İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Faz I ve Klinik Araştırmalar Merkezi açıldı. Açılış töreni 8 Şubat’ta İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde gerçekleştirildi.
Açılış konuşmaları kapsamında ilk sözü İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Mükemmeliyet Merkez Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Yağız Üresin aldı. Prof. Dr. Üresin, faz I’in ülkemizde oldukça önemli ve öne çıkmış durumda olduğunu belirterek, bakanlık tarafından onaylanmış dört tane merkez olduğunu söyledi.
İstanbul Tıp Fakültesi’nde, Faz I ve Klinik Araştırmalar Merkezi açıldı. İLAM ve MÜKMER ile birlikte yeni ürün geliştirme ve klinik araştırmalara hazırız. Camiamıza ve ülkemize hayırlı olsun. pic.twitter.com/cnVstvMmdf
— Prof. Dr. Tufan Tükek (@tufantukek) February 8, 2021
Prof. Dr. Üresin, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim de başvurusu yapılmış ikili merkezimiz var. Burada olan, hasta faz I’i, daha yüksek riskli faz I’ler, biyoteknolojik faz I’ler ve aşı faz I’leri için kullanılacak. Burada, acile yakın olması çok önemli. Bunun dışında bir de biyoeşdeğerlik çalışmalarımız kapsamında, rektörümüzün himayesinde ve sayın Eczacılık Fakültemiz Dekanı Erdal Cevher’in müdürü olduğu ilaç araştırmaları merkezimiz var. Oradaki yapımız da 24 yataklı. Daha büyük çaplı ve riski daha az ama farmakokinetik ağırlığı olan çalışmaları da orada devam ettireceğiz. İkisi için de faz I başvurumuz var. Çok yakın bir zamanda başvuruyu tamamlayıp, bakanlığın resmi merkezleri arasında yer alacağız.”
Klinik Araştırma Merkezi’nin sürdürmekte olduğu projelerine de destek olacağını açıklayan Prof. Dr. Üresin, klinik araştırmalarının desteklenmesi, veri koordinasyon merkezi, arşiv, eğitim ve örnek saklamanın çok önemli olduğunun altını çizdi.
“Klinik Araştırmalar, Kurum ve Ülke Ekonomisine Katkısı Açısından Temel Bir Bileşendir”
Açılış konuşmalarında ikinci olarak İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ümmihan İşoğlu açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. İşoğlu, “İnovasyon ve araştırma, geliştirme çalışmalarının bir parçası olan klinik araştırmalar gerek kurum gerekse ülke ekonomisine katkısı açısından temel bir bileşen olarak kabul edilmektedir. Araştırma geliştirme çalışmalarının ekonomi ve sağlık sistemine katkılarının yanı sıra hastalara sağlayacağı yararlar da tartışmasızdır. Ayrıca araştırma geliştirme çalışmalarının klinik çalışmalarla birlikte, ülke ekonomisine ve tüm dünyada rekabetin güçlenmesine de son derece değerli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Bu anlamda Klinik Araştırmalar Merkezi’nin uygun, uygulanabilir stratejilerle ve desteklenebilir projelerle yol almasının hem kurumumuza hem de hastalarımıza son derece yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu düşüncelerle İÜ İstanbul Tıp Fakültesi ailesi olarak, öğrencisiyle, öğretim üyesiyle ve hasta potansiyeliyle açılan merkezimizde yararlı çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz. Ayrıca Klinik Araştırmalar Merkezi’nin bundan sonra İstanbul Tıp Fakültesi kampüsü içerisinde faaliyet göstermesinden dolayı memnun olduğumuzu belirtmek istiyoruz” dedi.
