Dünyada kanser tedavisinde yeni bir dönem başlatarak immüno-onkoloji kavramını yaratan Bristol-Myers Squibb (BMS), bu yeni tedavi yönteminin Türkiye yolculuğunu anlatmak için başlattığı immüno-onkoloji sohbetlerini Ankara, İzmir ve İstanbul’da 150 onkoloji uzmanının katılımıyla gerçekleştirdi.
Ankara, İzmir ve İstanbul’da gerçekleştirilen toplantılarda açılış konuşmasını yapan BMS Türkiye Genel Müdürü Ece Kaşıkçı, Nisan ayında kutlanan Dünya Kanser Haftası’nda “İçinde O Güç Var” sloganıyla bir farkındalık kampanyası başlattıklarını belirterek, “Bu kampanya kapsamında gerçekleştirdiğimiz iletişimle bir buçuk milyona yakın kişiye erişim sağladık. İmmüno-onkolojik tedavi yaklaşımının ülkemize kazandırılmasında BMS olarak öncü durumdayız” dedi.
130 yıllık köklü geçmişi ile kanser tedavisinde yeni bir dönem başlatan ve onkoloji başta olmak üzere ciddi hastalıklar için yenilikçi ilaçlar geliştiren biyofarma şirketi Bristol-Myers Squibb (BMS), özellikle immüno-onkoloji alanını sahipleniyor. İmmüno-onkolojide dünyada olduğu gibi Türkiye’de de liderliğe oynayan BMS bugüne kadar 250 binden fazla hastaya ulaşarak metastatik kanserlerde sağkalım beklentilerini yükseltti. Türkiye’de bu alanda gerçekleşen ruhsat ve geri ödeme çalışmaları sonrasında immüno-onkoloji yolculuğunu başlatan BMS, immüno-onkoloji sohbetlerini Ankara, İzmir ve İstanbul’da gerçekleştirdi.
Alanlarında uzman 150 onkoloğun katılım sağladığı bu özel organizasyonlarda; Prof. Dr. İsmail Çelik, Doç. Dr. Umut Demirci, Prof. Dr. Mustafa Erman, Doç. Dr. Nuri Karadurmuş, Prof. Dr. Nuriye Özdemir, Prof. Dr. Saadettin Kılıçkap, Doç. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur, Prof. Dr. Erdem Göker, Prof. Dr. İlhan Öztop, Prof. Dr. Işıl Somalı, Doç. Dr. Burçak Karaca, Prof. Dr. Aziz Karaoğlu, Prof. Dr. Yüksel Küçükzeybek, Prof. Dr. Sevil Bavbek, Prof. Dr. Yeşim Eralp, Prof. Dr. Mert Başaran ve Prof. Dr. Osman Gökhan Demir konuşmacı olarak yer aldı. Toplantılarda, kanser tedavisinde çığır açan immüno-onkoloji yöntemi ve Türkiye’deki gelişimi masaya yatırılarak, bu tedavi yönteminin Türkiye’de ruhsatlandırıldığı ve başarılı olduğu kanser türlerinden olan böbrek ve malign melanom tartışıldı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan BMS Türkiye Genel Müdürü Ece Kaşıkçı;“İmmüno-onkolojik tedavilerin ülkemize kazandırılmasında BMS olarak öncü durumdayız. Şu an Türkiye’de BMS’in immüno-onkolojik ilaçlarının malign melanom ve böbrek kanseri için ruhsatlandırıldığını söyleyebilirim. Çok yakın zamanda ruhsat sürecini tamamlayacağımız yeni endikasyonlarımız var. Kanser tedavisinde sağkalımı uzatan immüno-onkoloji ilaçlarımızla hastalara yeni tedavi olanakları sunmaktan son derece mutluyuz. BMS Türkiye olarak, immüno-onkoloji alanındaki tüm gelişmeleri, toplumsal farkındalık kampanyaları ve medya çalışmaları ile sizlerle paylaşmaya gayret gösteriyoruz. En son Dünya Kanser Haftası kapsamında ‘içinde o güç var’ sloganıyla bir farkındalık kampanyası başlattık. Bu kampanyanın iletişim çalışmalarıyla bir buçuk milyona yakın kişiyle ulaşarak bu konunun gündemde kalmasını sağladık” dedi. BMS’in Ar-Ge yatırımlarına ayırdığı bütçeyle ilaç endüstrisindeki ilk 10 firma arasında yer aldığına dikkat çeken Kaşıkcı, “2016 yılında toplam satış bütçemizin yüzde 25’inden fazlasını Ar-Ge yatırımlarına ayırdık. Bu oran 2018 ve sonrasında %40’lara ulaşacak. Şu an Ar-Ge aşamasında olan toplam 33 molekülümüz mevcut. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak immüno-onkoloji alanında yeni gelişmeler yaşanmasını umutla bekliyoruz” dedi.
İmmüno-onkolojik tedavi nedir?
Kanser, halen en ciddi halk sağlığı sorunlarından birisi olup, tüm dünyada görülen en yaygın ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. 2015 yılı DSÖ verilerine göre, her yıl kanser nedeniyle yaklaşık 8,8 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. İmmüno-onkoloji, üzerinde çok büyük Ar-Ge araştırmaları yapılan kansere karşı geliştirilen yeni bir tedavi yöntemidir. Kelime anlamı olarak, “immüno” bağışıklık sistemini, “onkoloji” ise kanseri temsil etmektedir. Geleneksel tedavi yöntemlerinde süreç, doğrudan kanserli bölge üzerine odaklanmaktadır. İmmüno-onkolojide ise tedavi, vücudun doğal savunma sistemi olan bağışıklık sistemininin kanserle mücadele etmesi prensibi üzerine kuruludur. Farkındalığı artmış bağışıklık sistemi, kanser hücrelerinin yok edilmesinde daha etkili bir rol oynayarak iyileşme sürecini destekler. Gerçekleştirilen klinik araştırmaların sonuçlarına göre, kanser tedavisinde immüno-onkolojik ilaçlar kullanıldığında uzun dönem sağkalım oranları artmaktadır. Bununla birlikte bu ilaçların yan etkileri de diğer kanser ilaçlarına göre daha yönetilebilir olduğundan hastaların tedavi sürecindeki yaşam kalitesi de artmaktadır.