Pandemi sonrasında ofislerini yeniden açan iş yerleri ateş ve maske kontrolü, yoğunluk ölçümü, sosyal mesafe koruma ve temassız geçiş kontrolü gibi önlemlerle “yeni normale” uyum sağlıyor.
Kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte tüm dünyada ve ülkemizde normal hayata dönüş başladı. Araştırmalar, yeni normalde sosyal mesafe uygulaması ve alınan diğer önlemler neticesinde pekçok alışkanlıkların değişeceğini gösteriyor. Hizmet alanı ne olursa olsun, işletmeler pandemi sonrası döneme uyum sağlayabilmek için hem dijital hem de fiziksel ortamlarda farklılaşmaya başlıyorlar.
Ofise dönülen işyerlerinde, çalışanlarla birlikte ziyaretçilerin güvende olmaları için sosyal mesafenin korunması ve insan yoğunluğunun azaltılmasına yönelik çeşitli önlemler alınıyor. Daha önce revaçta olan açık ofisler yerine kübik ofis modeline dönülmesi tartışılıyor. Ayrıca girişlerde çalışanların ateşinin ölçülmesi, maske zorunluluğu gibi çeşitli uygulamalar da devreye giriyor. Ancak ateş ölçümü ve yoğunluk kontrolü için insan gücünün kullanılması hem insani hatalara sebep olabiliyor hem de işletmelere mali bir yük getiriyor. İşte bu noktada bu tür denetimlerin yapılmasını kolaylaştıran teknolojiler ön plana çıkıyor.
Ofise dönen işletmeler için yeni normale uyum sağlamada teknolojinin büyük önem taşıdığının altını çizen Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, “Normal şartlar altında güvenlik ve verimliliğe hizmet eden çözümler artık çalışanların ve müşterilerin sağlıklarının korunması amacıyla kullanılıyor. Akıllı yazılımlarla desteklenen ve insanların sağlığını en ön planda tutan bu çözümler iş sürdürülebilirliği ve normalleşme süreci açısından büyük önem taşıyor. Sadece günümüzde değil gelecekte de hem günlük yaşantımızın hem de çalışma hayatımızın bir parçası olmaya devam edecekler” dedi.
Ateşi yüksek olanlar ve maske takmayanlar kolayca tespit ediliyor
Noktasal ısı ve yüksek ateş tespitine yönelik kullanılan termal kameralar, işyerlerinde ve ofislerde giriş alanı ve benzeri noktalara yerleştirilerek, çalışanların ve müşterilerin ateşinin kontrol edilebilmesini sağlıyor. Vücut ısısı belirli bir düzeyin üstünde olan bir kişi tespit edildiğinde sistem uyarı veriyor ve işyerlerinin gerekli önlemleri alabilmelerini sağlıyor.
Kameralar video analiz özellikleriyle, çalışanların ve müşterilerin girişte ya da takılması zorunlu olan alanlarda maskeli olup olmadıklarını hem tespit edilebiliyor hem de sesli ve görsel uyarıda bulunulabiliyor.
Temassız geçiş kontrolü hijyen sorununa çare oluyor
İşyerlerinde, giriş çıkışın kontrol edilmesi gereken tüm alanlarda kullanılan geçiş kontrol sistemleri, çalışan ve ziyaretçilerin ilgili alana yetki dahilinde güvenli şekilde giriş çıkış yapmasını sağlıyor. Biyometrik geçiş kontrol sistemleri arasında yer alan iris ve yüz tanıma teknolojileri, temassız erişim özellikleriyle son zamanlarda günümüzün en önemli sorunlarından biri haline gelen hijyen konusuna da çare oluyor.
Çalışanlar ve ziyaretçiler daha önce sisteme tanıtılan yüz ve iris bilgileri sayesinde herhangi bir yere dokunmadan sadece birkaç saniyeyle ölçülebilecek kısa bir sürede giriş-çıkış yapabiliyorlar. Bununla birlikte biyometrik geçiş kontrol sistemleri ek bir yazılım ile giriş-çıkış takibinin yanında bordrolama için anlık veri sağlama, çalışanların ofis içindeki yol haritalarını çıkartma, yerlerini belirleme, acil durumlarda yoklama alma, gelen ziyaretçi bilgisini anında e-posta ile alma gibi çok sayıda faydayı da beraberinde getiriyor.
Sosyal mesafe giyilebilir beacon cihazlar ile kontrol ediliyor
Salgının ilk başladığı günden bu yana uzmanlar, virüsten korunmak için arada en az bir metrelik mesafe bırakılmasını öneriyor. Giyilebilir “beacon” cihazı ile çalışanlar arasındaki sosyal mesafe ölçülerek uyarıda bulunulması sağlanabiliyor. Örneğin iki kişi en az 2 metre mesafede 2 dakika boyunca yan yana durduğunda sesli uyarı veriliyor. Hem iç hem de dış ortamlarda çalışabilen bu teknolojiler sosyal mesafenin korunmasına yardımcı oluyor.
Yoğunluk kontrolü kolayca yapılıyor
Üç boyutlu kameralar ve ışın (beam) sensörlerinin kullanılmasıyla, işyerlerinin yoğunluk oranı kolayca belirleniyor ve yoğunluğun artması durumunda girişlerin kısıtlanması sağlanıyor. Giriş ve çıkış noktalarına yerleştirilen kameralar ve sensörlerle çalışan sistem, gerçek zamanlı analiz yeteneği sayesinde kişi sayısını anlık olarak takip edebiliyor. İş yerlerinde yemekhane, wc, dinlenme yerleri gibi alanlara yerleştirilen ekranla içeride kaç kişi olduğu, kaç kişinin girebileceği ve yaklaşık ne kadar süre bekleyeceği görsel olarak yansıtılabiliyor.