“Klinik Araştırmaları, Üniversitemiz ve Fakültemizin Asli Unsurlarındandır”
Prof. Dr. Ümmihan İşoğlu’nun ardından İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek konuşmasını gerçekleştirdi. İÜ İstanbul Tıp Fakültesi olarak yeniden yapılanmanın içerisinde olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Tükek, “Hastane binalarımızı yapmak üzere projeler oluşturduk ve şu anda bir kısmını açıyoruz. Tabii hastane binaları yapılırken üniversitemiz ve fakültemizin asli unsurlarından olan klinik araştırmaları da unutmak olmazdı. Dolayısıyla böyle bir binayı planlayarak, oldukça hızlı bir şekilde gündeme getirdik. Çünkü şu anda bütün klinik araştırmalar, herkesin kendi bünyesinde ve zor şartlar altında yapılmaktaydı. Bu Klinik Araştırma Merkezi’yle, hem bunların toplu hale getirilerek belli bir düzen içerisinde oluşturulması, hem de araştırma üniversitesi olan Üniversitemizin önemli bir fakültesi adına yararlı çalışmaların yapılması amacıyla bu güzel binamızın oluşması ortaya çıktı ve bizi çok mutlu etti. Hastane müdürlüğümüz, idari amirliğimiz ve baş hekimliğimiz çok ciddi bir çalışma göstererek iki ay gibi kısa bir sürede merkezimizin açılmasını sağladılar” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tükek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Klinik araştırmaların belli bir düzende yapılması ve motive edilmesi gerektiğini biliyoruz. COVID-19 nedeniyle klinik araştırmalar, özellikle de ilaç araştırmalarının bir miktar aksadığını ve geriye düştüğünün de farkındayız ama bu süreç geçecek. Nihayetinde hepimiz klinik araştırma yapan kişileriz. Üniversitemizi ve fakültemizi bu anlamda daha yukarılara nasıl çıkartabileceğimizin plan ve programını yapmak zorundayız. Klinik araştırmaların önemli basamaklarından biri faz I merkeziydi ve bu, hastaneye yakın olarak kampüs içerisinde yoktu. Şu ana kadar da eksikliğini hissediyorduk. Şimdi oluşturulması ve ruhsatlandırma aşamasına gelinmesi bizi ayrıca memnun etmiştir.”
“Üniversitemiz, Nitelikli Eğitimin Yanında Öncü Araştırmaların da Yapıldığı Bir Kurumdur”
Açılış konuşmalarında sözü son olarak Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak aldı. Bu yerleşkede sıkça güzellikler yaşandığını ve yaşanmaya devam edeceğini vurgulayan Prof. Dr. Ak, “Bu merkez bizi ayrıca mutlu ediyor. Çünkü biz bir araştırma üniversitesiyiz. Yani Üniversitemiz, nitelikli eğitimin yanında öncü araştırmaların yapıldığı bir kurum ve bunların sonuçlarını toplumla paylaşma geleneğine sahip. Bu yönüyle biz bir tarafı güçlendirirken diğer tarafları ihmal ediyor değiliz. Üç basamağı aynı anda ve sonuçlarını da önemseyerek takip ediyoruz. Burası bizim çok ihtiyaç duyduğumuz ve bir an önce açmak istediğimiz bir birimimizdi” ifadelerinde bulundu.
Araştırma üniversitesinin izlenmesinin üç ana yolla ve otuz dört kriter içerisinde yürüdüğünü belirterek sözlerine devam eden Prof. Dr. Ak, şu açıklamalarda bulundu: “Bu yollardan biri de girişimcilik ve iş birliği alanı. Bu, kapasite ve kalite başlıklarına göre Üniversitemizde geliştirilmesi gereken bir alan. Bu birimimiz, hocalarımızın buraya odaklanmasıyla birlikte buradaki açığımızı da ortadan kaldıracak olan bir fonksiyon üstlenecektir. Burası, elbette arkasındaki güçlü akademik kadromuzun desteğiyle yürümektedir.”
“Türkiye, Uluslararası Sahada Kendi İddiasını En Üste Çıkaran Ülkelerdendir”
Prof. Dr. Ak, şu açıklamalarla sözlerine son verdi: “Üniversitemiz uluslararası yayın, uluslararası atıf ve uluslararası iş birlikleriyle yayın başlıklarında araştırma üniversiteleri içerisinde kimisinde birinci, kimisinde ikinci ama muhakkak ilk üçtedir. Bu rekabetteki en önemli güvencemiz ise burada üretilen çalışmalar olacaktır. Buradaki ümitlerimizin çok yüksek olduğunu belirtmek isterim. Çünkü Türkiye, uluslararası sahada kendi iddiasını en üste çıkaran ülkeler arasındadır. Gerek TÜBA gerekse YÖK bu noktada bize öncülük yapmaktadır. Yüz öncelikli alan kavramı içerisinde her yıl iki bin kişiye burs verilmekte ve bu gençlerin önemli bir kısmı sağlık alanında çalışmalar yapmaktadır. Ben eminim ki o gençlerin çalışma yapacağı ve yoğunlukla vakitlerini geçireceği yer burası olacaktır. Bu itibarla, İstanbul Tıp Fakültemiz başta olmak üzere Çapa Yerleşkesi ümit ve başvuru merkezi olmaya devam edecektir. Bu heyecan ve gururla, buranın hem üniversitemize hem de ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”
Tören, İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Faz I ve Klinik Araştırmalar Merkezi’nin açılış kurdelesinin kesilmesi ve merkezin gezilmesiyle sona erdi.
Haber: Elif TAŞÇI
Fotoğraf: Başar UZUN, Aylin AY
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü