Protez kapaklar yerine kişinin kendi aort zarından yapılan kapak, kalp cerrahisi tarihine damgasını vurdu. 12 yıl önce kendi ismini verdiği bu yeni yöntemi bulan Prof. Dr. Shigeyuki Ozaki; Japonya’ya giderek bu yöntemi öğrenen ve başarıyla uygulayan Prof. Dr. Cem Alhan’a eğitimci sertifikası vermek üzere Türkiye’ye geldi. Prof. Dr. Ozaki, Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde düzenlenen canlı cerrahi sırasında meslektaşlarının sorularını da yanıtladı. Aynı yöntemle daha önce ameliyat edilerek sağlığına kavuşmuş olan Türk hastalarla tanıştı. Londra’da yaşayan bir Türk kalp cerrahı olan ve kalbindeki kapak sorunu nedeniyle kardeşi Prof. Dr. Cem Alhan tarafından ameliyat edilen Dr. Cumhur Alhan’ın Japon Doktor Ozaki’ye teşekkür konuşması, duygulu anların yaşanmasına neden oldu.
Londra’da yaşayan Türk kalp cerrahı Doktor Cumhur Alhan’a geçen yıl konan “kanser” teşhisi, hayatında farklı bir sayfanın açılmasına da neden oldu. Kanser tedavisine geçmeden önce yapılan tıbbi incelemede, kalp kapağında bir sorun saptandı. Bu sorun düzeltilmeden kanser tedavisine geçilemezdi. Yıllarca başka kalplere hayat veren Dr. Cumhur Alhan bu kez kendi kalbinin tedavisi için çabalayacaktı. Ama o hiç düşünmeden soluğu, Türkiye’de aldı. Zira kardeşi bir kalp cerrahıydı ve bu zor günlerinde abisi için elinden gelenin en iyisini yapacağından emindi. Acıbadem Maslak Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cem Alhan, kalbini eskisi gibi sağlıkla ve yaşama sevinciyle çarptıracak yöntemi abisine söyledi: Ozaki…
Doktor Cumhur Alhan’a uygulanan bu yöntem yaklaşık 12 yıl önce, Japon doktor Shgeyuki Ozaki tarafından bulundu. En önemli avantajı, hiçbir protez kapak kullanmadan kişinin aort zarından yani kendi dokusundan yapılması. Böylece vücuda yabancı bir nesne girmediği için enfeksiyon riski ya da kan sulandırıcı kullanma gibi istenmeyen sonuçlar yaşanmıyor.
2500’den fazla kalp, Ozaki yöntemi sayesinde atıyor
Gün boyu dinlenmeden açılıp kapanan 4 kapak var kalbimizde. Aort kapakçığı da kalbimizdeki bu 4 kapakçıktan biri. Hiç şikayet etmeden, durmaksızın açılıp kapanan ve kanın, yani ‘hayatın’ tüm vücudumuza pompalanmasını sağlayan bu kapaklarda bazen uzun yıllar hiç belirti vermeden devam eden sorunlar ortaya çıkabiliyor. Bunlar mekanik sorunlar olduğundan ilaçla değil kapağın onarılması ya da tamamen değiştirilmesiyle çözülebiliyor. Geliştirdiği kendi adını taşıyan yöntemle son 12 yıl içinde yalnızca Japonya’da 2 bin 500’den fazla hastanın tamamen kendi kalp zarından yepyeni bir aort kapakçığına sahip olmasını sağlayan Japon kalp cerrahı Dr. Shigeyuki Ozaki, bu ameliyatların bin 200’ünü kendisi yaptı. Dr. Ozaki, Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde düzenlenen canlı cerrahi deneyimlerini aktarmak ve meslektaşlarını sorularını yanıtlamak için Türkiye’ye geldi. Gelmesindeki başka bir neden ise Acıbadem Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Alhan’ı, yetişkinlerde uygulanan Ozaki yönteminin Avrupa’daki tek eğitmeni olduğunu gösteren eğitim sertifikasını vermekti. Böylece Prof. Dr. Cem Alhan, tüm Avrupa’da bu yöntemi öğrenmek isteyen kalp cerrahlarının eğitimini yapacak.
“Devrim niteliğinde bir yöntem”
Çabuk yorulma, nefes darlığı, bayılma ve göğüs ağrısı gibi yakınmalara neden olan aort kapak hastalıklarının tedavisinde eğer hasarlı kapağın onarılması mümkün değilse 2007 yılına kadar iki ana yöntem kullanılıyordu: Hasarlı aort kapağının çıkarılarak yerine protez ya da biyolojik kapak yerleştirilmesi. Ozaki yöntemini bugüne kadar kullanılan klasik aort kapak tamiri yöntemlerinden ayıran en önemli nokta, kapağın başka hiçbir yabancı maddeye ya da proteze ihtiyaç duyulmadan tamamen kişinin kendi kalp zarından ve ameliyat esnasında oluşturulması. “Tedavide protez kapak tercih edilmesi durumunda hem vücuda giren yabancı madde nedeniyle hastanın enfeksiyonlara karşı direnci önemli ölçüde düşüyor hem de hasta ömür boyu kan sulandırıcı ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Protez yerine biyolojik kapaklar kullanılması durumunda bu defa dejenerasyon sonucu bir süre sonra tekrar ameliyat gereksinimi oluşabiliyor” diyen Prof. Dr. Cem Alhan, Dr. Ozaki’nin, hastanın kendi kalp zarından kapak oluşturulması yönteminin devrim niteliğinde olduğunu belirtti. “Eldeki 12 yıllık sonuçlar bu yöntemin avantajlarını net bir şekilde gösteriyor” diyen Prof. Dr. Cem Alhan, Ozaki yönteminin sadece Japonya’da 50 ayrı merkezde 2 bin 500’ün üzerinde hastayı enfeksiyon riskini minimize ederek ve ömür boyu kan sulandırıcı kullanılmasını ortadan kaldırarak tedavi ettiğinin altını çizdi.
