Rahim ve yumurtalık kanserlerinin yanında miyomlar, yumurtalık kistleri, rahim kalınlaşması ya da sarkması gibi rahatsızlıklar kadınlarda en sık görülen jinekolojik hastalıkların başında geliyor.
Jinekolojik hastalıkların tedavileri günümüzdeki teknolojik gelişmeler doğrulusunda çeşitli yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Bu tedavi yöntemlerinin başında gelen minimal invaziv (küçük kesi) yöntemler ve robotik teknolojiler hastaların daha az ağrı ve kanama ile kısa sürede taburcu olarak sosyal hayata dönebilmesini sağlıyor.
Memorial Ankara Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Murat Öz, kadın hastalıklarında kapalı cerrahi yöntemlerle ilgili bilgi verdi.
Minimal invaziv yöntemin son noktası robotik cerrahidir
Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin esas amacı insanlığa hizmet etmektir. Bu gelişmelerin belki de en hızlı olduğu alanlardan biri de sağlık hizmetleridir. Sağlık hizmeti sunucuları olan bizler, yani hekimler, özellikle de cerrahi branş hekimleri bu gelişmeleri yakından takip etmeli ve kendilerini meslek hayatlarının sonuna kadar güncel tutmak için çaba sarf etmelidir. Hekimliğin ilk kuralı olan “Primum non nocere!” yani “Önce zarar verme!” öğretisini en son teknolojik gelişmeler ile harmanladığımızda karşımıza “Minimal invaziv cerrahi” anlayışı çıkmaktadır. Minimal invaziv cerrahinin geldiği en son nokta ise robotik cerrahi uygulamalarıdır.
Minimal invazivin başarısı eğitim, tecrübe ve yetenek ile ilgilidir
Minimal invaziv cerrahi anlayışının ana fikri eskiden karında büyük kesilerden yapılan operasyonların 2-3 cm’lik tek bir kesiden ya da 0,5 cm’lik birkaç adet kesiden yapılabilmesidir. Muhakkak ki bu tekniklerin başarı ile uygulanabilmesi eğitim, tecrübe ve yetenek ile doğru orantılıdır. Bu küçük kesilerden tüm batın içerisine hakim olabilmek ve işlem yapabilmek için özelleşmiş enstrümanlar kullanılması gereklidir. Yapılacak cerrahinin şekline, hastanın durumuna ve kullanılacak enerji modalitelerine göre yüzlerce farklı enstrüman bulunmaktadır. Geleneksel laparoskopide bu enstrümanlar ameliyat masasında adeta ellerimizin bir uzantısı haline gelirken, robotik cerrahide ise hastanın uzağında, odanın diğer köşesinde konsolda çalışırken bilek ve parmak hareketlerimiz, artırılmış gerçeklik yöntemleri kullanılarak hastanın içindeki robotik kollara iletilir.
Pek çok kadın hastalığında ve kanser tedavisinde kullanılıyor
Bazı istisnai haller dışında hemen hemen bütün jinekolojik hastalıkların cerrahi tedavisinde minimal invaziv teknikler tüm hastalarda uygulanabilir. Özellikle en sık görülen jinekolojik problemler olan miyomlar, yumurtalık kistleri, rahim kalınlaşması, rahim sarkması, mesane sarkması, idrar kaçırma gibi problemlerin yanında rahim kanseri, bazı yumurtalık kanserleri gibi jinekolojik kanserler de minimal invaziv cerrahi ile ameliyat edilebilmektedir.
Hastanın konforlu bir iyileşme süreci geçirmesini sağlıyor
Minimal invaziv cerrahi sonrası iyileşme süreci çok daha hızlıdır. Ameliyatlardan sonra hastaların ayağa kalmasını, günlük yaşama dönüşlerini etkileyen en önemli unsur ameliyat kesileridir. Kesi ne kadar küçük olursa ağrı daha az olur, hastalar daha çabuk mobilize olur, hastanede yatış süresi kısalır ve hasta konforu artar. Bununla birlikte kesi yeri enfeksiyonu riski azalır. Ameliyattaki kan kaybı çok daha az olur. Kozmetik olarak mükemmele yakın sonuçlar elde edilir. Neredeyse hiç ameliyat izi olmaz. Günümüz koşullarında iş gücü kaybının en büyük maliyet olduğunu düşündüğümüzde minimal invaziv cerrahi tekniklerinin geleneksel açık cerrahiye oranla daha düşük maliyetli ve daha etkin yöntemler olduğunu söyleyebiliriz.
Birçok jinekolojik hastalıkta altın standart haline geldi
Minimal invaziv yöntemlerin kullanımı son derece güvenlidir. Hatta günümüzde artık birçok jinekolojik hastalığın cerrahi tedavisinde minimal invaziv yöntemler altın standart haline gelmiştir. Minimal invaziv cerrahilerde kullanılan optik görüntüleme sistemlerinin yardımı ile ameliyat sahası büyütülmekte, cerrahi sırasında istenmeyen kanamalar daha az olmakta ve sağlam dokulara daha az hasar verilmektedir. Özellikle robotik cerrahide konsolda oluşturulan 3 boyutlu ve büyütülmüş görüntüler ve istemsiz el titremelerini sönümleyen robotik kol sistemlerinin kombinasyonu ile ameliyatlar daha güvenli hale gelebilmektedir.
Minimal invaziv ve robotik cerrahi giderek yaygınlaşıyor
Bilim ve teknolojideki gelişmelere kayıtsız kalmak mümkün değil. Bizler de bu değişimlere uyum sağlayarak, sürekli olarak güncel kalmak için çaba sarf etmeliyiz. Minimal invaziv cerrahi alanındaki gelişmelere baktığımızda giderek artan bir ivmeyle ilerlediğini görüyoruz. Bu nedenle yakın ve orta vadede minimal invaziv ve robotik cerrahi tekniklerinin giderek yaygınlaşacağını öngörmek çok da zor değil. Bu alandaki gelişmelerin hızına baktığımızda uzak vadede ise bizi nelerin beklediğini tahmin etmek oldukça zor.