Sanal gerçekliğin istifleme bozukluğu tedavisine dahil edilmesinin, insanların dağınıklığı sanal olarak ortadan kaldırmasına, semptomların azalmasına ve gerçek hayatta da nesnelerin atılmasının artmasına olanak sağladığı bulundu.
Stanford Medicine tarafından yapılan yeni bir çalışma, sanal gerçekliği (VR) istifleme bozukluğu olan kişilerin tedavisine dahil etmenin etkinliğini inceledi.
Yapılan çalışmada, yaşları 55’in üzerinde olan ve istifleme bozukluğu tanısı alan dokuz katılımcı, evlerinin en dağınık odasının ve 30 eşyanın fotoğraf ve videolarını çekti. Fotoğraflar ve videolar, katılımcıların eşyalarını değiştirebilecekleri özel, gezinilebilir 3 boyutlu sanal ortamlara dönüştürüldü.
Tüm katılımcılar, akran desteği ve istiflemeyle ilgili bilişsel davranışsal beceriler sağlayan 16 haftalık çevrimiçi kolaylaştırılmış grup terapisi oturumuna katıldı. Yedi ila 14 hafta boyunca, klinisyen rehberliğinde bireysel VR oturumları da aldılar ve bu oturumlarda ‘nesnelerini’ geri dönüşüme, bağışa veya çöp kutularına yerleştirme konusunda pratik yaptılar; ikincisi sanal bir çöp kamyonu tarafından kaldırıldı.
Araştırmacılar, VR kullanmanın katılımcıların biriktirdikleri nesnelere olan bağlılıklarını daha iyi anlamalarını sağladığını ve gerçek hayatta elden çıkarmanın daha az tehditkar bir versiyonunu sunduğunu söylüyor.
Dokuz katılımcıdan yedisi, istifleme semptomlarında ortalama yüzde 25’lik bir azalma ile iyileşme olduğunu bildirdi. Ayrıca sekizinin evlerinde daha az dağınıklık vardı ve bu, klinisyenlerin görsel değerlendirmesiyle ortalama yüzde 15’lik bir azalmayla doğrulandı. Sonuçlar VR olmadan grup terapisi görenlerle karşılaştırılabilir olsa da, araştırmacılar bu küçük ilk denemenin VR terapisinin yaşlı yetişkinler için bile dahil edilmesinin mümkün olduğunu gösterdiğini söylüyor.
Katılımcıların çoğu, sanal gerçekliğin gerçek hayatta sahip olduklarından vazgeçmelerine yardımcı olduğunu bildirdi, ancak bazıları bu deneyimi gerçekçi bulmadı.
Araştırmacılar, yeni teknolojinin VR deneyimini iyileştireceğini ve belki de sanal nesnelerin hastanın gerçek evine yerleştirildiği artırılmış gerçekliğin (AR) kullanımına yol açacağını umuyor.
Ne olursa olsun, araştırmacılar çalışmalarının istifleme bozukluğuyla ilgili damgalamayı ortadan kaldırmaya yönelik bir yol kat ettiğini söylüyorlar.