Ana Sayfa Manşet İlaç Fiyat Kararnamesi Acilen Güncellenmelidir

İlaç Fiyat Kararnamesi Acilen Güncellenmelidir

ECZACILARIN BU YÜKÜ TAŞIYACAK GÜCÜ DE TAHAMMÜLÜ DE KALMAMIŞTIR

Uzun süredir çeşitli vesilelerle dile getirdiğimiz ve yetkili makamlarla yaptığımız görüşmelerde önemini ısrarla vurguladığımız ilaç fiyat kararnamesi sorunu, ne yazık ki bir türlü çözüme kavuşturulmamıştır.

Ülkemizde sağlık hizmeti sunan eczacıların ekonomik kaderi, günün ihtiyaçlarına uyum sağlamak bir yana, 2009 yılında, yani 13 yıl öncenin ekonomik koşullarında takılı kalmış durumdadır. Pek çok sektör ve meslek grubu için ekonomik iyileştirmeler hayata geçirilirken, eczacılar, ilaç fiyat kararnamesinde en son değişiklik yapılan 2009 yılının koşullarında unutulmuştur. Geride bıraktığımız 13 yıl içinde; ilaç eczacılık hizmetlerini aksatmadan yürütmek gayesiyle bütün şartlarını zorlayan, ekonomik sorunlarına bir şekilde göğüs geren eczacıların artık bu yükü taşıyacak gücü de tahammülü de kalmamıştır.

Çünkü eczacılar, artık kredi borçlarını yeni bir krediyle kapatır hale gelmiştir.

Çünkü eczacılar, artık personel giderlerini, elektrik faturalarını, kira giderlerini karşılayamaz hale gelmiştir.

Çünkü eczacılar, artık ecza depolarına ödemelerini yapamayacak hale gelmiştir.

Yani eczacılar, artık büyük bir ekonomik darboğazın içinde varlık yokluk savaşı vermektedir.

Bu durum, bireysel olarak sadece kendilerini değil, ailelerini ve çalışanlarını yani 300 bini aşkın kişiyi ekonomik olarak derinden etkilemektedir.

28 bin 700 eczacımız için ilaç fiyat kararnamesinin yeniden ele alınması ve günün koşullarına uygun ve gerçekçi düzenlemelerin yapılması, artık ertelenemeyecek, ötelenemeyecek bir noktaya gelmiştir. Türkiye’nin dört bir noktasında sağlık hizmeti veren bütün meslektaşlarımızın, Edirne’den Kars’a, Samsun’dan Gaziantep’e, Çanakkale’den Mardin’e bütün şehirlerde, bütün ilçelerde, köylerde ve mahallelerde sağlık hizmeti sunmaya çalışan eczacılarımızın hepsinin sabrı tükenmiştir. Bıçak kemiğe çoktan dayanmıştır.

Eğer acil bir düzenleme yapılmazsa eczane iflaslarının başlaması kaçınılmazdır. Ülke çapında sağlık hizmeti sunan 28 bin 700 eczanemizin yarısı kapanma noktasına gelmiştir. Yani, her iki eczaneden biri kapanma noktasındadır.

Hem mesleki hem de toplum sağlığı açısından önümüzde duran tablo, 2022 Türkiye’si için karanlık bir tablodur. Çünkü bizler eczanelerimizi, hastalarımız da en yakın sağlık danışmanları olan eczacılarını kaybetme noktasına gelmiştir.

Tüm bunların yanı sıra eczacılar hiçbir sorumluluğu olmadığı halde ecza depolarında bulunamayan ilaçlar yüzünden hastalarla karşı karşıya gelmekten yorulmuştur. Bu sorunun nedeni eczacılar değildir. Avro kurundaki artışlardır. Defalarca dile getirip çözüm yollarını işaret ettiğimiz halde maalesef sorun büyüyerek devam etmektedir.

  • Bir türlü çözüme kavuşmayan ilaç fiyat kararnamesi sorunu,
  • artan enflasyon
  • ve yükselen Avro kuru

ilaç yokluklarının başlıca nedenleridir.

Bu konulardaki haklı taleplerimizi yetkili mercilere defalarca illettik. Tam 13 yıl da sabrettik. Şimdi son bir kez daha taleplerimizi dile getiriyoruz ve bu kez sesimizin duyulacağını ümit etmek istiyoruz.

Bizler bu ülkenin eczacılarıyız. Mesleğimizin en önemli kuralı, hastalarımızın sağlığına verdiğimiz önceliktir. Biz eczacılar, gücümüz yettiğince hastalarımıza sağlık hizmeti sunmaya devam edeceğiz. Ama artık, eczacıların mücadele ettikleri ekonomik dar boğazdan kurtulmak için bir yol haritası belirleme ve kendi kaderini tayin etme zamanı gelmiştir.

 

Tüm bu konuların görüşüleceği ve Türkiye’deki bütün eczacı odası başkanlarının ve yöneticilerinin katılacağı 23 – 25 Haziran’da Konya’da düzenleyeceğimiz Bölgeler Arası Toplantıda; yaşanan sorunlar, içinden geçtiğimiz süreç ve yapılması gerekenler bütün ayrıntılarıyla masaya yatırılacaktır. Toplantı neticesinde çıkacak sonuçlara göre örgüt dinamiklerinin hayata geçirileceği yol haritamız, tüm meslektaşlarımızın beklentileri sonucunda ortaya konacaktır.  

28 bin 700 eczacımız, eczanelerine gelen vatandaşlara yaşanan mağduriyetlerin sorumlusunun eczacılar olmadığını broşürler ve el ilanlarıyla anlatacaktır. Aynı zamanda haklı taleplerimiz yazılı ve görsel basının tüm olanakları kullanılarak etkin bir şekilde dile getirecektir.

Çünkü ilaç ve sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunların sorumlusu eczacılar değildir.

İlaca erişimin önündeki engel de eczacılar değildir.

Fiyat farkı çıkaran ilaçların sorumlusu da eczacılar değildir.

Şunu özellikle vurgulamak isteriz ki, bizler taşıdığı toplumsal sorumluluğun bilincinde olan bir meslek grubunun temsilcileriyiz. Hastalarımızın en kolay eriştiği birinci basamak sağlık hizmet sunucularıyız. Pandemi sürecinde bütün eczacılarımızın sergilediği fedakârca tutum da bunun en yakın ve en somut kanıtıdır. Eczanelerimizi kapanma noktasına getiren koşulları güçlü bir şekilde bugün size duyurmak, yarın halkımıza anlatmak boynumuzun borcudur.

Halk sağlığını derinden etkileyecek olan bu konu hakkında konuşmaya, anlatmaya ve tepkimizi güçlü şekilde göstermeye devam edeceğiz.

Umuyor ve diliyoruz ki bütün meslektaşlarımızı ekonomik anlamda uçuruma sürükleyen ilaç fiyat kararnamesi, acilen günün koşullarına uygun ve gerçekçi bir şekilde güncellenir. Çünkü artık eczacının sabır testisi kırılmıştır. Sesimizin duyulacağına ve gereken düzenlemelerin bir an önce yapılacağına da inanmak istiyoruz.

 

28 bin 700 eczanemiz ve onların temsilcisi olan bizler, bu konudaki taleplerimiz yerine getirilene kadar vazgeçmeyeceğiz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