Çin’deki 322 şehrin kapsamlı bir araştırmasını içeren son araştırmalar, hava kirliliğine akut maruz kalmanın potansiyel olarak aritmi veya düzensiz kalp atışı riskini artırabileceği kaydedidi.
Çinli araştırmacılar, Çin’in 322 kentindeki 2025 hastaneden alınan verileri kullanarak saatlik hava kirliliğine maruz kalma ve aritmi semptomlarının ani başlangıcını değerlendirdiler. Çin’deki hava kirliliği, Dünya Sağlık Örgütü’nün hava kalitesi yönergelerinin çok üzerinde ve araştırmacılar, analizlerini, rapor veren hastanelere en yakın izleme istasyonlarından alınan hava kirletici konsantrasyonlarını kullanarak gerçekleştirdiler.
Çin’in Şangay kentindeki Fudan Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu ndan Dr. Renjie Chen ve ekibi, ortam hava kirliliğine akut maruz kalmanın, semptomatik aritmi riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu bulduklarını belirttiler.
Risklere maruz kaldıktan sonraki ilk birkaç saat içinde ortaya çıktığını ve 24 saat devam ettigini kaydeden ekip, “6 kirletici ve 4 aritmi alt tipi arasındaki maruz kalma-tepki ilişkileri, fark edilebilir konsantrasyon eşikleri olmadan yaklaşık olarak doğrusaldı.”
Çalışmaya, atriyal fibrilasyon, atriyal flutter, erken atımlar (kalbin kulakçıklarından veya karıncıklarından kaynaklanan) ve supraventriküler taşikardi dahil olmak üzere akut başlangıçlı semptomatik aritmisi olan 190115 hasta dahil edildi.
Ortam havası kirliliğine maruz kalma en güçlü şekilde atriyal flutter ve supraventriküler taşikardi ile ilişkiliydi, bunu atriyal fibrilasyon ve erken atımlar izledi. Ek olarak, 6 kirletici arasında nitrojen dioksit (NO2), 4 aritmi tipinin tümü ile en güçlü ilişkiye sahipti ve maruz kalma ne kadar fazlaysa, ilişki o kadar güçlüydü.
Ekip, “Kesin mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılmasa da, hava kirliliği ile aritminin akut başlangıcı arasında gözlemlediğimiz ilişki biyolojik olarak makul. Bazı kanıtlar, hava kirliliğinin oksidatif stres ve sistemik inflamasyona neden olarak kardiyak elektrofizyolojik aktiviteleri değiştirdiğini, çoklu zar kanallarını etkilediğini ve otonom sinir fonksiyonunu bozduğunu göstermiştir.”
Çalışmanın, hava kirliliğine olumsuz kardiyovasküler etkilerine dair kanıtlara katkıda bulunarak, hava kirliliğine maruz kalmanın daha da azaltılmasının ve dünya çapında duyarlı popülasyonların derhal korunmasının önemini vurguluyor.