Türk Eczacıları Birliği olarak eczacılık fakültelerinin durumuna ilişkin kaygılarımızı defalarca kamuoyu ile paylaştık. Plansız şekilde açılan eczacılık fakültelerinin, eczacılık eğitimini niteliksizleştirmesinden ve eczacılık mesleğinde istihdam sorunu yaratabileceğinden duyduğumuz kaygıları defaatle dile getirdik. Üzerinde ısrarla durduğumuz bir diğer konu ise özellikle eczacılık fakülteleri için vazgeçilmez olan bölümlerde eczacılık lisanslı çıkışlı akademisyenlerin olması gerektiğine ilişkindi.
Resmi veriler ve raporlar, eczacılık mesleğinde istihdam sorunu yaşanabileceğine ilişkin verileri gözler önüne sererken yeni eczacılık fakülteleri açılmaya devam ediliyor. Açılmış ve laboratuvarları, öğretim üyeleri eksik olan eczacılık fakültelerinin Ar-Ge merkezlerine çevrilmesi önerimiz dikkate alınmıyor. Uyarılarımız ve çabalarımız ısrarla görmezden geliniyor.
Son olarak Harran Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne eczacılık fakültesi lisans çıkışlı olmayan bir akademisyenin atandığı bilgisini aldık. Fakültelerin asıl sahipleri öğrencilerdir. Öğrencileri en iyi anlayacak ve onları ileriye taşıyacak kişiler de o öğrencilerle aynı sıralarda oturmuş, aynı eğitimi almış kişilerdir. Liyakati, bilimi, adaleti ayaklar altına alan hiçbir yaklaşımı kabul etmiyoruz.
Türk Eczacıları Birliği olarak eczacılık eğitiminin niteliksizleşmesine ve mesleğimizin işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu tarz oldu bitti kararları alıp uygulamaya çalışanlara karşı tepkimizi ortaya koymaktan hiçbir zaman geri durmayacağız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
