İsveç’te yapılan bir araştırmada, üreme sağlığı tedavisi gören erkeklerin daha sonra prostat kanserine yakalanmaları riskinin arttığı sonucuna varıldı.
BBC haberinde: İngiliz Tıp Dergisi adlı bilimsel yayında yer alan çalışmada, İsveç’te 20 yıldaki 1,2 milyon gebelik incelendi.
Sadece üreme sorunu olan erkeklerde kullanılan ve tek bir spermin doğrudan yumurtaya enjekte edildiği İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI) tedavisi gören erkeklerde prostat kanseri riskinin arttığı tespit edildi.
İsveç’teki Lund Üniversitesi’nden araştırmacılar 1994-2014 arasındaki bir milyondan fazla ulusal doğum ve kanser kayıtlarına baktı.
Gebeliklerin yüzde 97’si normal yollarla, 20.618 doğumun ise (yüzde 1,7) tüp bebek (IVF) yöntemiyle gerçekleştiği görüldü. Ancak verilerde, IVF yöntemiyle gerçekleşe doğumlarda sorunun erkekte mi, yoksa kadında mu olduğu belli değildi.
14.882 (yüzde 1,3) doğumun ise tek bir sağlıklı spermin doğrudan yumurtaya konulduğu ICSI yöntemi sonucu gerçekleştiği saptandı.
ICSI yöntemi ilk olarak 1992’de İsveç’te kullanıldığı ve tüm vakalar kaydedildi.
Doğal yöntemlerle çocuk sahibi olan erkeklerin 3.244’ünde (yüzde 0,28), IVF doğumlarının 77’sinde (yüzde 0,37), ICSI tedavisi olanların ise 63’ünde (yüzde 0,42) daha sonra prostat kanseri görüldü.
ICSI grubundakilerin ayrıca 55 yaşından önce prostat kanseri olma riskinin arttığı saptandı.
‘Daha geniş yaş aralığına bakılmalı’
Çalışmayı yürüten ekibin başkanı Prof. Yvonne Lundberg Giwercman BBC’ye yaptığı açıklamada “Prostat kanserinin görüldüğü vakalar çok az ama bu erkekler çok genç. Küçük, yüksek risk taşıyan bir grup ve bunları daha yakından takip etmeliyiz.” dedi.
Sheffield Üniversitesi’nden androloji profesörü Alan Pacey ise “Üreme sorunlarının erkek sağlığında bir felaket habercisi olduğu söyelniyor. Bunların nedeninin üreme tedavisinin kendisi olmadığını açıkça söylemek önemli. Büyük olasılıkla bir çeşit ortak noktaları var.” diye konuştu.
Pacey ayrıca “Belki de 20’li ve 30’lı yaşlarda üreme sağlığı sorunlarıyla karşılaşan erkeklere, bunun 50’lı ve 60’lı yıllarda ne getirebileceğini anlatan broşürler dağıtılmalı, böylece gelecekteki olası sorunların farkında olabilirler ve aile doktorlarını normalden daha çok ziyaret ederler.” ifadelerini kullandı.
Ancak İngiltere Prostat Kanseri Vakfı’ndan Simon Grieveson, bu çalışmaya dayanarak “hemen çeşitli sonuçlara varmamanın” önemli olduğunu belirtti.
Grieveson “Prostat kanseri 50 yaşın üzerindeki erkeklerde daha sık görülüyor. Bu çalışmadaki erkekler daha genç ve bu nedenle prostat kanseri riskleri zaten çok düşük.” dedi.
Simon Grieveson, üreme sorunları tedavisi gören erkeklerin gerçekten daha yüksek risk altında olup olmadığını belirlemek için daha geniş bir yaş aralığının incelenmesi gerektiğini vurguladı.