Fıtığa ameliyatsız çözüm Kayropraktik Tedavi

Omurganın dizilim bozukluğunu gideren ‘kayropraktik’ tedavi bel ve boyun fıtıklarında olumlu sonuçlar veriyor. Aynı zamanda duruş bozukluğu, kas ve baş ağrılarını gideriyor.

Prof. Dr. Nurettin Lüleci

Kayropraktik tedavi ülkemizde yeni yeni bilinmeye başlamış bir tedavi modalitesidir. Uğraş alanı omurga ve sinirlerle alakalı olup, baş, boyun, bel ağrılarının ameliyatsız tedavisi kapsamında manuel uygulamalar yapan bir disiplindir. Amerika ya da diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de bir uzmanlık eğitimi yoktur. Yurt dışından uzmanlık almış az sayıdaki uzman bu tedavi yöntemini uygulamaktadır. Demek istediğimiz yurt dışında 6-8 yıllık bir üniversite eğitimi vardır. Eğitimini tamamlayanlar doktor olurlar. Tıp doktoru değildirler fakat hasta kabul yetkileri olup hastayı değerlendirip, gerekiyorsa manuplasyon tedavisi uygularlar. Türkiye’de böyle bir okul olmadığından karşılığı da yoktur. Ancak özel kurs ve eğitimlerle bu tedaviyi öğrenen hekimler kendi alanlarında hastalarına bu tedavi metodlarını uygulayabilirler. Hekim olmayanların hastanın boynunu, belini kütürdetmesi ve bunu bir maharetmiş gibi hatta televizyon ekranlarında göstermeleri fevkalade yanlış olup hasta aleyhine sonuçlar doğurabilir. Doğrusu hekim olmayanlara, spinal dediğimiz omurga manuplasyonlarını yaptırmamak daha iyidir.

İLK KEZ 1800’LÜ YILLARDA YAPILMIŞ

İlk Kayropraktik uygulamalar 1800’lü yıllarda ABD’de başlamıştır. Bilinen ilk uygulama  kendi kendini yetiştirmiş Daniel David Palmer adlı  bir öğretmen ve hekim tarafından gerçekleştirilmiştir. Bir hastaya ilk kez spinal manipülasyon uygulamıştır. Palmer’ın ilk hastası çalışma ofisinin bulunduğu binadaki kapıcı Harvey Lillard’dı. Lillard neredeyse tamamen işitme engelli birisiydi. Yıllar önce öne doğru eğildiğinde ve sırt üstü yattığında sırtından bir ses geldiğini ve o günden sonra işitme duyusunu tamamen kaybettiğini anlatmıştı.

KISA SÜREDE İYİLEŞME SAĞLAR

Palmer, Lillard’ın omurgasını inceledi ve vertebralarından birinde bir sorun buldu. Palmer in uyguladığı tekniğe bugün  “Kayropraktik Düzeltme “ denmektedir. Bu ilginç deneyimden sonra Palmer Siyatik, migren baş ağrısı, mide şikayetleri, epilepsi ve kalp rahatsızlığı gibi çeşitli rahatsızlıkları tedavi etmek için bu “manuel (elle) tedavileri” kullanmaya başladı. Hastaların ağrılarının kısa sürede geçtiğini ve diğer belirtileri hafifletebileceğini keşfetti.

6 SEANS YETERLİ

Genelde 5-7 günde bir uygulanan manuplasyonlar ve 6-8 seans yeterli olmaktadır. Ancak hekim görüşü önemli olup manuplasyonlar gerektiğinde  hergün bile uygulanabilir.

BAĞIŞIKLIĞI DA ETKİLER

“Kayropraktik” yunanca bir kelimedir; chiro (el) ve practic (uygulama) kelimelerinden oluşmaktadır. Yani el ile yapılan tedavi anlamına gelmektedir. El ile yapılan bu tedavide tedavinin temelini omurganın manipülasyonu oluşturduğu için çoğu yerde “manipülasyon” ya da “omurganın manipülasyon tedavisi” olarak da bilinmektedir. Kayropraktik tedavinin yani omurganın manipülasyon tedavisinin esas amacı, omurganın dizilim bozukluğunun giderilmesi ve vücut fonksiyonlarının düzenlenmesidir. Malum sinir sistemi beyinden başlayıp, vücuda dağılmadan önce omurgadan geçiyor. Bu iletişim ağı çok kritik. Uyku, sindirim ve bağışıklık sistemi, fiziksel koordinasyon sağlama gibi fonksiyonları kontrol ediyor. Dolasıyla omurgadaki bir eğrilik ve şekil bozukluğu, beyinle vücut arasındaki iletişim ağında kopukluk yaratıyor.

