NTV’de Levent Erden ve Bekir Ağırdır sunduğu Başka Bi’ Kafa’ya konuk olan İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, sağlıklı ve uzun yaşamayla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“İstatistiklere inanmıyorum”
Karatay, “Uzun yaşamak önemli değil. Kaliteli ve sağlıklı yaşamak önemli. TÜİK’in yapmış olduğu 78 yaş istatistiğine inanmıyorum ve güvenmiyorum. Gençlerimiz çok hasta ve erken ölüyorlar. “Eski toprak” diye tabir ettiğimiz kişiler ise daha sağlam ve sağlıkılar. 5-6 ay komada yaşamak, bitkisel hayatta üç sene kalmak da bu uzun yaşama istatistiğine giriyor. Sizce bu yaşamak mı?” dedi.
“Gençlerimiz sağlıklı değil”
Bugün yeni doğan bebeklerin bile hasta olduğundan bahseden Karatay, “Bütün çocuklarda alerji meselesi var. 30 yaşındaki gençler bile kısır. Bu ne demek? “Yumurtam yok” diye dolaşıyorlar. Tamam ömür uzuyor teknoloji sayesinde falan, ama hakikaten sağlıklı değiller. 20 yaşındaki çocuk geliyor “Tiroid kanseriyim” diyor. Biz 20’li yaşlarda çok aktiftik, dinamiktik ve sağlıklıydık. Çocukların kaliteli yaşamları yok” açıklamasında bulundu.
“İnsanlarımız yoğurtlarını kendileri yapmaya başladı”
Karatay, “Eskiden İstanbul’a 16 ton günlük taze süt giriyordu, şimdiyse bu rakam 26 ton. Arz talep meselesi. Halkın biraz bilinçlenmesi lazım. Bugün beni alan şoför arkadaş ‘Biz kendi yoğurdumuzu kendimiz yapıyoruz. Geçen gün hazır olanını aldım, ama yiyemedik’ dedi. Neden? Çünkü hepsi ilaçlı artık” dedi.
“Toprakta mineral kalmadı”
Toprakların sağlığına da değinen Karatay, “Topraklara verilen tarım ilacı –ben onlara tarım zehiri diyorum- yüzünden topraklarımızda mineral kalmadı. Bunlar rant için atılıyor. Bunlar ilaçlanarak daha fazla ürün veriyor ama sağlıksız. Bunları kontrol altına alırsak daha sağlıklı bir geleceğimiz olabilir” dedi.
“Sağlıklı beslenmede stresin rolü çok önemli”
“Dünyada yaşayıp stressiz olmayan bir kişi bana söyler misiniz?” diye soran Karatay, “İngiliz kraliçesinden prensine kadar herkes stresli. Tahıl yemeyelim, koyun beyinli olmayalım” açıklamasını yaptı.
“Halkımız bilinçsiz”
Karatay, “Sabah kahvaltısında ne yiyeceğini bilmeyen bir insan olur mu? Öğrencilerimiz beslenme bakımından perişan. Stres altındalar ve sabahlara kadar çalışıyorlar veya eğleniyorlar. Liselerde ve ortaokulda gazlı ve şekerli içecek – yiyecek satılması yasaklandı. Bu çocuklar bizim geleceğimiz, onlara iyi bakmalıyız. İspanya’da bir araştırma yapıldı. Mısır şurubu şekerinin Alzheimer yaptığı ve beyni bozduğu ortaya çıktı, ama bu Mısır şurubu ülkemizde çok satılıyor. Halkımız gerçekten çok ama çok bilinçsiz” dedi.
“Hekimlik bir sanattır”
Kendisinin teknolojiye karşı olmadığını belirten Karatay, “Hekimlik bir sanattır. Öyle bir sanattır ki objesi insandır. Ve bu sanatı kullanmak için teknolojiyi kullanmak gerekiyor. Türkiye’ye en önemli teknolojileri ben getirdim. Mesela bacaktan anjiyo yapmayı ben getirdim. Ben bunlara karşı değilim, ama teknolojiyi fazla kullandığımız zaman hayatımızı olumsuz etkiliyor” dedi.
“Gençler bizden daha akıllı”
“Onların içinde büyüdüğü bu teknoloji ve iletişim dünyası, bizim büyüdüğümüz ve yaşlandığımız dünyadan çok farklı” diyen Karatay, gençleri dinlemek zorunda olduklarını ve onlara çok güvendiğini belirterek “Onların bana yaptıkları ‘capsler’ var ve bana soruyorlar ‘Kızıyor musunuz?’ diye, Hayır, kızmıyorum aksine çok seviniyorum çünkü teknolojiyi kullanmayı biliyorlar. İkincisi ise mesajı almışlar, üçüncüsü de espirililer. Gençler hakikaten teknolojiyi iyi kullanırlarsa çok farklı noktalara ilerleriz. Biraz daha bilinçli olmalarını diliyorum” dedi.