vücudumuzda normal koşullarda her zaman bir hücre kanserleşebilir fakat bizim bağışıklık sistemimiz bunu fark edip o hücreyi yok eder. Dolayısıyla buradan anlıyoruz ki tümör supresör gen olarak adlandırılan ve tümörün oluşmasını engelleyen genlerimiz var. Tümör baskılayan bu genlerde kayıp olduğunda ise hücrelerden tümör gelişimi olabilir” diye konuştu.
2030’da kanser vakaları artacak
Kanserin önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Faysal Dane, 2030 yılında kanser vakalarının artacağının öngörüldüğünü belirterek “Bu kadar çok uygulama ve mücadele yapıldığı halde kanser azalıyor mu? Yapılan biliimsel tahminler bize şunu gösteriyor; yeni kanser vaka sayısının 11 milyondan 27 milyona çıkacağı, kanserden ölümlerin 7 milyondan 17 milyona çıkacağı ve yaşayan hasta sayısının 25 milyondan 75 milyona çıkacağı düşünülmekte” diye konuştu.
Kadınlarda akciğer kanseri sık görülüyor
Kadında en çok meme kanseri görüldüğünü, akciğer kanserinin ise hem kadında hem de erkekte çok görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Faysal Dane, bunda kadınların sigara kullanımının etkili olduğuna dikkat çekti. Dane, “Erkeklerde daha önce daha sık görülen akciğer kanseri, daha sonraki dönemlerde kadınların da sigara kullanımıyla birlikte kadınlarda da çok görülmeye başladı” diye konuştu.
8 kadından biri meme kanseri oluyor
Kadınlarda en çok meme kanserinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Faysal Dane,8 kadından birinin meme kanserine yakalandığını belirterek “Erken teşhis gerçekten çok önemli olabiliyor, tedavi olabilmesi açısından. En azından tarama yöntemleriyle tanısı konulabilecek olan kanserleri atlamamak lazım. Bunların başında meme kanseri geliyor. Kolon kanseri de taramaya erken dönemde yakalanabilir” diye konuştu.
Kolorektal kanserlerde kişiye özel tedavi
Kalın bağırsak ve rektum kanserleri olarak da bilinen kolorektal kanser hakkında da bilgiler veren Prof.Dane, her yıl 1.4 milyon kişiye, dünyada en yaygın görülen 3. kanser türü olankolorektal kanserler teşhisi konulduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre ülkemizde en sık görülen ilk 5 kanser arasında olduğunu ve her yaşta görülebilmelerine rağmen en sık 50 yaşından sonra gözlendiğini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Faysal Dane, “Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişiler izlenmeli ve kolorektal kanser riski artmış olan kişiler daha erken tarama programına alınmalıdır. Dışkıda gizli kan testi ve kolonoskopi erken tanıda büyük önem taşırken,metastatik kolon kanserinde kişiye özel RAS testi, en uygun tedavinin seçimini sağlamak konusunda bizlere yol göstermektedir. Bir ilacın hedefi ne kadar düzgün belirlenebilirse o ilacın o popülasyonda çok etkili olma ihtimali yükselir” dedi.
Sigarayla ciddi mücadele edilmesi gerekiyor
Kansere yol açan etkenlerin başında sigara kullanımının geldiğini belirten Prof. Dr. Faysal Dane, “Tüm dünyada sigara tamamen bırakılırsa kansere karşı bugüne kadar geliştirilmiş tüm ilaçlar, radyoterapi, ameliyatlar gibi yöntemlerin hepsinden daha fazla kansere bağlı ölümleri engelleme şansı bulunmakta. Bu müthiş bir şey. Sigarayla ciddi mücadele edilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Haftada 5 gün 45 dakika tempolu yürüyün
Hastalarına tavsiye ettiği şeyin kendisi ve sağlıklı herkes için de geçerli olduğunu belirten Prof. Dr. Faysal Dane, tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Ben hastalarıma şunları öneriyorum. Çok şeker, çok tuz, çok yağlı şeyler size de bana da yakınlarınıza da zararlı. Bunlardan biraz uzak durmakta fayda var. Sigarayı sizin de içmemeniz gerekir benim de içmemem gerekir diyorum. Alkol sınırlandırılması gereken bir şey; dolayısıyla sizin de bunu yapmanız benim de yapmam gerekir.
Ben hastalara hep sizin de benim de yapmam gerekir derken hepimizin bunları yapmaya çalışması gerekir demek istiyorum. Üzerinde durduğum konulardan biri yürüyüş. Klinik çalışmalarda yürüyüşün her kanseri bir miktar geciktirdiği gösterilebildi. Eğer mümkünse haftanın 5 günü en az 45 dakika tempolu yürüyüş öneriyoruz. Beslenmeyle ilgili tuzlu, yağlı ve şekerli besinlerden uzak durulmasının yanı sıra sebze ve meyve ağırlıklı beslenmelerini öneriyoruz.”
Prof. Dr. Faysal DANE kimdir?
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1997 yılında mezun olan Prof. Dr. Faysal Dane, 2002 yılında iç hastalıkları uzmanlık eğimini tamamladı. 2005 yılında Marmara Üniversitesi Hastanesi Medikal Onkoloji alanından yan dal ihtisasını yaptı. 2010 yılında Doçent ve 2016 yılında Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde Profesör ünvanı alan Prof. Dr. Faysal Dane, halen aktif olarak Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görev yapmaktadır.
Merck Hakkında
Merck sağlık hizmetleri, yaşam bilimleri ve performans materyalleri alanlarında lider bilim ve teknoloji şirketlerinden birisidir. Hayat kalitesini iyileştirmek ve arttırmak adına 50 bin çalışanıyla kanserle ve MSle savaşta kullanılabilecek biofarmasötik terapilerden, bilim araştırmaları ve üretim alanlarında faydalanılabilecek son teknoloji sistemlere, akıllı telefonlar ve LCD televizyonların sıvı kristallerine kadar pek çok teknolojiyi geliştirmek için çalışmalar yürütmektedir. 2017 yılında Merck 66 ülkede 15,3 milyar Avroluk satış rakamına ulaşmıştır.
1668 yılında temelleri atılan Dünyanın en eski farmasötik ve kimyasal şirketi Merck’in, günümüzde halka arz edilmiş olan hisselerinin çoğunluğuna halen Şirketi kuran aile sahiptir.
Merck adı ve markasının küresel hakları Merck şirketler topluluğuna aittir. Bunlara tek istisna Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada olup şirketler grubu faaliyetlerini burada EMD Serono, MilliporeSigma ve EMD Performance Materials adları altında sürdürmektedir.