1. Hekimlerin mecburi hizmet yükümlülüğü ile ilgili düzenlemeler esas olarak, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek Madde 3 – Ek Madde 6 arasında yer almaktadır.
· Ek Madde 3; “İlgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, …. Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler. …Sürelerin hesabında fiilen çalışma esas olup, hafta sonu ve resmi tatil günleri fiili çalışmadan sayılır. Yıllık, mazeret ve hastalık izinli geçirilen günler ise yükümlülük süresine ilave edilir.”
· Ek Madde 4; “Devlet hizmeti yükümlülük süresi, personelin atandığı yerde göreve katılması ile başlar…Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personel, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemezler.”
· Ek Madde 6; “Devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmakta olan personel, mazeret ve zorunlu haller dışında başka yere atanamaz. Ancak deprem gibi olağanüstü hallerde geçici olarak bir ayı aşmamak üzere….resen görevlendirilebilir. Mazeret, zorunluluk halleri gibi nedenlerle başka yere atanan personelin kalan yükümlülük süreleri, eski ve yeni görev yeri hizmet sürelerinin oranına göre belirlenir.
Devlet hizmeti yükümlüsü personel, bu Kanun hükümleri dışında genel hükümlere ve ilgili Kurum mevzuatına tâbidir.
Görüleceği üzere, mecburi hizmet yükümlülüğü kapsamında yapılan atamalar belirlenen bölgelerdeki hizmet gereksiniminin karşılanması için belli bir kadroya yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan atamalara bağlı kadroların boşaltılmaması amacıyla da 3359 sayılı Kanunda açıkça “Devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmakta olan personelin, mazeret ve zorunlu haller dışında başka yere atanamayacağı, ancak deprem gibi olağanüstü hallerde geçici olarak bir ayı aşmamak üzere görevlendirilebileceği” düzenlenmiş ve ayrıca aile hekimliği uygulamasının gerektirdiği durumlara ilişkin olarak mecburi hizmet yapanların il içinde geçici görevlendirilebileceğine ilişkin bir istisna getirilmiştir.
2. Bu kapsamda, ilgili Kurum mevzuatına tabi olması hasebiyle dikkate alınması gereken bir düzenleme de “Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” olup anılan yönetmelikte mazeretler esas olarak eş durumu ve sağlık mazereti olarak sayılmıştır.
Ayrıca, boşanma veya şiddete uğrama ve benzeri istisnai mazeretlerle ilgili düzenlemeler de bulunmaktadır. Sağlık alanındaki öğrenim sebebiyle yer değişikliği talebinde bulunulabileceği de Yönetmelik’te düzenlenmiş ise de, hükümde “Sağlık ile ilgili bir alanda en az dört yıllık örgün öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla,” denilmektedir.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, üyenizin durumu değerlendirildiğinde, mecburi hizmet yükümlülüğünde görevli olduğu il dışında 6 ay veya 1 yıllık süren eğitimlere katılmasının ancak mazeret ve zorunlu olarak kabulü halinde atama yoluyla ya da mecburi hizmet yükümlüğüne eklenmek suretiyle ücretsiz izin alma koşullarını sağlıyor ise bu hakkını kullanmak suretiyle mümkün olduğu değerlendirilmektedir.