Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Teknopol İstanbul İdari Bina ve Kuluçka Merkezi Temel Atma Töreni’ne katıldı. Bakan Varank, “Geçtiğimiz haftalarda çok yenilikçi ve vizyoner bir programın çağrısına çıktık. Programımızın adı Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi. Amacımız yüksek katma değerli ürünlerin, yerli imkan ve kabiliyetlerle üretimini gerçekleştirmek. Bunun için, ilacın da dahil olduğu odak sektörlerdeki öncelikli ürünlerin üretimini destekleyeceğiz” dedi.
TimeTürk haberinde; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank Pendik’te düzenlenen Teknopol İstanbul İdari Bina ve Kuluçka Merkezi Temel Atma Töreni’ne katıldı. Açılış töreninde Bakan Varank’a Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin de eşlik etti. Bakan Varank törende yaptığı konuşmada, “Teknoparkımız; biyoteknoloji ve sağlık alanında çalışan firmalar için bölgesel bir üs olmayı amaçlıyor. Burası sağlık yazılımından yerli ilaç üretimine, geleneksel tıptan medikal tasarıma varıncaya dek farklı alanlarda Ar-Ge yapmak isteyen girişimcilere ev sahipliği yapacak. Biliyorsunuz sağlık sektörüne yönelik, şehir hastaneleri de dahil olmak üzere, önemli adımlar attık. Bu sayede Türkiye, büyük bir cazibe merkezi haline geldi. Kişiye özel ilaçlar, akıllı bilek tarzı giyilebilir teknolojiler, vücut değerlerini ölçen deri altı çipler ve biyoteknolojik ilaçlar gibi yeni gelişmeler sağlık sektörüne ciddi bir dinamizm katıyor. Tüm bu eğilimlere yön verebilmek adına, gerek Kalkınma Planımız gerekse 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde somut politikalar belirledik.
Sağlık vadisi, sağlık teknoloji geliştirme bölgeleri ve tıbbi cihazlara yönelik akredite mükemmeliyet merkezlerinin oluşturulması bunlardan sadece birkaçı. Hekimlerin Ar-Ge faaliyetleri içinde daha fazla yer alması, biyoteknolojik ilaçların üretilmesi için uygun altyapı ve yetkinliklerin geliştirilmesi, ruhsat öncesi klinik araştırmaların desteklenmesi gibi sektörün ihtiyaç duyduğu mekanizmaların hayata geçirilmesini önceliklendirdik” dedi.
“Teknoparklar ve Ar-Ge merkezleri eliyle inovatif faaliyetleri teşvik ediyoruz”
Bakanlık olarak teknoparklar ve Ar-Ge merkezleri eliyle inovatif faaliyetleri teşvik ettiklerini belirten Bakan Varank, “Bakınız sadece ilaç ve sağlık alanında; 56 Ar-Ge Merkezini ve teknoparklarımızda faaliyet gösteren 350’den fazla firmayı destekliyoruz. TÜBİTAK aralığıyla da sağlıkta dijital teknolojiler, ilaç, biyomedikal ekipman, nanoteknoloji, aşı ve klinik araştırmalar alanlarında çağrılara çıkıyoruz. İşte temelini attığımız bu teknokent; hem az önce saydığım hedefleri hayata geçirmede hem de sunduğumuz desteklerden faydalanmada önemli bir avantaja sahip olacak. Burada aynı zamanda üniversite sanayi işbirliğinin de güzel bir örneği hayata geçirilecek. Bu kapsamda, VSY Biyoteknoloji firmasından kısaca bahsetmek istiyorum. Ülkemizin biyoteknoloji alanındaki ilk Ar-Ge Merkezi olan bu firma; göz, ortopedi ve dermatoloji alanlarında vücut içi uygulanan implantlar ve hyoluronik asit içerikli visko-elastik ürünler üretiyor. Yüksek katma değerli bu ürünler, 65 ülkeye satılıyor. Dünyanın ilk ve tek, üç odaklı göz içi lensini geliştiren firmamız, bu ürünün kilogramını 675 bin dolara ihraç ediyor. Bakın Türkiye’nin kilogram başına ortalama ihracat değeri sadece 1,5 dolar. Oysa bu firma, tek başına, Türkiye’nin en katma değerli ihracatlarından birini gerçekleştiriyor. İşte VSY ve diğer özel sektör firmalarımız sağlık alanındaki Ar-Ge çalışmalarını, testlerini ve sertifikasyon işlemlerini Teknopol İstanbul’da gerçekleştirecek” dedi.
Bakan Varank konuşmasının devamında, “Gittiğim her ortamda özellikle bahsetmeye çalıştığım bir husus var. Geçtiğimiz haftalarda çok yenilikçi ve vizyoner bir programın çağrısına çıktık. Programımızın adı Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi. Amacımız yüksek katma değerli ürünlerin, yerli imkân ve kabiliyetlerle üretimini gerçekleştirmek. Bunun için, ilacın da dahil olduğu odak sektörlerdeki öncelikli ürünlerin üretimini destekleyeceğiz. İlk aşamada makineyi pilot sektör olarak belirledik. İlerleyen aşamalarda diğer sektörlere de sıra gelecek. Dolayısıyla sizlerin bu çağrıları çok yakından takip etmenizde büyük fayda var. Biz bu program dahilinde fikirden ürün aşamasına varıncaya dek tüm süreçleri bütüncül olarak yönetecek, alıcıyla üreticiyi buluşturup destekleyeceğiz. Desteğe hak kazanan yatırımlar stratejik ya da proje bazlı yatırım teşviklerimizden faydalanabilecek. Başvurular 22 Kasım’a kadar devam ediyor. Çağrısı açık olan bir başka uygulama, Sanayi Doktora Programımız. İlk defa geçen sene başlattığımız bu program yoğun ilgi gördü. Sadece moleküler biyoloji ve genetik alanında 13, eczacılık ve temel tıp bilimlerinde 50 doktora öğrencisi yetiştirilecek. Bu sene programın kapsamını genişlettik. Amacımız üniversite-sanayi iş birliğini daha güçlü ve verimli bir hale getirmek. Programa kabul edilen doktora öğrencilerine aylık 4 bin 500 lira burs veriyoruz” diye konuştu.
Yerli enzim sayesinde yıllık 150 milyon dolarlık ithalatın önüne geçilecek