2012 yılında ilk kez bakterilerde keşfedilen ve virüslere karşı bakteriye bağışıklık kazandıran DNA zincirini değiştirmek için “moleküler makas” şeklinde çalışan yönteminin keşfi ve bu sistemin diğer hücre modellerinde uygulanabilmesi fikri tüm dünyayı heyecanlandırmıştı. Keşfinden sonraki iki yıl içinde tüm dünyada araştırmacıların laboratuvarına giren ve bir anda bize tüm bilim kurgu filmlerinin gerçeğe dönüşebileceğini vadeden CRISPR gen düzenleme tekniği beraberinde bir çok endişe ortaya çıkardı. Tasarlanabilir bebekler fikri bir ütopya mı yoksa distopya mı yaratacaktı?
Sinir Bilim den alınmıştır
Türkiye de dahil birçok ülkede embriyo üzerinde çalışma yapılması yasaklandı
CRISPR ilgi gördükçe, araştırmalara finansal destek arttı ve bir ticari kaygı ortaya çıktı. Patent savaşları bir taraftan devam ederken etik kaygılar ciddi bir boyut kazandı.Yöntemi keşfeden Dr. Doudna 2015 yılında CRISPR çalışmalarına ara verme ve yöntemin embriyo çalışmaları üzerinde güvenliliğini araştırma yönünde karar aldı. Türkiye de dahil birçok ülkede embriyo üzerinde çalışma yapılması yasaklandı. Ancak dünyanın her yerinde laboratuvarlarda yöntem kullanılmaya devam ediyordu.
Çin’in Shenzhen eyaletindeki Güney Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SUSTech) Biyoloji Bölümü’nde doçent olan Çinli biyofizik araştırmacısı He Jiankui 2018 kasım ayında tüp bebek tedavisi yöntemiyle dünyaya gelen ikiz kız bebeklerin DNA’larını, CRISPR-Cas9 olarak bilinen teknolojiyle değiştirdiğini açıkladı. He Jiankui, tüp bebek tedavisi sırasında HIV virüsünün hücrelere girmesine izin veren bir protein oluşturan CCR5 genini devre dışı bırakıldığını iddia etti.
He, bu deneyleri vücuda AIDS’e karşı bağışıklık kazandırmak amacıyla yaptığını söyledi.
He’nin çalışmaları şuan için bağımsız bilim referansları tarafından onaylanmış değil. Söz konusu deneylerle ilgili bir akademik makale de henüz yayımlanmadı.
Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, ülkenin sağlık komitesinin başlattığı soruşturmada, He’nin “Üreme hedefiyle genleri değiştirilmiş bebek yaratmak için bilinçli olarak denetimden kaçtığı” yönünden suçlu olduğunu bildirdi. He Jiankui’nin görev yaptığı Güney Şenzen Bilim ve Teknoloji Üniversitesi de, söz konusu araştırmanın kendilerinden habersiz bir şekilde yürütüldüğünü söyledi.
Yetkililer ayrıca Jiankui’nin, Çin’de yasadışı olan ve güvenlik yönünden şüpheli olan bir yöntemi insan embriyolarında kullandığını da belirtti.
Ulusal ve uluslararası çoğu bilim insanı Jiankui’yi kınayarak insan embriyolarında gen değiştirme uygulamasının üreme amaçlı kullanılmasının etik olmadığını savundu ve araştırmacının çalışmaları askıya alındı.
Hong Kong’taki Genom Zirvesi’ne katılan He, çalışmasıyla gurur duyduğunu söyledi.
İlk CRISPR bebekler He, Lulu ve Nana adlı ikizlerin sağlıklı biçimde doğduklarını, 18 yaşına kadar çocukların gelişimini takip edileceğini söyledi.
He, ayrıca, araştırmasının “beklenmedik bir şekilde sızdırıldığı” için özür diledi ve ekledi: “Klinik araştırma mevcut durum nedeniyle duraklatıldı.”
HIV virüsü taşıyan babalardan hamile kalmış olan yedi kadının araştırmada yer aldığını anlatan He, katılımcıların gönüllü olarak deneyde yer aldıklarını, kimsenin rızası dışında bir teste tabi tutulmadığını belirtti.
BBC’ye konuşan Oxford Üniversitesi Etik Profesörü Julian Savulescu, “Eğer bu araştırma doğruysa tek kelimeyle korkunç bir şey. Genlerle oynamanın erken yaşlarda ya da ilerleyen dönemlerde ne gibi sorunlara yol açabileceği kestirilemez. Kansere kadar gidebilecek sonuçlar doğurabilir. Bu deney sağlıklı bebekleri büyük bir tehlikeye atmaktan başka bir şey değil” dedi.
Hazırlayan: Serap Kaya / sinirbilim.org/ilk-crispr-bebekler
Kaynaklar
https://www.businessinsider.com/timeline-chinese-scientist-claims-crispr-babies-2019-1
https://www.bbc.com/news/world-asia-china-46368731
https://en.wikipedia.org/wiki/He_Jiankui