2010 yılında 31 binin üzerinde çalışan varken istihdam erozyonu yaşayan ilaç sektörü ancak 2015’e gelindiğinde aynı seviyeye ulaştı. Sektörün bugünkü istihdam seviyesi ise 35 bin çalışanın üzerinde. Sektör uzmanları bu çıkışın süreceğini, önemli bir potansiyel olduğunu belirtiyorlar.
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Genel Sekreteri Turgut Tokgöz’ün Hürriyet İK ile paylaştığı bilgilere göre Türkiye’de ilaç sektöründe faaliyet gösteren 500 kurum, uluslararası standartlarda üretim yapan 84 ilaç ve hammadde üretim tesisi ile 25 Ar-Ge merkezi bulunuyor. Tokgöz, 2010’da uygulanan katı fiyat politikalarının sektör üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ve bu nedenle istihdamın ciddi bir erozyona uğradığını aktarıyor. 2010’da 31 binin üzerinde olan insan kaynağı seviyesine ancak 2015’e gelindiğinde yeniden ulaşılabilmiş. 2016 itibariyle sektörde çalışan sayısı 35 bin kişiye ulaşmış. 2017 sonunda bu seviyenin daha yükseleceği öngörülüyor.
ECZACIYA İHTİYAÇ VAR
Endüstrideki nitelikli işgücü olanakları ve hükümetin istihdam seferberliğinin istihdama önemli katkı sunduğunu belirten Tokgöz, “Firmalarımız yatırımlarına hız verdi. Endüstrimizin geleceği olarak gördüğümüz Ar-Ge ve özellikle biyoteknoloji alanında ilerlemek için yoğun çaba içindeyiz” diyor. Tokgöz, Ar-Ge alanındaki çalışmalar ilerledikçe sektörde nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın da arttığını, bu kapsamda Ankara, Hacettepe, Gazi ve İstanbul Üniversitesi ile Ar-Ge ve insan kaynakları alanlarında işbirliği protokolleri imzaladıkları bilgisini paylaşıyor. Üniversitelerin ilaç sektörüne uzman sağlayabileceği temel bölümler arasında eczacılık, tıp, fen, veterinerlik ve mühendislik bulunuyor.
Sektördeki eczacı sayısının düşüklüğüne de dikkat çeken Tokgöz, aslında eczacıların ilaç endüstrisinin üretim, ar-ge, ruhsatlandırma, yönetim ve pazarlama alanlarında çalışabilecek insan kaynakları profiline en uygun meslek grubu olduğunu belirtiyor. Bu diğer önemli konu olarak beyin göçünü işaret eden Tokgöz, yurtdışındaki insan kaynağını Türkiye’ye çekecek mekanizmaları yaratmak için kamu ve endüstrinin hızla çalışması gerektiğini vurguluyor.
2018’DE 900 İSTİHDAM
Abdi İbrahim İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Onel, şirkette 3.700 kişinin çalıştığını, bu yıl 1.100 kişinin işe alındığını söylüyor. Ayrıca, yılsonuna kadar 200, 2018’de ise 900 kişinin daha istihdam edilmesi planlanıyor. Yaptıkları bir araştırmada ilaç sektörünün en çekici 10 sektör arasında çıktığını belirten Onel, en çok Tıbbi Tanıtım Temsilcisi ve Ar-Ge & Kalite Mühendisleri aldıklarını söylüyor. Onel, “Yetişmiş uzman bulmakta zorlanıyoruz, bu nedenle kendimiz yetiştirmeye ağırlık veriyoruz” derken işbaşı gelişim programlarına yatırım yaptıklarını aktarıyor. Onel, adaylarda aradıkları ortak özellikleri şöyle sıralıyor: “Öğrencilik hayatı boyunca sorumluluk almış olmak, zorluklar karşısında azimle ilerlemek.”
“POTANSİYELİ YÜKSEK BİR SEKTÖR”
Merck Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Gaye Mescioğlu, Türkiye’de 220 çalışan bulunduğunu, bu yıl 16 kişiyi işe aldıklarını ve yılsonuna kadar 25 kişiyi daha istihdam etmeyi planlanladıklarını aktarıyor. “Yeni ürünlerimizin lansman çalışmalarına başladığımız bir döneme girdik. Bu lansmanlar için yeni çalışma arkadaşlarımızı aramıza katacağız” diyen Mescioğlu, önümüzdeki dönemde sektördeki istihdam potansiyelinin yüksek olduğunu düşünüyor. Satış ve pazarlama için daha fazla aday alternatifi olsa da medikal bölümlerdeki aday arayışlarının uzun sürebildiğini söyleyen Mescioğlu, bunu yanında yurtdışında da iş fırsatları olduğunu söylüyor. Mescioğlu, CV’nin yanında yetkinlikler ve kurum kültürüne uygunluğun da çok önemli olduğunu vurguluyor.
FARKLI SEKTÖRLERDEN BAŞVURU GELİYOR”
“Roche İlaç Türkiye İK Direktörü Özlem Salur’un paylaştığı bilgilere göre firmada 298 çalışan bulunuyor. 2017’de 37 kişi istihdam edilmiş. Salur, geçmiş yıllarda genelde ilaç sektöründen başvuru gelirken bugün perakende, hızlı tüketim gibi alanlarda gelen başvuruların da arttığını söylüyor. Roche’ta son yıllarda pek çok pozisyona tecrübeli adaylar yerine potansiyelli gençleri tercih ettiklerini belirten Salur, adaylarda aradıkları özelliklerle ilgili olarak, “Adayların yenilikçi ve kendilerini geliştirmeye istekli olmaları aradığımız özelliklerin başında geliyor” diye konuşuyor. Salur, çeşitlilik ilkesini gözeterek işe alım yaptıklarını, adayların farklı sektör ve alanlardaki tecrübelerinin kendilerine farklı bir bakış açısı kattığına inandıklarını belirtiyor.
“ÇALIŞAN SAYISI GİDEREK ARTACAK”
AstraZeneca Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Feyza Aysan, yaklaşık 400 çalışanın bulunduğu şirkette 2017’de 53 kişinin işe alındığını aktarıyor. Aysan, önümüzdeki döneme ait istihdam planları ile ilgili olarak ise “Bazı tedavi alanlarımızda, stratejik bir değişiklik olarak yeni açılan pozisyonlarımız var. 2017 son çeyreği ve 2018 ilk döneminde bu pozisyonlarımızı doldurarak çalışan sayımızı arttırmayı planlıyoruz” diyor. İlaç sektörünün kariyer gelişimi potansiyeli ve toplumsal katma değeri ile gençler için ilgi çekici olduğunu beliten Aysan, uzun dönemli stajyer programı ile üniversite 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin ilaç sektöründe deneyim kazanmalarını hedeflediklerini söylüyor. AstraZeneca Türkiye’nin personel seçimi ile ilgili konuşan Aysan, şirket bünyesinde çeşitliliğe çok önem verdiklerini vurgulayarak ihtiyaç duydukları yetenekler ve iş ihtiyaçları doğrultusunda tecrübe, eğitim ve profesyonel başarının yanında şirket değerlerine uygun işe alımlar yapmak için çalıştıklarını aktarıyor.