Michigan Üniversitesi’ndeki (U-M) araştırmacılar, bir hastanın kanını kanser hücreleri açısından analiz eden bir çip geliştirdiler; bu çip, doktorların akciğer kanseri tedavisinin işe yarayıp yaramadığını dördüncü haftadan itibaren belirlemesine ve gerektiğinde tedaviyi değiştirmesine olanak tanıyor.
Circulating tumor cells reveal early predictors of disease progression in patients with stage III NSCLC undergoing chemoradiation and immunotherapy
Araştırmacılar sıvı biyopsilere, yani hastanın kanındaki tümörlerin döktüğü kanser hücreleri gibi kanser belirtilerini araştıran testlere baktılar. İğne biyopsilerinin aksine, kan örnekleri daha sık alınabilir, ancak bunlar yalnızca test edilen hücrelerin tespit edilebilir seviyelerde mevcut olması durumunda faydalıdır.
Araştırmacılar, akciğer kanserinin, kan testi aracılığıyla tedaviyi izlemeyi sağlayacak bir araç geliştirme açısından özel bir sorun olduğunu kanıtladığını söylüyor; çünkü önceki testler, bu tür kanserlerde pek yaygın olmayan, hücre yüzeyindeki tek bir proteini hedef alıyordu.
Ekip, “çip sayesinde uzun süreli, etkisiz tedaviyi bir kenara bırakıp hızlıca alternatiflere yönelebilir, böylece hastaları gereksiz yan etkilerden kurtarabiliriz. “
Çipin grafen oksit (GO, dolayısıyla adı) nano tabakalarına monte edilen antikorlar, hücrelerin yüzeyindeki çok çeşitli kansere özgü protein işaretleyicilerini tanır. Kan, çipteki kanallardan itildikçe, antikorlar bu belirteçleri biriktiriyor ve sonunda üzerinde çalışılacak kadar topluyor. Yerinde sıkışıp kalan araştırmacılar, hücreleri sayıp kanserli olup olmadıklarını doğrulayabilir ve hücrelerin biyokimyasının hastalar ve tedavi aşamaları arasında nasıl farklılık gösterdiğini belirleyebilir.
GO çipinin akciğer kanseri tedavisinin etkinliğini izleyip izlemediğini test etmek için mevcut çalışmadaki araştırmacılar, evre 3 KHDAK için kemoradyasyon ve immünoterapi alan 26 hastadan CTC’ler topladı. Örnekler tedaviye başlamadan önce ve hastalardan tedavinin birinci, dördüncü, onuncu, on sekizinci ve otuzuncu haftalarından sonra alındı.
Tedavi sırasında CTC’lerin azaldığını gözlemlediler; daha büyük bir azalma, ilerlemesiz hayatta kalma süresinin (PFS) önemli ölçüde daha uzun olacağını öngördü. Tedavinin dördüncü haftasında CTC’lerin sayısı en az yüzde 75 azalmadığında, hastanın kanserinin tedaviden sonra da devam etme olasılığı daha yüksekti. CTC’lerde büyük düşüş olan hastaların 21 aylık ortalamasına kıyasla bu hastalar için PFS yedi aydı.
Ayrıca kanseri tedaviye yanıt vermeyen hastalardan alınan CTC’lerin, kanseri daha dirençli hale getirebilecek aktive edilmiş genlere sahip olduğunu da buldular. Bu bilgi hedefe yönelik tedavilerin geliştirilmesinde yararlı olabilir.
Is lung cancer treatment working? This chip can tell from a blood draw
By trapping and concentrating tiny numbers of cancer cells from blood samples, the device can identify whether a treatment is effective at the four-week mark