Son yıllarda beyinden gelen nöral sinyalleri çözüp aktarmada büyük gelişmeler sağlandı. Yeni yapılan araştırmada ise nöral aktivite ölçülerek, kişinin dinlediği şarkı bulunabiliyor.
ABD’li bilim insanları Pink Floyd’un ölümsüz şarkısı “Another Brick on the Wall Part 1” i gönüllülerin temporal loblarındaki aktiviteden yorumlayarak yeniden oluşturdu.
Her ne kadar beyinden elde edilen sinyaller spektrograma dönüştürülüp işlenmiş olsa da orijinal melodiye uygunluk açısından iyi bir sonuç elde edildi.
Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden sinir bilimci Ludovic Bellier, “Klasik Pink Floyd şarkısı Another Brick in the Wall’u doğrudan insan beynindeki kortikal kayıtlarından yeniden oluşturduk , müzik algısının sinirsel temellerine ve gelecekteki beyin kod çözme uygulamalarına dair yeni bir bakış açısı sağladık” diyor .Bellier ve meslektaşları harmoni ve perde(ses)gibi müziksel elementleri haritalamada beynin ses bölümün olan superior temporal gyrus (STG) ritm bağlantısını keşfetmek istedi. Beynin bu bölümünün müziği algılayıp anlamada esasen önemli olduğu düşünülüyor.
Ekip, gerekli beyin aktivitesi verilerini toplamak için, epilepsilerini yönetmeye yardımcı olması amacıyla beyinlerine elektrot yerleştirilen 29 kişiyle çalıştı. Tüm katılımcılarda Pink Floyd dinlerken toplam 2.668 elektrot nöral desenleri açısından takip edildi.
Daha sonra tüm bu veriler , regresyon tabanlı kod çözme modeli olarak bilinen makine öğrenimi aracılığıyla analiz edildi. Basit bir ifadeyle bilgisayar algoritmaları, çalınan müzik ile beyinde olup bitenler arasında Doğrusallık aradı.
Öğrenme prosesi sürecinde sistem şarkıyı tersine çevirerek, beynin nasıl tepki verdiğini araştırdı. Yeniden oluşturulan parça biraz gürültülü ve kirliydi ama yine de anlaşılırdı.
Bu, beyin modellerini daha iyi çözümlemeye ve beyin-makine arayüzlerini geliştirmeye yönelik devam eden çabalara katkıda bulunuyor .Örneğin beyin hasarı olan veya konuşma yeteneğini kaybetmiş kişilerin müzik algısını yeniden canlandırabildiğinizi, söylemek istedikleri kelimeleri ve bu kelimelerin perdesini, tonunu ve lirik akışını da düşünebildiklerini hayal edin.
Araştırmacılar, yayınladıkları makalelerinde şöyle yazıyor : “Örneğin, müzikal algı bulguları, nispeten az sayıda, iyi konumlandırılmış elektrotlara dayalı olarak konuşmanın prozodik unsurlarını içeren genel bir işitsel kod çözücünün geliştirilmesine katkıda bulunabilir.”
