Türk Robotu Olarak da Bilinen, Böbrek Taşı Tedavi Robotu İbn-İ Sina (Avicenna) Roboflex, Yurt Dışında Üroloji Uzmanlarının Büyük İlgisini Çekmeye Devam Ediyor
Tıp Dünyasının İlgiyle İzlediği Türk Robotu: İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex
Roboflex’in geliştirildiği günden bu yana tıp dünyasında ilgi ile izlendiğini, övgü ve ödüllere layık görüldüğünü belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam, İbn-i Sina robotu ile böbrekteki taşların hiçbir kesme veya delme işlemi olmadan lazer tekniğiyle tedavi edilebildiğini, bunun hem hasta hem de hekime birçok avantaj sağladığını ifade ederek, “Türk robotu olarak da bilinen roboflex tıp alanında büyük ilgi görmeye devam ediyor. Alanında dünyanın en önde gelen ismi olan Fransız Profesör Olivier Traxer, Medicana International Ankara’da İbn-i Sina ile gerçekleştirilen ameliyata katıldığında “İşte gelecek bu” demişti. Ayrıca Almaya Heillbron’dan Prof. Rassweiler Roboflex’in “fleksibil üreteroskopinin geleceği olarak tanımlamış ve kliniğinde kullanmaya başlamıştı. Bu övgüler bizi elbette çok mutlu ediyor.” dedi.
Robotu kullanmak için yurt dışında çok sayıda ülkeden uzman hekimin sırada olduğunu, birçok kongrede konu olduğunu ve davet aldığını kaydeden Sağlam, İbn-i Sina robotu ile böbrekteki taşların hiçbir kesme veya delme işlemi olmadan lazer tekniğiyle tedavi edilebildiğini, uygulama süresince radyasyon verilmediğini, hastanın da bir gün sonra taburcu olabildiğini vurguladı.
Medicana Internatonal Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Remzi Sağlam robot hakkın verdiği bilgilere şöyle devam etti: “İbn-i Sina (Avicenna) Roboflex kullanılarak yapılan “robotik lazer ile fleksibil üreteroskopi” yöntemi ile böbrek taşı tedavisinde açık ameliyat tarihe karıştı. Roboflex ile kesmeden, delmeden hastanın idrar yollarından girerek operasyonu gerçekleştirebiliyoruz. Fleksibil yani ucuna kumanda edilebilme özelliği sayesinde böbreğin bütün boşlukların ulaşabildiğimiz için diğer tedavi yöntemleriyle ulaşılamayan taşları da alabiliyoruz. Hekim hastanın taşını roboflex ile oturarak daha ergonomik şartlarda kullandığı için yorulmadan, daha hızlı ve daha hassas bir şekilde toz haline getirebiliyor. Taş tozları dökülme problemi yaşamadan daha tedavi sırasında idrara karışıp vücuttan atılıyor. Ameliyat sonrası ağrı yaşamayan hastamız bir gün sonunda taburcu olarak normal yaşamına geri dönüyor.”