HIV enfeksiyonu ile mücadeleyi güçlendirmek amacıyla hazırlanan HIV/AIDS Kontrol Programı (2019-2024) ve “HIV/AIDS Tanı Tedavi Rehberi 2019”un tanıtım toplantısı Ankara’da gerçekleşti.
Türkiye’de HIV/AIDS çalışmalarına yol haritası oluşturmak ve HIV/AIDS yayılımı için risk oluşturan faktörlerle mücadele etmek amacıyla hazırlanan Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı’nın (2019-2024) tanıtım toplantısının açılış konuşmasını Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe yaptı.
Bakan Yardımcısı Meşe, yaptığı konuşmada, ilk kez 1980’li yıllarda tanımlanan HIV enfeksiyonunun tüm dünyada yayılmaya devam ettiğini söyledi.
Hastalığın korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enfekte enjektörlerle damar içi madde kullanımı, gebelik ve doğum sırasında anneden bebeğe ve kan transfüzyonu yoluyla bulaşabildiğine dikkati çeken Meşe, Türkiye’de HIV/AIDS ile mücadelede bugüne kadar başarılı adımlar atıldığını ifade etti.
Türkiye’de HIV enfeksiyonunun tedavisinin dünya standartlarında uygulandığını belirten Meşe, şu bilgileri verdi:
“Ülkemizde HIV enfeksiyonu tanısı alan bütün vatandaşlarımız, öncesinde sigortası olmasa dahi, Genel Sağlık Sigortası kapsamında hastalığa yönelik tetkik ve yenilikçi tedavi hizmetlerine rahatlıkla ve ücretsiz ulaşabilmektedir. Vatandaşlarımız, yenilikçi ilaçlar dahil ilaca erişimde sorun yaşamamaktadır.”
Hastalıkla mücadelede küresel hedefler
Hastalıkla mücadele için Birleşmiş Milletler (BM) HIV/AIDS Ortak Programı kapsamında küresel hedefler seçildiğini anlatan Meşe, bu doğrultuda tüm dünyada AIDS ilişkili ölüm sayısının düşürülmesi, HIV ile enfekte olduğu tespit edilen kişilerin yüzde 90’ının tedaviye erişiminin sağlanması ve tedavi görenlerin yüzde 90’ında viral baskılanma sağlanmasının hedeflendiğini söyledi.
Bakan Yardımcısı Meşe, “Bu hedeflere ulaşmada her türlü ayrımcılığın engellenmesi, HIV ile yaşayan veya etkilenen kişilerin kendi toplumları içinde eşit koruma ve sağlık hizmetine erişim hakkına sahip olması temel yaklaşım olarak benimsenmektedir” diye konuştu.
“25-29 yaş arası genç nüfusta HIV/AIDS sıklığı artmaktadır”
Dünya genelinde hasta sayısı azalırken, Türkiye’nin de coğrafi olarak konumlandığı Doğu Avrupa bölgesinde ve Orta Asya bölgelerinde hasta sayısının arttığına işaret eden Meşe, “Ülkemiz halen düşük prevalanslı ülkeler arasında yer almaktadır. Ancak bulunduğumuz coğrafyadaki toplumsal gelişmeler, uluslararası ticari ilişkilerle birlikte insan hareketlerinin artması, hastalığa ilişkin farkındalığın artması, tanı ve sağlık kurumlarına erişimin artması ile vaka sayılarında artış trendi izlenmektedir. Özellikle 25-29 yaş arası genç nüfusta HIV/AIDS sıklığı artmaktadır” dedi.
Meşe, Hastalıkla mücadelede küresel hedeflere ulaşmak amacıyla, akademisyenler, ilgili sivil toplum kuruluşları, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatında görevli personelin katılımıyla oluşturulan geniş bir çalışma grubu tarafından “Türkiye HIV/AIDS Kontrol Programı” hazırlandığını belirtti.
“İlaçların yarıdan fazlası Türkiye’de üretildi”
Türkiye genelinde sunulan, bu enfeksiyona yönelik tanı, tedavi, izlem ve korunma uygulamalarında standardizasyonun sağlanması, hizmetlerin niteliğinin yükseltilmesi ve sağlık çalışanlarına rehberlik etmesi amacıyla “HIV/AIDS Tanı Tedavi Rehberi”nin ilk basımının 2013’te gerçekleştirildiğini anımsatan Meşe, rehberin de güncellendiğini söyledi.
Gelişmiş ülkelerde hangi ilaçlar kullanılıyorsa, Türkiye’de de o ilaçlara rahatlıkla ulaşılabildiğinin altını çizen Bakan Yardımcısı Meşe, “Bugüne kadar ülkemizde HIV enfeksiyonuna yönelik 46 ilaç kullanıma girmiştir. 2018 yılında 896 bin kutu ilaç satılmış, bu ilaçların yarıdan fazlası (487 bin kutu) Türkiye’de üretilen ilaçlardır” dedi.
Meşe, bu yıl mayıs ayı içerisinde yenilikçi ilaçların Türkiye’de üretilmesi ve teknoloji transferi için yabancı ve yerli ilaç şirketleri arasında iş birliği protokolü imzalandığını hatırlattı.