SAĞLIĞIN ANAHTARI

Bedensel işlevler birbirine bağlıdır ve iyileşme süreci tüm bedeni içerir.

– Sağlıklı bir sinir sistemi, özellikle omurga, sağlıklı bir vücudun anahtarıdır. Omurilik, vücuda bilgi taşır ve istemli hareketler (yürüme gibi) ve istemsiz işlevler (nefes alma gibi) dahil olmak üzere tüm vücut işlevlerinden sorumludur. Vücudun sistemleri dengede olduğunda buna homeostaz adı verilir. Kemik, kas ve sinir hastalıkları homeostazı bozabilir ve hastalık ve diğer sorunların riskini artırabilir.

– Kayropraktik uygulamalarda tedavi tüm vücut sağlığına odaklanır. Her ne kadar manuplasyonlar omurgaya uygulansa da beraberinde genel sağlığın iyileştirilmesi ve sürdürülmesi için çalışmak fizik terapi  ve yaşam tarzı danışmanlığı kayropraktiğin kapsamı içindedir.

UYGULAMA  ALANLARI

Kayropraktik uygulamalardan en fazla fayda gören rahatsızlıklar şunlardır:

1. Bel ve boyun fıtıklarında
2. Duruş bozukluğuna bağlı bel, boyun ve sırt ağrıları
3. Strese bağlı yaygın kas ağrıları
4. Myofasiyal ağrı sendromları(adale kökenli)
5. Fibromyalji
6. Spor yaralanmaları
7. Baş ağrıları

EGZERSİZ YAPMAK ŞART

Kayropraktör  sırt, boyun ve ekstremite problemleri olan hastalar için güçlendirici egzersizleri önerir. Bu egzersizler, ağrıyı azaltabilir, kaslarda güç ve esneme oluşturur, eklem sağlığını geliştirebilir, kuvvet, stabilite ve hareket açıklığını artırabilir ve yeni veya tekrarlayan yaralanmalara karşı koruma sağlayabilir. Kayropraktınız size egzersizleri nasıl yapacağınızı gösterecek ve bunları kendi başınıza rahatça yapabilene kadar size eşlik edecektir. Çalışmalar, egzersiz talimatlarını takip edenlerin, iyileşmeyen kişilere göre daha hızlı iyileştiğini göstermektedir.

TEDAVİ EDİCİ GERMELER

Bir yaralanmadan sonra, terapötik gerilme, skar dokusunun oluşumunu önlemenin önemli bir yoludur. Yaralanma iyileştikten sonra bile, düzenli bir germe programının sürdürülmesi dokuları esnek tutmaya yardımcı olur, dolaşımı artırır ve sizi yeni yaralanmalara karşı korur. Egzersizde olduğu gibi, kayropraktınız size doğru germe teknikleri hususunda talimatlar verecek ve bunları kendi başınıza yapabilene kadar size eşlik edecektir.

ÇEKME (TRAKSİYON)

Birçok kayropraktor  traksiyon uygular.  Amaç sıkışık sinirlerin rahatlatılmasıdır. Disk dekompresyonu denilen bu uygulamar ile sinir kökünde bası etkisi ve basınç azalması meydana gelir.  Yumuşak Doku Manuplasyonu: Kayropraktor yumuşak doku (kaslar, ligamentler, tendonlar ve eklem kapsülleri) fonksiyonunu artırmak için yumuşak dokuların üzerine  elle çeşitli teknikler uygular.  Bu teknikler Aktif Salınım Tekniği ve alet yardımlı yumuşak doku mobilizasyonu (Graston Tekniği) adı altında bilinenlerdir.