“Bulgular, bir kişi öldüğünde ne olduğuna dair sistematik keşfin kapısını açıyor”
Yeni bir çalışmaya göre, kalp krizi geçiren hastalar kalpleri durduktan bir saat sonrasına kadar kalp masajı yapılarak hayata döndürüldüklerinde “gerçekliğin yeni boyutlarını” deneyimleyebiliyor.
AWAreness during REsuscitation – II: A multi-center study of consciousness and awareness in cardiac arrest
567 IHCA (hastane içi kardiyak arrest) ‘dan 53’ü (%9,3) hayatta kaldı, bunlardan 28’i (%52,8) görüşmeleri tamamladı ve 11’i (%39,3) bilinci çağrıştıran CA anıları/algıları bildirdi. Dört deneyim kategorisi ortaya çıktı: 1) CPR sırasında komadan çıkma (CPR kaynaklı bilinç [CPRIC]) 2/28 (%7,1) veya 2) resüsitasyon sonrası dönemde 2/28 (%7,1), 3) rüya -benzeri deneyimler 3/28 (%10,7), 4) aşkın hatırlanan ölüm deneyimi (RED) 6/28 (%21,4). Kesitsel kolda, toplumdaki CA’dan sağ kurtulan 126 kişinin deneyimleri bu kategorileri güçlendirdi ve bir başkasını tanımladı: sanrılar (tıbbi olayların yanlış atfedilmesi). Düşük hayatta kalma, örtülü öğrenme için inceleme yeteneğini sınırladı. Hiç kimse görsel imgeyi tanımlayamadı, 1/28(%3,5) işitsel uyaranı tanımladı. Belirgin serebral iskemiye rağmen (Ortalama rSO 2 = %43 Bilinçle tutarlı normal EEG aktivitesi (delta, teta ve alfa), CPR’den 35-60 dakika sonra ortaya çıktı.
Ölmekte olan kişilerin beyin aktiviteleri üzerine yapılan son araştırmalar, bazı bireylerin son nefesini vermeden önce deneyimledikleri rüya benzeri duruma ışık tutuyor.
Geçen şubatta yayımlanan araştırma dahil bu tür çalışmalar, insanların ölüme yakın deneyimlerinde hayatlarını açıkça hatırladıklarına dair söylemlerini açıklığa kavuşturmuş gibi görünüyor.
Halihazırda Resuscitation adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni çalışma, kalbin durmasını takiben yaşanan ölüme yakın deneyim esnasında, insanların anılarının gözlerinin önünden geçtiğine dair kanıtlara yenilerini ekliyor.
New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesi’nden araştırmacıların yürüttüğü araştırmada, kalp durmasından kurtulan ve görünüşte bilinçsiz oldukları sırada yaşadıkları berrak ölüm deneyimlerini paylaşan kişilerin anlattıkları değerlendirildi.
Bilim insanları hastanede kalp masajı yapılan, çalışma kapsamındaki 567 hastanın yüzde 10’undan daha azının taburcu edilecek kadar iyileştiğini söyledi.
Bununla birlikte hayatta kalan her 10 hastadan 4’ü, kalp masajı sırasında standart ölçümlerle yakalanamayan bir bilinç derecesini anımsıyor.
Bu hastaların da yaklaşık yüzde 40’lık bir alt kümesinde, kalp masajından bir saat sonra bile, “düz çizgi” durumundan neredeyse normale dönen beyin aktivitesi görüldü.
Hastaların daha yüksek zihinsel işlevle ilişkili gama, delta, teta, alfa ve beta beyin dalgalarını tespit eden EEG taramaları, anılarını hatırlıyor olabileceklerini gösteriyor.
Kalp krizinden kurtulanlar uzun zamandır farkındalıklarının arttığını ve güçlü, berrak deneyimler yaşadıklarını anımsıyor.
Popüler literatürde bunlar arasında “beden dışı” deneyimler, acı ya da sıkıntı olmadan olayları gözlemleme ve geçmiş eylem ve ilişkilerinin anlamlı değerlendirmesi de yer alıyor.
Yeni çalışma, bu ölüm deneyimlerinin halüsinasyonlardan, sanrılardan, yanılsamalardan, rüyalardan ya da kalp masajına bağlı bilinçten farklı olabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, bu durumdaki kişilerin beyin süreçlerinin, erken çocukluktan ölüme kadar depolanmış tüm anıların berrak bir şekilde hatırlanması da dahil “gerçekliğin yeni boyutlarına” erişim sağlıyor olabileceğinden şüpheleniyor.
Araştırmaya göre bu yeni boyutlar, kişilerin “ahlaki ve etik bir perspektiften” tüm anıları, düşünceleri, niyetleri ve başkalarına yaptıkları gibi daha derin bilinç deneyimlerini içeriyor.
Bilim insanlarına göre bu son bulgular, “bir kişi öldüğünde ne olduğuna dair sistematik keşfin kapısını açıyor”.tamamı için kaynağa bknz