İyi bir gece uykusundan sonra bile gündüzleri aşırı uykululuk yaşayan kişiler, idiyopatik hipersomni olarak bilinen bir durumdan muzdarip olabilir. Son araştırmalar artık bu nörolojik bozukluğun önceden inanıldığından daha yaygın olabileceğini gösteriyor.

Prevalence and Course of Idiopathic Hypersomnia in the Wisconsin Sleep Cohort Study

ABD Madison Üniversitesi’nde yapılan çalışmada yaş ortalaması 59 olan 792 kişinin uyku verilerini inceledi. Tüm katılımcılar, bir kişinin dört veya beş uykudan sonra ne kadar hızlı uykuya daldığını ölçen bir gece uyku çalışmasını ve bir gündüz şekerleme çalışmasını tamamladı.

Katılımcılara ayrıca gündüz uykululuğu, yorgunluk, uyuklama süresi ve iş gecesi ve iş dışı gecede kaç saat uyudukları hakkında da anket yapıldı.

Araştırmacılar, 12 kişide olası idiyopatik hipersomni vakasının bulunduğunu ve görülme sıklığının yüzde 1,5 olduğunu belirledi.

Benzer veya daha uzun uyku sürelerine rağmen bu bozukluğa sahip kişilerde uyku hali daha şiddetliydi.

Bir kişinin otururken, konuşurken ve arabada dururken uykuya dalma olasılığının ne kadar olduğu gibi soruların sorulduğu, sıfır ila 24 puan aralığında bir uykululuk anketinde, idiyopatik hipersomnisi olan kişilerin ortalama puanı 14 iken, hipersomnisi olmayanların ortalama puanı vardı. ortalama dokuz puan aldı. 10’un üzerinde bir puan endişe vericidir.

Uyku çalışmaları sırasında, idiyopatik hipersomnisi olan kişilerin gece uykuya dalmaları ortalama dört dakika ve kestirme sırasında altı dakika sürerken, bu rahatsızlığa sahip olmayan kişiler için bu süre gece ortalama 13 dakika ve uyku sırasında 12 dakikaydı.

Uzun Süreli Gözlemler ve Çalışma Sınırlamaları Araştırmacılar ayrıca ortalama 12 yıl boyunca idiyopatik hipersomnisi olan kişilerde gündüz uykululuğunu da incelediler.

Verilerin mevcut olduğu 10 kişi için gündüz aşırı uykululuğun genellikle kronik olduğunu buldular. Araştırmaya katılanların yüzde 40’ında ise uykululuk ortadan kalktı.

Ekip, yapılacak ek araştırmaların İdiyopatik hipersomniden zarar görenleri tanımlamak, teşhis etmek ve  tedavinin yollarını açabileceğini belirttiler.