‘Toprak Kalbi İyileştirir’ kitabı ile genel sağlığımız ve kalp sağlığına dair bilinmeyenleri ve en yeni bilimsel çalışmaları okuyucu ile paylaşan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Keskin, doğru banyo yapmanın kalp sağlığı üzerindeki etkilerine değindi.
Doç. Dr. Muhammed Keskin “Sıcak ve soğuk her ikisinin de sağlık açısından farklı farklı faydaları var. Konuya sıcak banyo ve saunayla başlayalım. Sık sık sauna veya sıcak banyo yapan kişiler kalp problemleri riskini azaltabilir. Ancak düşük tansiyon var ise dikkatli olmakta fayda var. Küvet veya sauna, girip rahatlamak için hoş bir yol olabilir. Birkaç araştırmaya göre, düzenli olarak yapıldığında her iki alışkanlık da kalp krizi ve felçlerin önlenmesine yardımcı olabilir. Sıcak bir küvet veya saunadaki yüksek sıcaklıklar, kan damarlarının genişlemesine neden olarak kan basıncını düşürebilir. Kalbin pompaladığı kan hacmi de özellikle sıcak küvette artacaktır. Bunun, kalbin iş yükünü artıran vücut üzerindeki suyun basıncının bir sonucu olduğunu açıklıyor.”
Bilimsel çalışmalara da değinen Dr. Muhammed Keskin, “Küvet banyosu kültürünün kök saldığı Japonya’dan yakın zamanda yapılan bir araştırmada, yaklaşık 20 yıl boyunca 30 binden fazla insanı izlendi. Çalışmanın başlangıcında, katılımcılar tercih ettikleri su sıcaklığı (ılık, ılık veya sıcak) dahil olmak üzere genel sağlıkları ve banyo alışkanlıkları hakkındaki soruları yanıtladılar. Araştırmacılar onları üç gruba ayırdı: haftada iki veya daha az kez, haftada üç ila dört kez veya her gün veya neredeyse her gün banyo yapanlar. Yaklaşık yüzde 72’si neredeyse her gün banyo yaptıklarını söyledi. Haftada ikiden daha az banyo yapan insanlarla karşılaştırıldığında, neredeyse her gün banyo yapanların kardiyovasküler hastalık riski yüzde 28 ve felç riski yüzde 26 daha düşük çıktı. Bu, araştırmacıların bulguları diyet, egzersiz ve sigara içme alışkanlıkları gibi kalp sağlığını etkileyen diğer faktörler için ayarlamasından sonraydı. Banyo sıcaklığı (Japonya’da tipik olarak 40-42 C derece arasındadır) bulguları etkilemedi. Çalışma, Heart dergisinin Mayıs 2020 sayısında yayınlandı.
Saunaya ve jakuziye dikkat!
Sauna konusunda dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Muhammed Keskin, “Fin sauna banyosu geleneği binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Ortalama olarak, Finliler haftada iki veya üç kez saunaya girerler ve ahşapla kaplı sıcak, kuru hava odalarında 20 dakikaya kadar kalırlar. 2018’de Finli araştırmacılardan oluşan bir ekip, Mayo Clinic Proceedings’de sauna banyosunun sağlığa yararları hakkında bir inceleme yayınladı. Sık sauna kullanımını (haftada dört ila yedi kez) kan basıncını düşürmek ve ani kardiyak ölüm ve felç dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalık riskini azaltmakla ilişkilendirmişti.
Hem saunalar hem de sıcak banyolar (veya jakuziler), stabil kalp hastalığı ve hatta hafif kalp yetmezliği olan kişiler için güvenli görünmektedir. Ancak anjina, kontrolsüz yüksek tansiyon veya diğer ciddi kalp sorunları olan kişiler bunlardan kaçınmalıdır. 70’li yaşlarında ve tansiyonu düşük olan kişiler de ekstra dikkatli olmalıdır. Banyoda veya jakuzide su çok sıcaksa, kan basıncınız çok düşebilir, bu da başınızın dönmesine veya sersemlemenize neden olabilir. 38 °C ila 41° C arasında bir su sıcaklığı makuldür.” şeklinde konuştu.
Saunada 15 dakikadan fazla kalmayın!
Saunada kalma konusunda dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Tipik bir Fin saunası sıcaklığı yaklaşık 80 ° C’dir. Yavaşça içeri girin, böylece vücudunuz yavaş yavaş uyum sağlayabilir. 15 ila 20 dakikadan fazla kalmayın. Düşük tansiyonunuz varsa daha kısa bir süre kalın. Rahatsız edici derecede sıcak veya baş dönmesi hissetmeye başlarsanız, saunanın dışında oturun. Yavaş yavaş soğumaya dikkat edin, soğuk havalarda doğrudan dışarı çıkmayın. Son olarak, terlemeden kaybedilen sıvıları yenilemek için birkaç bardak su için.” dedi.
Soğuk duş sağlık açısından çok faydalı!
Soğuk duş almanın sağlık açısından faydalarını anlatan Doç. Dr. Muhammed Keskin sözlerine şöyle devam etti.
En önemli ve bilinen faydaları şunlardır:
- İnflamasyonu ve ödemi azaltır,
- Kas spazmlarını azaltır,
- Ağrı kesici etkisi vardır.
“2000 yılında yayınlanan bir çalışma, farklı su sıcaklıklarının vücut reaksiyonları üzerindeki etkilerini araştırdı. Araştırmacılar katılımcıları 1 saat boyunca 57,2°F (14°C) suya soktular. Katılımcılar aşağıdaki etkileri yaşadılar;
Artan metabolizma hızı,
Kalp hızı ve kan basıncı seviyelerinde artış,
Dopamin ve norepinefrin nörokimyasallarının seviyelerinde artış,
Kortizol seviyesinde düşüş.
Kortizol, vücudun strese tepki olarak salgıladığı bir ‘savaş ya da kaç’ hormonudur. Kandaki kortizol seviyelerini düşürmek stres seviyelerini azaltmaya yardımcı olabilir. Soğuk su ile yapılan banyonun kortizol seviyelerini düşürdüğü araştırmalarla da kanıtlanmıştır.
2009 yılında yayınlanan bir araştırmada, yaşlı sporcuların soğuk suya dalarak gerçekleştirdikleri fiziksel performanslarının etkilerini test edildi. Spor sonrası sporcuların bir kısmının soğuk suya dalması istendi, bir kısmı da ılık suya daldı. Araştırmacılar, iki grup arasında fiziksel performans anlamında herhangi bir fark bulamazken, katılımcıların yaşadığı kas hasarı veya iltihaplanma miktarında da herhangi bir fark bulunamadı. Ancak soğuk suya dalan grupta kas ağrısı ve yorgunluk bulguları daha düşük olarak gözlemlendi.”