Canlılar aleminde insan çevre ile ilişkiler açısından hep farklı bir yerde durur. Hayvanların ilişkileri mantığa ve etiğe daha yakındır. Örneğin hayvanlar zaman zaman birbirlerine zarar verseler bile bu asla eğlenmek amacıyla ortaya çıkmaz, genellikle sağ kalma endişesi biçiminde şekillenir. Hayvan kendine ya da kendinden olanlara zarar verilmediği sürece sorun çıkartmaz. Hayvanlar arasında da bir hiyerarşi vardır, ama bu hiyerarşi hiçbir zaman kötüye kullanılmaz. Hayvanlar insanların aksine yaşadıkları ortama zarar vermez, kötüye kullanmaz.
Dr.Yavuz Dizdar
Canlılar aleminde insan çevre ile ilişkiler açısından hep farklı bir yerde durur. Hayvanların ilişkileri mantığa ve etiğe daha yakındır. Örneğin hayvanlar zaman zaman birbirlerine zarar verseler bile bu asla eğlenmek amacıyla ortaya çıkmaz, genellikle sağ kalma endişesi biçiminde şekillenir. Hayvan kendine ya da kendinden olanlara zarar verilmediği sürece sorun çıkartmaz. Hayvanlar arasında da bir hiyerarşi vardır, ama bu hiyerarşi hiçbir zaman kötüye kullanılmaz. Hayvanlar insanların aksine yaşadıkları ortama zarar vermez, kötüye kullanmaz.
İnsanın kendini kayırma özelliği
İnsanda ise durum farklıdır. Bir hayvan yapabileceğinden fazlası için mücadele etmez, yapabildiğinin en fazlası kışlık erzak depolamaktır. Oysa insan bir kerede alabileceğinin en fazlasını almayı amaçlarken diğer canlıların hakkı olabileceğini hesaba katmaz. Bir sonraki sene yiyecek bulamayacak olması onu daha fazlasını istemekten alıkoymaz, yiyeceğine ortak olan diğer canlıları “mutlak zararlılar” olarak kabul eder.
Hayvanlar birbirlerini başarıları nedeniyle kıskanmadıkları gibi, çalışarak başaran birine kıskançlık beslemez. İnsan için durum yine farklıdır, birinin başına, sevsin ya da sevmesin, iyi bir şey gelmesi genellikle kıskançlık konusu olur. Dahası birinin daha fazla çalışarak başarılı olmasını da genellikle kabullenemez, aynı başarıyı kendinin de çalışarak gösterebileceğine inansa da, senaryo kendi başarısı değil, başkasının başarısızlığı üzerine kurgulanır.
Bunlar insanların birbirlerinin olumlu özelliklerine karşı verdikleri genel tepkilerdir. Ama örnekler olumsuz özellikler gösteriyorsa diğerlerinin verdiği tepki ilginç biçimde tersine döner. Örneğin birisi konumunu kullanarak haksız kazanç elde etmişse bu yine de kıskanılacak bir şey olabilir. Oysa bu durum genellikle “bal tutan parmağını yalar” şeklinde karşılık bulur. Benzer biçimde biri hak etmeden sadece yaranarak ya da kullanılmaya müsaade ederek de bir konum kazanabilir. Bu durumun dedikodusu yapılabilir, ama karşılığı “at binanın kılıç kuşananın” ya da “köprüyü geçene dek ayıya dayı diyeceksin” olabilir.
Olumsuz örneklerin olumlanması
İnsan olumsuz özelliklerle kazanılan başarıları “bir gün ben de faydalanabilirim” mantığıyla olumlama özelliğine sahiptir. İnsanlar aynı ortamı paylaştıkları sürece aralarında kaçınılmaz bir ilişki olacaktır. İlişki nötr, olumlama ya da olumsuzlama biçiminde gerçekleşebilir. İnsanlar arası ilişkileri hayvanlardan ayıran temel fark insanın olumsuz örnekleri bile akla uydurma başarısıdır. Aynı konuma erişen birinin de yoldan çıkması mubah algılanır, “bugün sana, yarın bana” yaklaşımı hakim olur.