“Bazı hastalar için hayati önem taşıyan bir yöntem”
Avrupa’daki tek Ozaki eğitmeni unvanını alan Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cem Alhan, bu yöntemin özellikle çok ileri yaştaki hastalar, bebekler, çok küçük yaştaki çocuklar, hamile kalmak isteyenler ve ayrıca aort kapağı doğuştan küçük olanlar için hayati önem taşıdığına da dikkat çekti. Çok ileri yaştaki hastaların ya da küçük yaştaki hastaların tekrar ameliyat olma gereksinimi bu yöntem sayesinde ortadan kalkıyor. Ozaki yöntemi, anne adaylarını da kan sulandırıcı ilaçların bebeklerine verebileceği ciddi anomali risklerinden kurtarıyor.
Kalp cerrahı kardeş, kalp cerrahı abisini ameliyat etti
Prof. Dr. Cem Alhan, kendisi gibi kalp ve damar cerrahı olan ve lenfoma teşhisi aldığında yapılan tetkiklerde aort kapak sorunu yaşadığı tespit edilen abisi Dr. Cumhur Alhan da Ozaki yöntemiyle ameliyat etti. Uzun yıllar İngiltere’de görev yapan Dr. Cumhur Alhan, “Aramızda yalnızca üç yaş fark var. Babamız ve abimiz doktordu, biz de onlardan ilham aldık. Fakat Cem, yalnız ailemizin değil bu memleketin de altın çocuğu diyebilirim. Ona çok güvendim. O yüzden bu ameliyatı İngiltere’de değil Türkiye’de olmak istedim ve kendimi gönül rahatlığıyla kardeşimin ellerine teslim ettim” derken, Prof. Dr. Cem Alhan ise, “Asıl ben abime yetişemem. Kendisi önce Boğaziçi Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği eğitimine başladı ve bu eğitimi Hollanda’da tamamladı. Sonra tıp okudu ve kalp cerrahı oldu. Daha sonra üstüne felsefe yüksek lisansını tamamladı. Olağan üstü bir insan, çok iyi bir abidir!” dedi. Abisini ameliyat etmesiyle ilgili sürecini anlatan Prof. Dr. Cem Alhan, abisi için en doğru yöntemin Ozaki olduğuna inandığını ve o inançla ameliyata girdiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Tabii ki birinci derecede bir yakınınız söz konusu ise ameliyat öncesi duygusal bir yoğunluk oluyor ama hasta bir kez anesteziye girdiğinde onun kim olduğunu düşünmeden ameliyatınızı yapıyorsunuz ve uyanana kadar da bu böyle devam ediyor. Abimin kalbinin sağlıklı atması, protezlerin yaratacağı sorunlardan uzak durması çok önemliydi. Zira kanser tedavisi başlayacak ve bu tedavi maalesef masum bir tedavi değil. Bazı organları da zorluyor. Dolayısıyla kalbinin tam kapasite ile çalışması çok önemliydi. Ozaki yöntemi sayesinde onu kalp sağlığına kavuşturduk. Şimdi sıra diğer tedavilerinde….” Bir yıl önce aort kapağı ameliyatı olan Prof. Dr. Cumhur Alhan’ın lenfoma tedavisi ise halen devam ediyor.
“Rahatça yürüyor, merdiven çıkabiliyorum”
55 yaşındaki gayrimenkul müşaviri Hüseyin Eray Aksüt de Prof. Dr. Cem Alhan’ın Ozaki yöntemiyle sağlığına kavuşturduğu bir başka hasta. “Cem Bey bana tüm yöntemleri anlattı. Ozaki yönteminde en çok ilgimi çeken şey, vücuduma herhangi bir yabancı madde girmeyecek olmasıydı” diyen Hüseyin Eray Aksüt, 22 yıl boyunca önce orta düzeyde devam eden, birkaç ay önce de artık ameliyat olmasını gerektirecek boyuta gelen aort kapakçığındaki kaçak sorunundan böylece kurtulmuş. “3 ay önce ameliyat olmuştum. 1 ay önce araba kullanmaya başladım. Artık rahatça yürüyebiliyor, nefes alıyor, merdiven çıkabiliyorum. Kapakçık sorununa bağlı olarak oldukça büyüyen kalbim şimdi normal büyüklüğünde. Enfeksiyon riskinden ve en önemlisi de hayatım boyunca kan sulandırıcı kullanmak zorunluluğundan kurtuldum” şeklinde konuşan Aksüt, Prof. Dr. Ozaki’ye de bu yöntemi bulduğu için teşekkür etti.