25 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete aracılığıyla İzmir Bakırçay Üniversitesi’ne bağlı eczacılık fakültesinin kurulmuş olduğunu öğrendik. Böylelikle ülkemizdeki eczacılık fakültesi sayısı 51’e yükselmiş oldu. Hiçbir ihtiyaç yokken yeni fakültelerin açılmasına karşı çıkmaktan biz yorulduk, ancak bu kararı alanlar yorulmadı. Bizler mesleğimizi, geleceğimizi, ülkemizi tehlikeye atan bu adımları asla kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz.
Açılmaya devam edilen eczacılık fakülteleri ve artırılan kontenjanlar; bu ülkenin ve bu mesleğin geleceğiyle oynamaktır, bu ülkenin kaynaklarını hoyratça harcamaktır, gençlerimizin geleceğinden çalmaktır. Ama daha da önemlisi, hastalarımızın bizlere emanet ettikleri sağlığından çalmaktır.
İşsizlik oranları her geçen gün yeni rekorlar kırıyor, gençlerimiz geleceğe endişeyle bakıyor, diplomalar bir nevi işsizlik belgesi niteliği taşıyor, istihdam oranları giderek düşüyor. Planlama yapılmadan açılan her fakülte, gerçekler göz önüne alınmadan artırılan her kontenjan; hâlihazırda içinde bulunulan tabloyu daha vahim kılıyor, içinden çıkılmaz hale getiriyor. Öte yandan sağlık ile ilgili bir mesleğin akademik eğitiminin niteliksizleşmesi, halk sağlığına yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir.
Türk Eczacıları Birliği olarak mesleğimizi, meslektaşlarımızı, mesleğimizin geleceğini savunmakla yükümlüyüz. Kaygılarımızın altını bir kez daha çiziyor; sürdürülebilir bir sağlık sistemi, güvenli bir gelecek için endişelerimizi kamuoyunun huzurunda bir kez daha tekrarlıyoruz.
Türk Eczacıları Birliği