İlaca ulaşmak daha da zorlaştı
Bir yandan bulunamayan ilaç sorunu, diğer yandan hayati olan bu ürünlerden alınan KDV’nin yüzde 10’a çıkarılması var olan sorunları daha da derinleştirdi. Eczacılar, ilaçtaki KDV yükünün hafifletilmesi gerektiğini vurgulayarak “Bu durum yurttaşın belini büküyor. İlaçtaki KDV oranı yüzde 1 olmalıdır’’ dedi.
Sibel BAHÇETEPE / Birgün
Son yıllarda ülkemizde ağrı kesici ve ateş düşürücülerden kanser, epilepsi, astım, migren, tüp bebek gibi hayati önem taşıyan hastalıkların ilaçları piyasada bulunamıyor. Yabancı ilaç firmalarının da Türkiye piyasasından çekilmeye başlaması sorunu daha da derinleştiriyor.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı (TEİS) Eczacı Nurten Saydan, “İlaç zaten zor bulunan bir ürün haline geldi. Bunun yanında bir de ilaçtaki yüzde 10’luk Katma Değer Vergisi (KDV) vatandaşın ve eczacının mağduriyetine neden oluyor. İlaçtaki KDV yüzde 1’e düşürülmeli” çağrısı yaptı.
İlaçtan alınan KDV oranı geçen yıl yüzde 8’den yüzde 10’a çıkarıldı. Bu çok sayıda ilacın da fiyatının da artmasına yol açtı. Saydan, 7-14 Nisan Sağlık Haftası nedeniyle BirGün’e yaptığı değerlendirmede, sağlıklı toplumlar için öncelikle bireyin sağlıklı olması gerektiğini, çünkü bireyin sağlıklı olduğunda toplumların da sağlıklı olduğunu vurguladı.
Son yıllarda ülkemizde ilaçların yoka girmesiyle birlikte, ilaca erişimin hayli zorlaştığı vurgulayan Saydan, “İlaçtaki yüzde 10’luk KDV vatandaşın ve eczacının mağduriyetine neden oluyor” değerlendirmesini yaptı.
VERGİ DÜŞÜRÜLMELİ
Saydan, “Vatandaşın ilaçlarına rahat ulaşabilmesi için ‘Beşeri Tıbbi Ürün (ilaç)’ denilen ürün vergi geliri olarak düşünülmemeli.
Yaşamsal öneme sahip ürünlerde KDV’nin mali takibi sağlama amacıyla sembolik bir değere düşürülmesi gerekiyor” dedi.
Saydan, özetle şu açıklamaları yaptı:
“İlaç insan sağlığı için, ertelenemez ve yerine başka bir ürün ikame edilemez bir üründür. İlaçtaki yüzde 10’luk KDV hem ülkemizdeki ilacın en büyük alıcısı konumundaki devlete ekstra bir finans yükü, hem de geçim sıkıntısı çeken vatandaşlarımıza da ödeyecekleri katkı payı ve farklara yansıdığı için ek külfet getiriyor. Bu KDV yükünün zararını hem biz eczacılar hem de SGK taşımak zorunda kalıyor.
Gelişmiş ülkeler bu durumun farkına varmış ve devletlerin geri ödeme sistemindeki ilaç gibi yaşamsal ürünlerin vergileri (yani KDV) yüzde sıfır veya yüzde 1 olarak uygulanıyor. Yani devletler geri ödeme kurumlarının ilaç tedavilerindeki vergi yükünü hafifletiyor.
Temel gıda ürünlerinde belirlenen yüzde 1’lik KDV oranı; sağlık için temel ihtiyaç olan ilaç için de kabul edilmelidir. Sağlık Haftası’nın ruhuna uygun olarak, ilaç erişiminde yaşanan zorlukların ve vergi yükünün hafifletilmesi için ilaçlara uygulanan KDV oranının yüzde 1’e indirilmesi hem vatandaşlarımızın hem de devlet bütçesinin faydasına olacaktır.”
