T.C. HAZİNE ve MALİYE BAKAN YARDIMCISI
Konu: Bakanlığınızca yapılan “KDV Oranları Artırılıyor İddialarına İlişkin Basın Açıklaması”nda yer alan eczacılara yönelik ifadeler hk.
Bilindiği üzere beş yıllık akademik eğitim sonrası diğer bir çok meslekten ayrı bir statüyle üniversite mezunu unvanının yanı sıra eczacı unvanını da alarak mezun olan meslektaşlarımızın açmış olduğu eczaneler; Sağlık Bakanlığı’nın sınıflandırmasına göre halkımızın randevusuz olarak ve çekinmeden 7 gün 24 saat ilaç ve eczacılık hizmeti aldığı “Birinci Basamak Sağlık Kuruluşu” olup diğer tüm işyerlerinden ayrı bir konumda halkımızın ve devletimizin en güvendiği sosyal liman statüsündeki vergi mükellefi olan işletmelerdir.
Meslektaşlarımızın hiçbir destek ya da teşvik olmadan açmış olduğu emeğinin birikimi rafındaki ilacından başka sermayesi olmayan bu işletmeler, Birinci Basamak Sağlık Kuruluşu ve sosyal bir liman olmalarının yanı sıra, senelerdir en çok vergi verenler sıralamasında Noterlerden sonra ikinci sırada yer alan vergi mükellefleridir.
Bu yerleşik güven ve toplumsal işlevine istinaden ücretsiz muayene ücreti tahsildarlığı ve maske dağıtımı dahil bir çok konuda kamuya maddi manevi fedakarlıkla hizmet eden ve ölçülemeyecek derecede toplumsal fayda sağlayan bu mekanlar T.C.’nin ilk Sağlık Bakanı Refik Saydam’ın “Eczacılık ne un ticaretidir, ne üzüm ticaretidir, ne de sirke ticaretidir; bir sanattır, bir ilimdir; hastaya bakmak ilminin bir şubesidir. Bundan dolayı eczane, hiçbir memlekette doğrudan doğruya bir ticaret müessesesi telakki edilmemiştir” veciz sözünde de vücut bulduğu üzere alelade birer vergi mükellefi değil, hastalara hizmetin bir şubesidir.
Bakanlığınızca yapılan “KDV Oranları Artırılıyor İddialarına İlişkin Basın Açıklaması”nda yer alan değişik sektörlerle aynı potada değerlendirilerek, hala eski tip pos cihazı ve yazarkasa kullanıp, günde en fazla birkaç fiş kesen bazı sektörlere ilişkin açıklamalarda söz konusu vergi mükellefleri ile hiçbir ilgisi ve ilişkisi bulunmayan ve Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz kullanan eczacılarımızın haksız bir şekilde kamuoyu nazarında töhmet altında bırakılmasına ve eczacıların toplum gözündeki itibarını tezyif etmeye yönelik ifadeler tüm meslektaşlarımızda derin bir üzüntü ve tepkiye neden olmuştur.
Zira eczacılık mesleği, toplum sağlığının korunmasında kritik bir rol oynar ve eczacılarımız devletimizin belirlediği kurallar çerçevesinde, yasalara uygun bir şekilde hizmetlerini devlet ve vatandaşla kurdukları güven ilişkisi çerçevesinde sürdürmektedir. Bakanlığınızın açıklamasında eczanelerin KDV uygulamalarında usulsüzlük yaptığı yönündeki genelleme, hem meslektaşlarımızı haksız yere zan altında bırakmakta hem de kamuoyunda yanlış bir algı oluşturmaktadır.
Eczanelerimizdeki ürünlerin ve hizmetlerin çeşitliliği karşısında eczane bilgisayar yazılımları bile hatalı işlem yapabilmekte, muayene ücreti tahsilatı SGK adına eczanelerimizde tahsil edildiği için yüzde “sıfır” KDV oranına sahip ve eczane cirosunun dışında kalan bu tahsilat kredi kartıyla ödendiği zaman yüksek komisyon oranları nedeniyle hem eczane ekonomilerine zarar vermekte hem de hesap tablolarını bozmaktadır. Yazılımsal ya da insani hatadan kaynaklı olarak muayene ücretinin fişi “hasta katılım payı fişi” olarak kesildiği zaman eczaneler olmayan bir gelire rağmen hem %10 KDV ve gelir vergisi ödemekte olup, zaten her alışları faturalı olduğundan ödedikleri gelir vergisi ve KDV’ler incelendiğinde totalde vergi ziyaı’na konu olacak bir kayba neden olmadıkları da görülecektir.
Sosyal medyaya yansıyan olaylara ilişkin olarak yapılan incelemelerde, eczanelerimizin KDV oranlarını doğru bir şekilde uyguladığı ve hiçbir şekilde devletimizi zarara uğratma niyetinde olmadığı açıkça ortadadır. Sosyal medyada paylaşılan birkaç özel örnek genel bir durumu yansıtmadığı gibi, yoğunluk ve insani hatadan kaynaklı bazı hatalı işlemlerin sanki büyük bir vergi ziyaı’na neden oluyormuş gibi lanse edilmesi de doğru ve hakkaniyetli bir yaklaşım değildir.
Gece yarısında nöbetin en sakin olduğu saatte tebliğ yayınlanmasına neden olan diğer sektörlerin tüm gün kestikleri fişten çok daha fazla fiş kesen eczacıların vergi ziyaı’na neden olan suçlularmış gibi lanse edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Kaldı ki ilgili örneklerdeki KDV oranlarının, iddia edilenin aksine doğru olduğu Sendikamızca daha önce paylaşılmış, ilgili sosyal medya paylaşımları bu nedenle geri çekilmiş olmakla birlikte, eczanelerimizin mesleki yasal mevzuat dahil vergi mevzuatıyla da tam uyum içinde çalıştığını bir kez daha önemle vurgulamak isteriz.
Eczacılık mesleği, yüzyıllardır topluma hizmet eden saygın bir disiplindir ve var olduğu iddia edilen birkaç münferit hatanın tüm sektöre mal edilerek genellenmesi kabul edilemez bir durumdur.
İlacın; vazgeçilemez, ertelenemez, yerine ikame ürün konulamaz bir iktisadi ürün olduğu gerçeğinden hareketle ve büyük alıcısının da devlet olduğu göz önünde bulundurularak, daha önce de müteaddit defalar gerçekleştirmiş olduğumuz hatalı bir düzenleme nedeniyle yüksek olarak uygulanan “Majistral” ilaçtaki KDV oranının (İlaç, ilaç üretiminde kullanılan etkin madde ve etkin madde üretiminde kullanılan hammaddelere uygulanan KDV %10 olmasına rağmen hali hazırda %20 dir.) düzeltilmesi ve ilaçta KDV oranının %1’e indirilmesi talebimizi bu vesileyle yineler, Bakanlığınızca yapılan basın açıklamasında yer alan eczacılara yönelik ifadelerin kamuoyunda oluşturacağı olumsuz imajın ortadan kaldırılması için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik olarak atacağınız adımların ivedilikle hayata geçirilmesini arz ve talep ederim.
Saygılarımla,
Ecz. Nurten SAYDAN
TÜM ECZACI İŞVERENLER SENDİKASI
GENEL BAŞKANI