Biyoloji dalında dünyanın en iddialı araştırma programlarından İnsan Hücresi Atlası projesi kapsamında, insan bedeninin kök hücreden nasıl deri hücreleri ürettiği keşfedildi. Bilim insanları laboratuvar ortamında az miktarda insan cildi üretmeyi başardı. / BBC
Araştırmanın bulgularının cildin yaşlanmasını geciktirmeye yardımcı olabileceği düşünülüyor.
Bununla birlikte cilt nakli için hücre üretimi ve yara izlerinin önlenmesinde kullanılabileceği belirtiliyor.
İnsan Hücresi Atlası projesinin insan vücudunun her bir parçasının hücre hücre nasıl oluştuğunu anlamayı amaçlıyor.
Uluslararası projenin merkezi Cambridge Üniversitesi’ndeki Wellcome Sanger Enstitüsü;
Prenatal human skin atlas and organoid will accelerate research into congenital diseases and lead to clinical applications for regenerative medicine
Wellcome Sanger Enstitüsü, Newcastle Üniversitesi’nden araştırmacılar ve işbirlikçileri, atlası oluşturmak ve saç kökleri de dahil olmak üzere insan derisinin nasıl oluştuğunu ortaya çıkarmak için tek hücre dizilimi ve diğer genomik teknikleri kullandılar. Bu bilgiler, rejeneratif tıpta ve yanık kurbanları için cilt nakillerinde yeni saç kökleri oluşturmak için kullanılabilir.
Bugün (16 Ekim) Nature’da yayımlanan çalışmada ekip ayrıca saç yetiştirme yeteneğine sahip bir kapta deriden bir ‘mini organ’ yarattı. Organoidi kullanarak bağışıklık hücrelerinin yara izi bırakmayan cilt onarımında nasıl önemli bir rol oynadığını gösterdiler ve bu, ameliyattan sonra yara izi bırakmayı veya yaralanmadan sonra yara izi bırakmayan iyileşmeyi önlemek için klinik uygulamalara yol açabilir.
Nature / A prenatal skin atlas reveals immune regulation of human skin morphogenesis
Projenin liderlerinden Prof. Muzlifah Haniffa, çalışmalarının hastalıkları daha etkin bir şekilde tedavi etmek; aynı zamanda insanları daha uzun süre sağlıklı ve hatta daha genç tutmak için yeni yollar bulunmasına yardımcı olabileceğini söyledi.
“Cildi manipüle edip yaşlanmayı önleyebilirsek daha az kırışıklığımız olacaktır.
“Hücrelerin ilk gelişiminden itibaren yetişkinlikteki yaşlanmaya kadar değişimlerini anlayabilirsek, ‘Organları nasıl canlandırabiliriz, kalbi, cildi nasıl gençleştirebiliriz? diye sorup bunları deneyebiliriz.”
Araştırmacıların bu aşamaya gelmesi yakın zamanda mümkün görünmüyor ancak anne karnındaki fetüste deri hücrelerinin nasıl geliştiğini anlama konusunda ilerleme kaydettiler.
Bir yumurta ilk döllendiğinde, tüm hücreler birbirinin aynıdır. Ancak üç hafta sonra, “kök hücre” adı verilen özel hücrelerdeki belirli genler devreye girerek talimatlar üretirler. Böylece vücudun uzuvlarını oluşturmak üzere toplanma ve özelleşme süreci başlar.
Araştırmacılar, vücudun en büyük organı olan cildi oluşturmak için hangi genlerin hangi zamanlarda ve hangi yerlerde devreye girdiğini tespit ettiler.
Bunlar mikroskop altında belirli kimyasallar kullanılarak renklendirildiğinde ayırt ediliyorlar.
Turuncuya dönen genler cildin yüzeyini oluşturuyor. Sarı renkliler cilt rengini belirliyor. Bunun dışında kılları uzatıp, terlememizi sağlayan ve bizi dış dünyadan koruyan diğer yapıları oluşturan birçok gen daha var.
Nature dergisinde yayımlanan araştırma, insan cildini oluşturmak için kök hücrelerin kullandığı komuta dizisini ortaya çıkardı. Bu talimatları okuyabilmek heyecan verici olasılıkları beraberinde getiriyor.
Bilim insanlar halihazırda fetüsün cildinin iz bırakmadan iyileştiğini biliyor.
Yeni keşfedilen talimat dizini bunun nasıl olduğunu detaylandırıyor. Bir sonraki araştırma alanı bunun, cerrahi prosedürlerdeki kullanımına yönelik, yetişkin cildinde kopyalanması olabilir. tamamı için kaynağa bknz